Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Biz Yatırıma Karşı değiliz!!!
Bugün görülen davayı yazmadan evvel, sizleri 5 yıl evveline götürmek istiyorum.
2010 yılının Ocak ayında, ulusal bir gazetenin Egeli ekinde; İzmir’de Üçkuyular Pazaryeri’yle iki akaryakıt istasyonu arkasında kalan 43 bin metrekarelik alanın geleceğiyle ilgili sürpriz değişiklik yaşandı. Daha önce burada kongre merkezi yapılacağını açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu kararından vazgeçti. Kocaoğlu, ticari imarlı yerin önemli bir servet olduğunu söyledi.
Kocaoğlu, pay sahibi Konak ve Karabağlar belediyelerinin ekonomik durumlarına dikkat çekti, şöyle dedi: “Gerek Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, gerek Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm benim kararıma göre hareket edeceklerini söyledi. Kendilerine teşekkür ediyorum. Tartan’la Kürüm, Doğuş Grubu’yla birlikte proje ve anlaşma için çalışıyor. Projeye kat karşılığı katılacaklar ya da kar ortaklığıyla ilgili anlaşma sağlayacaklar.”
Kocaoğlu “ticari imarlı yerin servet olduğunu” Söyledi de ne oldu?
Karabağlar ve Konak Belediyeleri servet olan yerleri sattı da ne oldu?
Servet içinde mi, borç içinde mi yüzüyorlar?
Hani projeye kat karşılığı katılacaklardı?
Ne oldu ortaklık mı bozuldu?
Neyse biz dava dosyasına geri dönelim.
Bugün mahkeme kapısında mahkeme saatini beklerken, İzmir Büyükşehir Belediyesi Avukatı, Balçova Belediyesi Avukatı, İzmir Valiliği Avukatı, Çevre Mühendisini görünce, derneğimizin başkan yardımcısı Hülya Hekimoğlu ile birbirimize baktık ve davaya sıkı çalışıyorlar dedik.
Yanıldık, çünkü bizden sonra görülecek davada, İstinye Park ile ilgiliymiş lakin dava konuları farklı. İmar Planı iptal davası. İBB ve Balçova avukatları bu dava için gelmişler.
Dava görülmeye başladığında, Mahkeme Başkanı bana sordu, “davaya ilişkin ne diyorsunuz?”
Efendim bahse konu alan Üçkuyular Meydanı, mevcut hali ile trafik yükünü kaldıramazken, 302 Bin metrekare bir kütle gelecek. AVM ve otel en az 1500 kişi istihdam edeceği söyleniyor, her gün bu alışveriş merkezine on binlerce insan ziyaret edecek. Bu alanda Ekonomi Üniversitesi, 9 Eylül Hastanesi, Balçova yolu üzerinde irili, büyüklü birçok alışveriş merkezleri trafik yükünü kaldıramazken, nasıl olacak?
Hemen Valiliğin avukatı söz aldı;”Efendim UKOME kararı var ve ÇED Yönetmeliğinde trafikten söz etmemektedir. Birçok emisyon değerleri yapıldı ÇED sunum Dosyasının tüm gerekleri yerine getirildi.”
Doğuş gurubunun Avukatı söz aldı; “Müvekkilimin 20 yıldır ukdesinde olan taşınmazdır, ÇED Sunum Dosyasına uygundur.”
İçimden avukatları da inanmış, 20 yıldır Doğuş Gurubunun olduğuna, halka arz olmuş bir gurup aktiflerinde gösterme cesareti varsa eğer, avukatlarının böyle söyleme cesareti olur diye iç geçirdim.
Tekrar söz aldım, efendim avukat hanım UKOME kararından söz etmekte lütfen bir okusun UKOME Kararını orada ne yazmakta hepimiz duyalım, hangi koşullar çerçevesinde UKOME kararı verilmiş. Avukat beyde 20 yıldır bu taşınmaz müvekkilimin dediler. Oysaki burası Karabağlar ve Konak belediyesi satışlarıyla oluşturulmuş bir parseldir, tamamı 20 yıldır kendilerinin değil. Doğuş Gurubu parselleri almadan da aktiflerinde göstermişti.
Sonuç olarak sayın başkan ve üyelerine şunu söylemek istiyorum, Temiz İzmir Derneği bu davayı açtı çünkü biz İzmir’i çok seviyoruz yapılması düşünülen AVM ve Otel yapılırsa Üçkuyular yaşanılmaz bir hal alır. Düşünün 302 Bin metrekare bir kütle trafiği kilitler. Bu çevre katliamıdır, biz ÇED sürecine askıda itirazımızı yaptık. Reddedildi. Son çare İdare Mahkemesinde davamızı açtık ve sizlerin kararını bekliyoruz.
Mahkeme sonlandı karar verilmedi.
Bilirkişi isteme hakkımız var, bilirkişi istediğimizde sadece o bölgede trafik yükünden doğan egzozlardan çevreye dağılan gazların değerlerini ölçersek davayı kim bilir belki de, kazanırız.
İyi güzel de Optimum Davası Bilirkişilerine 4000 TL, Konak Pier Davası için bilirkişi tayin edilmiş 1.990 TL, Doğuş Gurubu için kim bilir ne kadar ödenir.
Bu yazıyı okuyan sizler, İzmir için ne yapıyorsunuz? Konuşmak kolay, icraata gelince aman beni karıştırmalarla nereye kadar? Yarın nefes alacak bir yeriniz olmayacak betonların arasında yaşamaya mahkum olursunuz.
Bizler en azından uğraşıyor ve deniyoruz.
Ya sizler?
Şimdi gelelim diğer davaya, bu kez biz izleyici kısmında, büyükşehir avukatları Balçova Belediyesi avukatı ve davacı avukatı yerlerini aldılar.
Davacı avukatı imar planının iptaline yönelik anlatımlarda bulundu.
Gerek büyükşehir gerek Balçova belediyesi avukatları canhıraş savunma yaptılar, davacının ehliyeti olmadığından, Alsancak’ta oturan kişinin Balçova planı için dava açamayacağını ileri sürdüler olmadı süre yönünden, iptalini istediler.
Şöyle bir baktım vay be dedim rantın nasıl savunması yapılıyor dedim, her fırsat AVM’lere karşıyım diyen Kocaoğlu için aslında bulunmaz bir nimet bu davalar, hani diyor ya “benden önce planlar geçmiş ne yapayım” avukatlarınız davaya bu kadar canhıraş asılmasalar planda iptal olur, ÇED’de iptal olur değil mi?
İstenmeyince olmuyor işte.
Son sözüm Doğuş Gurubuna, dünya kadar şirketiniz var, oteller var, marinalar var, banka var, o var bu var yetmiyor mu? Hepimizin gideceği 2 metrekarelik bir yer kimse yanında bir delikli kuruş götüremiyor. Gelin Üçkuyulardan vazgeçin. Trafik kaldırmaz felç eder İzmir’imizi. Önce alternatif yolları yapın sonrası kolay.
Biz yatırıma karşı değiliz!
Doğuş Gurubuna küçük bir sorum daha var, Konak ve Karabağlar Belediyesi üzerine kayıtlı taşınmazları almadan nasıl aktiflerinizde gösterdiniz. SPK bundan haberi var mı? Çok merak ediyorum, soracağım!