Gaze-Temiz-Gaze-Temiz
http://www.gaze-temiz.com

Kocaoğlu, Genç ve Hızır denklemi
Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com

 

Sizlerle paylaştığım son yazı ile ilgili,  gelen yorumları okuyunca oldukça şaşırdım. Bu konu ile ilgili tek yazan ben değildim. Acaba yanlış mı hatırlıyorum diye, Genel Sekreter ile ilgili yazıları bir, bir taradım.

İzmir’in deneyimli gazetecisi ve Konak eski Belediye Başkanı Sayın Erdal İzgi 13 Mart 2013 tarihli, “İkinci adamın son hamlesi” adlı köşe yazısını da okudum. Sayın İzgi’de Danıştay kararlarının uygulanmamasının, adaletsiz ve hukuksuz bir işlem olduğundan bahisle, Sayın Ersu Hızır’ın, göreve iadesinin gerektiğini yazıyordu. 
 
Çok merak ediyorum, acaba Sn İzgi’ye de avukatlığa mı soyundunuz diye yorum yazdılar mı?
 
Benim yazdığım yazının bütününe bakıldığında, durum tespiti yapıp yargı kararlarına saygı gösterilmesi gerektiğini ve uyulmasının yasal zorunluluk olduğunu belirtmiştim.
 
Biliyorsunuz ben, İçişleri eski bakanı, İsmet babam (Sayın İsmet Sezgin’in) manevi kızıyım. Bu yüzden dolayı, sağ olsunlar, İçişleri Bakanlığı’ndan ne talepte bulunduysam yasal sınırlar içerisinde, bakanlık her zaman yardımcı oldu. Bu konuda yardımlarını esirgemedikleri için teşekkür ederim.
 
Yazıma gelen bazı yorumlarda okuyucularımın bir kısmı, bana hak verip, gerçekleri öğrendiklerini söyleyip teşekkür ediyorlar. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde böylesi bir keyfi uygulamaya karşı şaşkınlıklarını ifade ediyorlar.
 
Aslında sizlerle paylaşmadığım bazı ağır üsluplu, konuya ilişkin yorumlar ve belediye içerisinde yapılan, bazı uygulamalara ve konuşmalara ait detay bilgiler vermekteler. Bunları önce araştırıp sonra sizlerle paylaşacağım.
 
Bir kişinin yaptığı yorumda ise, sanki Danıştay en yüksek idare mahkeme değilmiş, Danıştay kararlarını uygulamamanın hukuksuzluk ve suç değilmiş gibi, görüş belirtilmiş. 
 
Ben bu yazıyı niye kaleme aldım?  İki senedir bu konu İzmir gündeminde ve hatta zaman, zaman Aziz Başkan konuyu ulusal medyaya bile taşıdı. Benim için, kamuoyunda “kuyruk acısı var, planı geçmedi” denilen konu olduğu zaman, Sayın Ersu Hızır Genel Sekreter’di ve bana yapılan haksızlıklar sırasında, aktif görevdeydi. Kendileriyle Sayın Önder Sav ve Diyarbakır’a giden Vali Bey kanalıyla aldığım iki randevu ile iki kez görüştüm. Daha sonraki aramalarımda, ne telefonlarıma çıktı, ne de mesajlarıma döndüler. Bu konu, belediye davasındaki, iddianamede yer aldı.
 
Kendisi görevde olduğu zaman gibi, şimdide iletişim kurmakta başarılı olamıyorum. Dolayısıyla kendisiyle görüşemediğim bir kişinin, avukatlığını yapmam da söz konusu olamaz. Keşke Gaze-temiz’e bir açıklama yapsa da en birinci ağızdan, genel sekreter bilmecesini çözebilsek.
 
İçişleri Bakanlığı ile olan görüşmeleri ve yazışmalarımızı en yalın haliyle sizlerle paylaşmıştım. İçişleri Bakanlığının uygula diye yazı yazmasına rağmen, Danıştay kararını uygulamayan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan’ı ve bazı bürokratlar hakkında İçişleri eski bakanı Sayın İdris Naim Şahin tarafından soruşturma izni verildiğini, konunun yargıda olduğunu da öğrendim.
 
Şimdi de ataması yapılan, Sayın Ersu Hızır ile görevden alınan Sayın Pervin Şenel Genç’e ait atama evraklarını bakanlığa göndermeyen, sonrasında önceki yazılarımda belirttiğim gibi, Sayın Bakan’ın yetkisinde olan bir konuda belediye bürokratları ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının yaptığı, yeni atama işlemini TCK 257 kapsamında, (Görevi kötüye Kullanma)  ve (Sayın Bakan’a ait bir yetkiyi kullanma) konusunda yeni bir soruşturma açıldığının hem bakanlık yetkililerinden, hem de yerel bir gazeteden öğrendim.
 
Dürüstlüğü ve titizliği ile tanınan, Sayın müfettişin raporunun sonucunu hep birlikte öğreneceğiz. 
 
İnternet sitesinde, okuduğum Aziz Başkan’ın meclis üyeleri ile yaptığı toplantıda da “kesinlik aday olmayacağım” diye söylemiş. Kendisi mi aday olmayacak yoksa.. 
 
Gelecek yeni belediye başkanı her kim olursa, Danıştay kararlarını uygulasın ki gelecekte sorumlu olmasın. Bürokratların mahkeme konusunda kendisini yanıltmasına izin vermesin.
 
Tüm okurlarımın bayramlarını kutlar, esenlikler dilerim.