x
   

35. Asliye Ceza Mahkemesinden evvel..,

7 Ekim 2015 Çarşamba , 22:20
Okunma: 3966
1 Yorum

İddianamedeki binalar, teker teker yıkılır mı dersiniz?

 
Egeli Sabah Gazetesi geçtiğimiz günlerde yayınladığı haberde; 
 
“İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede "zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma" suçundan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'un 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. Açılan davanın ilk duruşması 6 Kasım 2015'te İzmir 35'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Karabağlar'ın eski Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm ve 7 Haziran seçimleri öncesi CHP'den milletvekili aday adayı olan Serdar Kolay'a ait villaların da aralarında bulunduğu 10 kaçak yapıyı yıkmadığı için açılan davada Başkan Batur'un yanı sıra Narlıdere Belediye Başkan Yardımcısı İmar Müdür Vekili Ali Ulvi Dülger, Fen İşleri Müdürü Mustafa Savran, Destek Hizmetleri Müdürü Erkan Karasu da yargılanacak. Başkan, yardımcısı ve bürokratlarının, isnat edilen görevi kötüye kullanma suçu birden fazla işlendiği için her bir suç için ayrı ayrı ceza alabilecekleri belirtildi.”
 
Haberde yer alan Serdar Kolay’a ait villa Narlıdere Belediyesi tarafından yıkıldı.
 
 
İddia edildiği gibi bu bina Serdar Kolay'amı aitti?
 
Yine iddialara göre, Perşembe günü yani yarın, Narlıdere Sahilevlerinde yıkımlar devam edecekmiş.
 
6 Kasım tarihinde, 35. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek davanın temel nedeni ise;“imar mevzuatının gereği işlemlerin yapılmadığı, Narlıdere Belediyesi sınırları içinde bulunan kaçak yapıların yıkılmadığı”  gerekçesiyle zincirleme görevi kötüye kullanmaktan yargılanmaya başlayacaklar.
 
Ekaptan, Narlıdere Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ve Narlıdere Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ihaleleri inceledik, karşımıza çıkan ihaleler;
 
2011/27942
İhale Adı
Belediyemiz Sınırları Dahilinde Bulunan Kaçak Gecekonduların Yıkımı
İhale Tarihi; 25.03.2011 14:00
2014/92788
 
İhale Adı
Belediyemiz Sınırları İçerisinde Bulunan Kaçak ve Ruhsatsız Yapıların Yıkılması
İhale Tarihi; 18.08.2014 14:00
İptal edilmiş.
 
2014/123002
İhale Adı
Belediyemiz Sınırları Dahilinde Bulunan Gecekonduların Yıkımı
İhale Tarihi; 17.10.2014 14:00

2015/90771
İhale Adı
Belediyemiz Sınırları İçerisinde Bulunan Kaçak ve Ruhsatsız Yapıların Yıkılması
İhale Tarihi; 31.07.2015 14:00

Sıra No

İş Kalemi No

Açıklama

Birimi

Miktarı

1

1

KARGİR İNŞAATIN YIKIMASI (YIĞMA)

metreküp

1.675,65

2

2

KARGİR İNŞAAT YIKILMASI (YIĞMA- ÇATISIZ)

metreküp

176,54

3

3

KARGİR İNŞAATIN YIKILMASI (BETONARME)

metreküp

493,46

4

4

AHŞAP KAPI VE PENCERE SÖKÜLMESİ

metrekare

130

 

Okas Kodu

Okas Açıklaması

45111100

Yıkım işleri

 
 
2010 tarihinden bu güne toplam 4 ihaleye çıkılmış, bunlardan ikisi gecekonduların yıkılması, diğer iki ihaleden biri iptal olmuş, geriye bir ihale kalıyor.
 
Şimdi ihalelere kimse girmedi diye nasıl savunma yapılacak?
 
İdea Konutları "Smyrna Park" 22.86 metrekare inşaat alanı 4.998 metrekare ruhsat düzenlenen, imar mevzuatına aykırı binanın, ruhsat eklerine aykırı olduğu için, 9.Sulh Ceza Mahkemesince ceza alınmamış mıydı? Neden halen bu binanın ruhsat eklerine aykırı kısımları yıkılmıyor?
 

