x
     

İAG, Basın Sözcüsü..,

8 Şubat 2016 Pazartesi , 13:26
Okunma: 2522
2 Yorum

Muhittin Dalgıç'a soruyor!

 

Çeşme'nin sorunları ve garipleri araştırdıkça, ilginç boyutlara ulaşıyor. Kaçak yapılar, kılıfına uydurulmuş, sözde turistlik tesisler, talan edilen tarihi alanlar, inşaat alanına devşirilen doğal sit alanları, peşkeş çekilen kıyıları, ruhsatsız iş yerleri, otopark rezaletleri, belediye başkanının yasallığı tartışılan milyarlık rant şirketleriyle ilişkileri derken bir anlaşılmaz olay da Termal konusunda ortaya çıkıyor.

 
Çeşme termal zenginlikleri ile ünlü bir yerdir. Dünyanın bir ucunda sularının şifası bilinir de, bizim pek haberimiz olmaz. Bilelim ki; önemli bir termal zenginliği var Çeşme'nin. Onlarca da termal otel... Peki termal otellerin ne kadarı gerçekten termal?
 
Şu anda "Hiç biri" diyebiliriz.
 
Termal oteller, termal suyun çıktığı kaynaklara çok yakın yerlerde kurulur ki; sıcak suyu doğal ısısıyla alabilsinler, su özelliğini kaybetmesin.
 
Çeşme'de ise, durum farklı... Doğal kaynaktan su alınması yasaklandı. Hiç bir otel tesisi, doğal kaynağından su alamıyor!
 
Peki neden?
 
Burada bir garip uygulama var... Bir dağıtım şirketi var... Çok büyük yatırımlarla kurulmuş bu şirket, termal suyu döşenmiş borular vasıtası ile otellere dağıtıyor. Yani kaynağın üzerinde bile olsanız, sıcak su almak yerine kilometrelerce yol yapmış, soğumuş termal suyu kullanmak zorundasınız.
 
Termal su boruların içinden kilometrelerce yol kat edip otellere geldiğinde ısısı, normal çeşme suyundan farksız oluyor. Oteller çaresini bulmuşlar ve suyu mecburen yeniden ısıtıyorlar. Kaynağa yakın tesisler bu işe tepki gösterseler de fayda etmiyor!
 
Dağıtım şirketine bağlı bırakılıyorlar. Peki ama neden?
 
Herhalde dağıtım işini ihaleyle alan firmanın kazancını sağlamak için.
 
Bazı otellerde insanların girdiği suyun tekrar ısıtılıp havuzlara basıldığı biliniyor. Yani, termal konusu ayrı bir rezalet olarak önümüze çıkıyor!
 
Birilerinin para kazanması uğruna, yaz kış sürmesi mümkün olan turizm ne yazık ki, baltalanıyor. Üstelik termal diye yutturulan suların, borularla kilometrelerce taşınmasının ardından özelliğini yitirdiği saklanıyor!
 
..................
 
Çeşme'de olayları çözmek zor... Her sorulan soruya "Yasalara uygun" diyen bir belediye anlayışı, kendisini ile ilgili sorulara hiç bir şekilde cevap vermeyen bir belediye başkanı var!
 
İnanılmaz cüretle hala Alaçatı'nın coğrafyasını kendi arzuları doğrultusunda değiştirmeye devam eden Alaçatı Port projesi, dünya çapında bir rezalet örneğidir. Ve belediye Başkanı Muhittin Dalgıç'ın bu projeyle içli dışlı olmasının sırrı çözülememiştir.
 
Muhittin Dalgıç her şey yasal dese de, ortada yasal olmayan çok nokta vardır. Öncelikle Port projesi bir turistlik organizasyon değil, cebinde parası olana özel ve muhteşem yaşam alanları sunan bir yalılar zinciridir. Alaçatı'nın Sörf cenneti olma özelliğini öldürdüğü gibi, tarihi ve doğal alanları inşaat alanı yapmış bu organizasyon halkın sahillerden yararlanma hakkını da gasp etmiştir.
 
..................
 
Yaz geliyor. İstihbaratlarımız sahillerin kapışılma girişimlerinin başladığını gösteriyor. Bir suyun 10 liraya satıldığı sosyete plajları için kollarını sıvayan İstanbul eğlence sektörü baronları sırada. İlçenin en güzel koylarını kapatacaklar, gündüzleri otoparktan 50 lira, plajda bir sudan 10 lira, bir tahtırevana sezonluk 50 bin lira fiyat biçip, görgüsüz zenginlerin ruhlarını okşamak için harekete geçtiler.
 
Geceleri plajı diskotek yapıp, sabahın erken saatlerine kadar zengin çocuklarına eğlence sunmak, milletin gürültüden canına okumak için girişimlerini başlattılar.
 
Belediye Başkanına hatırlatmak istiyoruz:
 
1-Kim olursa olsun, kime ait olursa olsun hiç bir kurum ve kuruluş veya şahıs, insanların sahillerden faydalanmasına fiyat biçemez.
 
2- Sahiller kamu malıdır.  Herkes istediği gibi sahillerden faydalanır. Kişisel mülk olsa dahi.
 
3- Buraları birilerine vermek, halkın girişini engellemek yasal değildir.
 
 
 
SAYIN MUHİTTİN DALGIÇ;
 
Çeşme elden çıkmış gibi görünüyor!
 
Her yıl zengin güruhu kazıklamak adına Çeşme'yi mesken tutan eğlence sektörü baronlarını Çeşme'de görmek istemiyoruz.  Plajları kapattıramazsın. İnsanları biletle denize girmelerine alet olamazsın!
 
Bu yıl, sabahın erken saatlerine kadar insanları canından bezdiren ruhsatsız, yasa tanımayan diskotek ve bar gibi yerleri görmek istemiyoruz. Halkı rahatsız eden, sahilleri işgal eden kim olursa olsun, yasal yollarla onları durdurmak ve izin verenler hakkında suç duyurusu yapmak üzere harekete geçeceğiz... Şimdiden söylemek istedik.
 


Kaynak:



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 11.02.2016 08:50:59

  • Mehtap Wood
  • Çeşme Belediyesi bizim hayatımızı dar etti. Umarım burunlarından gıdım gıdım gelir. Kendilerine oy vermiş kişilere bile bile böyle kazık atabilen bir zihniyet bu ülkenin geleceği için de umut olmadıklarını gözümüze sokuyorlar. İhanet içerisindeler, gerçekten YAZIKLAR OLSUN.
  • Misafir - 09.02.2016 15:44:12

  • Cesamin Özkan
  • Çeşme birinden kurtuldu dahada tipik birine devredilmiş oldu. Allah için Çeşme gibi bir yere bu belediye başkanı neden CHP tarafından dayatıldı ?. Nedenini biz biliyoruz ama CHP ye sormak için değiniyoruz. Yani CHP den seçilmesi garanti gözüken bir yerde orayı çok iyi yönetecek ve oraya çok layık birini neden belirlemezsiniz. Eğer CHP deki döneminizi geçici bir dönem gibi görürseniz veya partiye hakim olmaz iseniz işte Çeşme gibi bir yere şu an sözde görev yapan birisini getirmiş olur, o kısa dönemli hesaplarınıza uyumlu davranış sergilemiş olursunuz.Aksi bir düşünce olamaz. CHP nin temel ilkelerini eğer parti yönetimi olarak hedef seçmiş olsaydı, işte o zaman Çeşme gibi bir ilçeye çok farklı bir başkan belirlemiş olunurdu. Şimdi yapılacak iş tipik başkanların partinin yerel yönetimlerinden sorumlu genel başkan yardımcılarına sorun iletildiğinde ''evet o kişi arkadaşımızdır aramız iyidir'' gibi sığınma savunma eylemlerinin onları hafifletmeyeceğini onlara öğretmektir. Parti genel merkezini etkilemek için yeterli yapı oluşmuş durumdadır. Aziz Kocaoğlu ve alt bayileri bir şeye tutmadıkları genel merkez ile yaşamakta oldukları ilişkiye layık bir düzeyde yaşamları için gereken yapılmalıdır yapılmaktadır da.Bu tipleri uyumlu olmadıkları partinin sırtından kendi projelerini uygulama olanaklarından kopartmak zorunlu hal almıştır. Öyle üç kuruşa beş köfte zihniyetlilere bu kapı İzmir'de kapatılmalıdır.
  •