Öncelikle bu benim görüşüm değil, yasaların görüşü, ha yasalar uygulanır uygulanmaz bilemem.

 

Yasaya göre; Belediye başkanlığının boşaldığı veya başkanın görevden uzaklaştırıldığı hallerde, belediye meclisinin on gün içinde toplanması vali tarafından sağlanır. 

 

Bu toplantıda meclis, katılanların salt çoğunluğunun gizli oyuyla ve kendi üyeleri arasından, belediye başkanlığının boşalması halinde yani başkanın ölümü halinde bir başkan seçilir.

 

Yeni seçilen başkanın görev süresi, yerine seçildiği başkanın görev süresi kadardır. Tıpkı Rahmetli Başkan Piriştina’nın ölümünden sonra seçilen Kocaoğlu gibi. 

 

Başkanın görevden uzaklaştırılması halinde ise bir başkanvekili seçilir. Başkan vekili ise ilçe belediye başkanlarından olamaz, çünkü onlar doğal üyedir.

 

Başkanvekili, yeni başkan seçilinceye veya görevden uzaklaştırılmış olan başkan görevine dönünceye kadar görev yapar.

 

Madde 47- Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, geçici bir önlem olarak kesin hükme kadar görevden uzaklaştırılabilir. 

 

Tüm bu riskler varken, İzmir’in kalesi için koskoca CHP yeni bir başkanla, niye yola devam etmiyor sorusuna cevap aramaktayım.

 

Üstelik davalar henüz sonuçlanmadı, her an her şey olabilir ihtimali neden göz ardı edilmekte? 

 

Gazete manşetlerine yansıyan haberler, davalar, tapeler yalan diyebilir miyiz? 

 

O zaman yarın birileri de çıkar, ayakkabı kutuları yalan der.

 

Tapeler uydurma der

 

Bakan oğullarına verilen milyon dolarlar hikâye der.

 

Dış mihrakların oyunu derse onlara da inanacak mıyız!

 

Nerde kaldı temiz toplum, temiz siyaset? Bizden biri yaparsa af mı edeceğiz?

 

İsterseniz bir hatırlayalım gazetelere yansıyan haberleri! 

  

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonların ardından özel yetkili savcının hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu iddianamede 1 numaralı sanık olarak yer aldı.

 

İzmir Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla geçen yıl mayıs ayında başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonların ardından hazırlanan iddianame, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

 

Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Birol Çengil tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da bulunduğu sanıklar, ''ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, zimmet, rüşvet, belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanmak''la suçlanıyor.

 

Toplam 130 sanığın yer aldığı 2012-1 esas nolu iddianamede, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilk sıradaki şüpheli olarak yer aldı.

 

Bana kalırsa hala risk var ve neden bunu görmezden geliyorlar, anlamakta zorlanıyorum. Bu arada yeni soruşturma dosyası İzmir Adliyesinde beklemekte, Dosya No; 2013/98423 Evrak Geliş tarihi 25.10.2013 CHP yerel yönetimlerden sorumlu, Gökhan Günaydın incelerse olayın ne boyutta olduğunu görür diyorum.

 

Bu yazdıklarım sadece, Kocaoğlu için geçerli değil, birçok ilçe belediye başkanı içinde geçerli. Çünkü onlarında hala devam eden mahkemeleri var. O mahkeme dosyalarına da ilerleyen günlerde yer vereceğim.

 

Dün yapılan, “Dayatmalara son” adlı mitingde çok az kişi var diye medyada yer aldı, en azından denediler bir caba gösterdiler, herhalde Türkiye’de ilk kez bir başkan adayına karşı yapılan bir tepkiydi. Kendilerini kutluyorum.