 

 

 


Kaynak:



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 10.10.2015 18:59:37

  • Cesamin ÖZKAN
  • Bu topraklar üzerinde bin yıllarca yaşamış toplulukların halkların çok zayıf gibi gözüken ancak çok sağlam bir belleğe dayalı bir kayıt sistemi yeteneğinin, hafızasının olduğu da asla unutulmamalıdır. Bir çok kozmik odalar kurulur basılır deşifre edilir ama, işte halkımızın öyle çok farklı bir kozmik oda bilinci ve geleneği vardır ki o belleği silecek bir program daha icat edilemedi. Şimdi özellikle İzmir'de farklı genleri olan, farklı ideallere özlemlere sahip olan, ve bu yanları asla halk için olmayan bir yapı içerisindeki kişilerin iş ve eylemleri, işte bu halkın asla silinemeyen belleğinde yer alır. Bir kişinin seçmenleri tarafından seçilip, onlar için göreve getirilmiş olması ve o seçilen kişinin geldiği noktada bu doğrultuda görevini yapmayıp, başka doğrultularda yanlış görevler icra ederse işte o kişi ne bu dünya için nede diğer taraf için kendisi adına da iyi bir iş yapmış olmaz. Bu yapılan yanlış işlerin hesabı bu tarafta mutlaka hesap sorma anlamında tecelli eder şu veya bu şekilde. Diğer taraf için ise bir yorum hakkımızın bulunmadığı ortadadır. Şimdi bu zat daha önce imara aykırı işi nedeni ile koltuğundan uzaklaştırma cezası almış mı almış, şimdi yine aynı işleri nedeni ile yargılanıyormu yargılanıyor. Bu kişinin kaç dönemdir geldiği günden bu yana beldesi için üretmiş olduğu yararlı işlerin listesi yapılabilirmi olmayan şeyin listesi zaten yapılamaz. Yapmış olduğu kötü işlerin listesi yapılabilirmi ?. işte o liste zaten çok kabarıktır. Özellikle imar uygulama alanları ile kabarıktır ve bu listenin imar alanı ile ilgili olması da ne kadar ilginçtir değilmi. Demekki bu imar alanı işlerinde bir özellik var. Yoksa neden fen işlerinde temizlik işlerinde veya iktisat işlerinde bunlar olmaz. Narlıderenin yukarılarını bir ucubeye dönüştürenler aynı zamanda bir deprem felaketinde büyük facialarada zemin hazırlamışlardır. O çok katlı binaların yapıldığı bölgelerin bağımsız kaya kitlelerinden oluştuğu ve katman hareketlerine yani kayma riskine açık alanlar olduğu jeolojik olarak belli. Oralarda çok katlı değilde tıpkı Yunan adalarını süsleyene tarzda iki katlı güzel yeşillikler arasında yapılaşma Narlıdere'ye ve İzmir'e daha çok yakışmazmıy dı. Herkes evet yakışırdı der. Ancak o zaman çok sayıda konut ve ona orantılı çok miktarda rant olmazdı o nedenle tercih edilmemiş olmalı değil mi ?. Dağdan inip ovasına baksak Narlıderenin oradada özellikle yolun altında kalan bölgedeki yapıların, bir kısımda kentsel dönüşüm hikayesi ile birkaç firamının köşe edildiği alanlara bakalım tablo ve bu tablodan kaynaklı pis kokuların varlığıda çok belli. Kentsel dönüşüm yerinde dönüşüm adı ile yapılaşan alana bakalım bu alandaki yıllardır burada yaşayan toprak sahiplerinin elde ettiği ekonomik kazanı toplayalım ve birde o topraklar üzerinde kat karşılığı inşaat yapan firmaların kazançlarını toplayalım bakalım nasıl bir tablo ile karşılaşırız. Ben iddia ediyorumki toprak sahiplerinin kazancı bir ise o firmaların kazancı dörttür. Yani o alanda üretilmiş olan rantın aslan payı kimlere ve nasıl gitmiş çok nettir. Sonra kalkıp hemde CHP genel başkanının katıldığı törende rantsal dönüşümü yerinde kentsel dönüşüm masalı ile anlatırlar. Bunların hepsinin farkında bu halkta bu partide. Bu yapının Türkiye genelinde sosyal demokratların, alevi yurttaşların özellikle yerleşim yeri olarak belirlediği ve bundan kaynaklı CHP'nin en fazla oy aldığı, ancak bu kişi nedeni ile bu oy oranının ne yazık ki düştüğü bir yerde olması ayrıca çok acı. Bakın bir ülkede yanlış işler yapanlar toplumsal maliyetlere neden olur ve toplumsal maliyet üretenlerin de verecekleri hesap ona orantılı olarak çok ağır olur. Bu bilimsel olarak ta, dinsel olarak ta, toplumların yaşam süreçlerinin kanıtladığı şekilde de sabittir. Buna neden olanlara hayırlı olsun diyelim. Temiz İzmir Derneğini milletine vatanına hizmet edenlerin kümesinde çok önemli bir yerde olması ve önemli görev yapması nedeniyle bir kez daha Nivent KURTULUŞ 'un nezdinde kutlarım.
  •