x
     
23.04.2018 20:01:07
Okunma: 2349
0 Yorum

Dr.Mustafa Yuluğ
FİRAVUN

 
SIRADAN İNSANLAR OLARAK ÇAĞDAŞ FİRAVUNLARIN ZAVALLI KÖLELERİ MİYİZ
 
Geçenlerde ölen büyük fizikçi Hawking şöyle demişti: '100 yıl sonra insan cinsi yok olacak'. Çocuklarımızı, torunlarımızı da sonsuza dek solduracak belirleyiciler hakkında bilgilenip bunlara karşı çıkabilecek babayiğitler var mıdır... Varsa, ses versinler...
 
Yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız şeylerin ve hatta ilaçların büyük bölümünün hasta edici, ömrü kısaltıcı, çevreyi bitirici özellikler taşıdığı dürüst uzmanlarca durmadan ve hem de yüksek sesle ileri sürülüyor. 
 
Uyuşturucu, kirli servet tutkunluğu, suçluluk ve obezlik giderek artıyor.
 
Dünya yoksulları ezilen insan sayısını daha da çoğaltma yönünde canla başla çalışıyorlar da 'biraz yavaş olun' diyen hak getire… Çünkü böylesi kölelerin sayısını ve aralarındaki zıtlaşmaları artırdığı için egemenlerce daha bir beğeniliyor.
 
Gerektiğinde sayıyı azaltacak araçlar hazır zaten…
 
İletişim aletleri, medya, siyaset, inançlar, toplum mühendislikleri ve eğitim/öğretim düzeneği, büyük ölçüde, beynimizi itaat, korku, kanaat, oyalama ve daha daha aptallaştırma ögeleriyle biçimlendirmeye dönük olarak değerlendirilebiliyor..
 
Egemenler canları istediği yeri bombalıyor, dilediği silahlı suç örgütlerini halkların başına bela ediyor, insanları, çoluk çocuğu öldürüyor, ölmekten beter ediyor, dolandırıyor, hiç yoktan savaşlar çıkarıyor da şöyle yüksek sesle 'ayıptır' diye haykıran çıkmıyor, çıkamıyor. Ancak, 'yapılanları doğru buluyoruz'cular sahne alabiliyorlar..
 
Bir küçük azınlık saraylarında, rezidanslarında göstere göstere yiyip içerken, büyük çoğunluğun aç, susuz, yoksul, evsiz, tuvaletsiz, eğitimsiz, sağlıksız... yaşamı kimsecikleri rahatsız etmiyor, ilgilendirmiyor. Kölelerin kalbinde ötekilere karşı şefkati zor bulursun çünkü…
 
Bütün bu ortam firavunlar ile köleleri arasındaki ilişkileri çağrıştırmıyor mu... 
 
Şöyle bir durup düşünelim...
 
Mustafa Yuluğ
 
Okunması gerekli kitaplar:
Fatih Oktay ÇİN ve Firdevs Gümüşoğlu CILAVUZ KÖY ENSTİTÜSÜ… İkisi de İş Bankası yayını… Hem yazarları ve hem de İş Bankası’nı kutluyorum.  
 
 

 

Etiketler: