Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Bana Dair!!!
Bugün sizlere biraz kendimden, kısa cümlelerle bahsedeceğim.
Şimdi ne alaka diyeceksiniz, hissedebiliyorum.
Cumartesi günü bana ait olan çiftliğime, hırsız girdiğini gece yarısı, Armutlu jandarma karakolundan, telefonla öğrendim.
Jandarma suçüstü yapmış, hırsız havuzun pompalarını, motorunu, havuz ışıklandırmalarını, güneş panellerini yüklenmiş.
Aslı zatında bu ilk hırsızlık olayı değil, önce antikalarım, tablolarım bana özel ne var ise hepsi çalınmıştı. Anılarım birer birer yok oldu.
Bugün jandarma karakoluna, yol arkadaşım Temiz İzmir Derneği başkan yardımcısı Hülya Hekimoğlu ile ifade vermek için gittim,
Hırsızlar mahkemeye tutuklama talebi ile sevk edilmiş.
Ancak mahkeme serbest bırakmış, üstelik hırsızların ilk vukuatı da değilmiş.
Savcı beye hırsızın niye bırakıldığını sordum.
Cevap olarak, “mahkeme kararları sorgulamaz” dendi. Olur, mu öyle şey, ya bir başkasının canını yakarsa dedim. “Hırsızları topluma kazandırmamız lazım” denildi.
Karara itirazımı yapacağım elbet.
Kemalpaşa benim için çok özel bir yerdi, rahmetli babacığım adına bir huzur evi yapmak istiyordum, kazanımlarımın hepsini buraya yatırmak için 4 daire ve Antalya Kemer’de turizm alanındaki, arsamı sattım.
Sonrasında nemi oldu? Aziz Kocaoğlu onaylı planımı iptal etmek için, mahkemeye gitti ve kazandı.
Tıpkı Karşıyaka statlarını iptal ettiği gibi.
Bileydim, Huzurevi değilde AVM yapardım.
Oysaki ben doğduğum günden beri, şanslı bir çocuk olarak dünyaya gözlerimi açtım, özel okullarda okudum, birinci kordonda genç kızlığım geçti, hiç para derdim olmadı.
Çok başarılı bir iş hayatım oldu, Emlak Bank, Ziraat Bankası, Vakıf Bank, Magic Life oteller zincirinin reklamlarını yaptım. Turizm Bakanlığı tanıtım filmi çektim. Birçok dev firmanın reklamlarını yaptım.
Dünyada görmedim ülke sayısı çok az, Amerika’da yaşadım.
Bunları niye yazdığıma gelince, bugün bir dostumdan duyduğum sözler karşısında, şok oldum.
Ben belediyeleri, inşaat firmalarını sıkıştırıyormuşum, ardından benim adıma birileri paraları topluyormuş.
Peki, benim böyle bir şeye ihtiyacım var mı?
Kendi işimi, kendim yapacak kadar ticaretten anlayan biriyim.
İmar planlarını, ruhsat ekleri hakkında tez yazacak konuma gelen biri olarak, niye birilerini devreye girmesini sağlayım değil mi?
Üstelik mahkemelerde davaları avukatsız olarak kazanan da benim.
Bugüne kadar hiçbir belediyeden bir delikli kuruş menfaat sağlamadım, yapılan organizasyonların en alasını daha cüzi rakamlara yapacak kadar reklam geçmişim var iken.
Yazdığım imar yolsuzluklarını yapan firmaların görüşme teklifine bile hayır derken, böylesi bir karalama beni derinden yaraladı.
Her yazdığım konunun takipçisi oldum, yasa ve mevzuata uygun denilen konulara itirazlarımı yaptım.
Ha birileri para kazandı ise, o ben değilim, birileri yapılan imar aykırılıklarını mevzuata uygun hale getirenler, kazanmış olabilir. Ancak o mevzuata uygun denilen kararları da hiç düşünmeden bozan kim?
Sözün özü ben imar aykırılıklarını yazmaya devam edeceğim, beni satın alacak bir parada yok. Çünkü ben her şeyi gördüm. Şimdi her şeyimi maddi anlamda kaybetmiş olabilirim.
Ancak para için ne onurumu satarım nede kimliğimi.
Ha soracak olursanız, eski yaşantım mı, şimdiki yaşantım mı güzel, halkın arasında, toplu taşıma araçlarını kullanan ve çaresizlere umut olan yaşamımı tercih ederim.
Kısacası benim adıma şirketlere yada belediyelere giden biri var ise, hamili kart yakınım değildir.
Notlarım;
1-İddialara göre, Nevvar Salih İşgören Vakfı incelenmeye başlamış.
2-Narlıdere’de tarım alanı üzerinde içkili restoran için işyeri açma ruhsatı için müracaat yapılmış.
3-Bayraklı Nevizade’nin ne ruhsatı ne de yapı kullanımı varmış?
4-Optimum 2. Etap Alışveriş Merkezi inşaatı en nihayetinde durmuş diye bir söylenti dolaşmakta ayrıntıları sizlerle paylaşacağım.