x
   

ÇÖZÜM GRUBU SÖZCÜSÜ

31 Mart 2016 Perşembe , 11:24
Okunma: 3110
0 Yorum

MUTLU TUNCER'İN Basın Açıklaması

 

 İGC "ÇÖZÜM GRUBU" BASIN AÇIKLAMASI:

 

İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nde olağanüstü kongre öncesi yaşanan gelişmeler derneğin geleceği konusundaki endişelerimizi artırıyor.

Bölünen yönetimden ortaya çıkan iki aday grup, Çözüm Grubu'nun söylemlerini ve fikirlerini kendi projeleriymiş gibi ortaya atarlarken, dernek yönetiminde bir yıldır kendilerinin bulunduklarını da unutmuş görünüyorlar.

Bunlara sorulacak ilk soru; "Şimdi söylediklerinizi neden yapmadınız?" olacaktır...

Misket Dikmen yönetiminin, İzmir Gazeteciler Cemiyetini getirdiği durumu, İzmirli gazeteciler endişe içinde izliyorlar. Daha da kötüsü, İzmirli gazeteciler, haklarını savunması,  arkalarında güç olması gereken Cemiyetten umudunu kesmiş durumdalar.

 

OLAYLARIN FARKINDA OLMAYANLAR VAR!

Bu gün, Misket Dikmen ve  ondan ayrışan Abdi Karagözoğlu listesinde görev kabul eden gazeteci arkadaşlarımızın, olayları tam anlamıyla kavrayamadıklarına inanıyoruz. Oysa gazeteciler, meslek icabı olayları irdeleyecek ve öngörülerde bulunacak kadar kıvrak zekaya sahip insanlardır. Başarısızlıkları, anti demokratik tavırları, üyelere saygısızlıkları, yaşanan olaylarla ortaya dökülmüş, derneğimizi, bırakın İzmir'i, Türkiye'nin diline düşürmüş, buna rağmen yönetimi bırakmamak konusunda ısrarlı bir inat sergileyen bu iki gruba destek veren gazeteci arkadaşlarımızı uyarmak istiyoruz...   Cemiyetimize kötülük ediyorsunuz. Bu iki gruba bizim gibi "Hangi yüzle yeniden aday oluyorsunuz?" sorusunu yöneltmek yerine, onlarla işbirliğine girmek, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin uçuruma sürüklenmesine  destek vermektir.

Öte yandan bir grup arkadaşımız "Biz hiç bir şeye karışmayız, bizi ilgilendirmiyor" tavrındadırlar. Onlara da sözümüz şu; CEMİYETİN BU DURUMA GETİRİLMESİ SİZİ İLGİLENDİRMİYORSA, NEDEN HALA ÜYESİNİZ?"

İzmir Gazeteciler Cemiyetine sahip çıkmak üyelerin görevi değil mi?

 

SİYASİ BASKILAR!

 

İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi bir çok arkadaşımızın, seçimlerde bu iki grubun karşısındaki adayları desteklememesi konusunda baskı altında tutulduğunu gözlüyoruz. Bazı kişilerin arkadaşlarımızı "AKP cemiyeti ele geçirmeye çalışıyor" gibi altı boş söylemlerle Dikmen Grubuna oy vermeye ikna çalışmalarına giriştiğini üzülerek duyuyoruz, şahit oluyoruz.

Demokrat düşünce yapısına tamamen aykırı olan bu yaşananlar, cemiyetimizin siyasi bir oluşumun vesayeti altına girmiş olduğunu gösteriyor.

Oysa İzmir Gazeteciler Cemiyeti bir mozaik gibi, türlü siyasi fikirlere sahip olan gazetecilerden oluşmaktadır. Herkesin ayrı bir fikri olması, herkesin siyasi görüşünün farklı olması, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin rahatsız olacağı bir konu değildir. CHPliler kadar, AKPlilerin de, MHPlilerin de,  veya başka görüştekilerin de bu dernekte eşit haklara sahip olduğu unutulmamalıdır. Kaldı ki; İGC, üyelerinin siyasi görüşü ile ilgilenen bir dernek değildir. Bir siyasi örgüt değildir. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, bir mesleki örgüttür.  Her siyasi görüşe eşit mesafede olmalıdır.

 

ATATÜRK'Ü OY ARACI YAPIYORLAR

 

Aday gruplara baktığımız zaman "Atatürk ve onun ilkeleri" gibi söylemlerle oy toplamaya çalıştıklarını görüyoruz. Cemiyetimiz üyelerinin Atatürkçülüğünü sorgulamak, siyasi fikirlerinden dolayı meslektaşlarımızın bir kısmını Atatürk karşıtı gibi göstermek çabalarını kınıyoruz. İzmirli Gazeteciler'in hemen hepsi, Atatürk'ün değerini ve kıymetini bilecek mantık  ve akla sahiptirler. Bunun aksini bile düşünmek, dillendirmek ayrımcılıktır. Atatürk ilke ve devrimlerine, cumhuriyete sahip çıkmak, aydın düşünceli her gazetecinin zaten temel görevidir. Bu görevi İzmirli gazeteciler en iyi şekilde de yerine getirmektedir.  Bize Atatürk ve Atatürkçülük konusunda ders vermek, yön göstermek, Ne Misket Dikmen'e, Ne Abdi Karagözoğlu'da düşmemektedir.

 

HERKESİ KUCAKLAYAN YÖNETİM

Siyasi fikri ne olursa olsun, kimse bu cemiyet içinde dışlanamaz. Derneğimiz hiç bir siyasi oluşumun arka bahçesi yapılamaz. Her siyasi fikre saygı göstermek, siyasi görüşü ne olursa olsun gazetecinin tarafsız davranması, bu mesleğin en önemli ahlaki değeridir. Bu değeri kimsenin ezmesine izin vermeyeceğiz.

 

Bizim açıklamalarımızı kendi fikirleri gibi ortaya atanlara soruyoruz: AKLINIZ YENİ Mİ BAŞINIZA GELDİ?

 

- TÜZÜĞÜMÜZÜN BAŞTAN SONA DEĞİŞTİRİLECEĞİNİ İLK BİZ SÖYLEDİK...

Evet... Yönetime gelirsek, ilk işimiz olacak!

İzmir Gazeteciler Cemiyetini, küçük saltanat kurumu olmaktan kurtaracağız. Otomobillerle, şoförlerle gezen, evine makam arabasıyla gidip gelen, cemiyeti kendi babasının şirketi gören başkan ve yönetim istemiyoruz.

 

KOLTUĞA YAPIŞAN YÖNETİMLER DEVRİ KAPANACAK

Cemiyetin başkanlara tanıdığı geniş imkanları kısıtlayacağız. Bir yönetimin bir dönem işbaşında kalmasını sağlayan değişikliği yapacağız. Yönetim görevi bitenin 10 yıl yeniden aday olmasını engelleyeceğiz... Gelip, gitmeyi bilmeyenlere bu cemiyette herkesin yönetimde olma hakkı bulunduğunu anlatacağız!

 

HESAP SORACAĞIZ

Evet, soracağız... 22 Kat imarı olan arsamızı yok pahasına satanlardan hesap soracağız. Cemiyetimizin paralarını kendi malı, kendi  serveti gibi har vurup harman savuranlardan hesap soracağız. Üyelere saygı göstermeyenlerden hesap soracağız. Bu cemiyetten gazetecileri yazı yazdığı için atanlardan hesap soracağız. Gazetemizi cemiyet üyeleri dururken, dışarıdan insanlarla dolduranlardan hesap soracağız. Cemiyet Gazetesi'nin sıfır tirajının, yaptığı yanlı gazeteciliğin hesabını soracağız... Cemiyetimizi Türkiye'nin önünde küçük düşüren yönetimlerden hesap soracağız.

 

GAZETECİ ARKADAŞLARIMIZDAN İSTEDİĞİMİZ;

 

LÜTFEN CEMİYETİMİZ ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLARI GÖRÜN.  Bu cemiyet hepimizin. Onu kurtarmak, korumak bizim görevimiz.

 

Bu cemiyet Başkan ve yönetime seçilenlerin saltanat süreceği değil, üyelerin sorunları için çalışacağı bir dernektir. Bu gün, açlık sınırında yaşayan basın emekçilerinin sayısı inanılmaz derecede fazladır.  İşsiz arkadaşlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. Gazetelerde çalışan emekçilerimizin güvenceleri yoktur. İzmir'deki büyük gazete temsilcilikleri kumpasların içine sokulmuş, gazetecilik mesleğinin neferleri dışlanmıştır. Bu durumda yapmamız gereken şey; Cemiyetteki tüm olumsuzlukları bertaraf edecek, tüzükteki gerekli onarımları yapacak ve işi bittikten sonra görevi güvenilir ellere teslim edecek bir yönetim seçmektir. Taktir sizin.

 

ÇÖZÜM GRUBU SÖZCÜSÜ

MUTLU TUNCER


Kaynak: