x
     
15.02.2017 22:18:22
Okunma: 4646
4 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Bu İşte Bir terslik Var (2)

 
Evet nerede kalmıştık?
 
Bir insan saatlerini, günlerini aylarını, yıllarını veriyorsa ve üstüne birde namusuna, dinine hakaret ediliyorsa, orada bir terslik vardır demiştim.
 
Birileri çıkıp, sizlerin adına savaş veriyorsa ve o şehrin belediye başkanları ve ilgili devlet kurumları size sahip çıkmıyorsa, bir sorun vardır!
 
Ticaretin olduğu gibi, özel yaşamın da bir bilançosu vardır değil mi?
 
Bir kişiyle hayatınızı birleştirdiğinizde, sizden ruhunuzu, zamanınızı çalıyorsa, sizi horluyorsa, yollarınızı ayırırsınız değil mi?
 
Yaşamın da, mücadelenin de bir bilançosu vardır, 4 yıl dernek 3 yılda ondan evvel 7 yıl mücadele ettik, yanımızda yüz binler mi oldu?
 
Ne kaybettik sorusuna gelince;
 
Dostlarımızı kaybettik, çünkü korktular bizlerle yan yana durmaya.
 
İnsanın en değerli şeyi zamanıdır, zamanımız çalındı, farkına bile varamadık.
 
Mahkemeler harç parası yatırmaktan, paramızı kaybettik,
 
Okunma oranımıza bakıyorum her geçen artıyor, Face paylaşımlarına bakıyorum iki ya da üç beğeni ya da paylaşım.  Madem okuyorsunuz takip ediyorsunuz da neden katılım yapamıyorsunuz?
 
Korkuyor musunuz yoksa bizi beğendiğinizde, paylaştığınızda, belediyelerin kapılarının kapanmasından ya da iş bulamayacağınızdan mı korkuyorsunuz?
 
Yoksa bizler, vebalı mıyız!
 
Kimin için veriyoruz bu mücadeleyi, kendimiz için mi?
 
Dünyadaki toplumsal savaşları birileri başlatmıştır ama binlercesi, on binlercesi, milyonlarcası peşine takılıp mücadelesini omuz omuza vermiştir.
 
Bizler hayatımızı, her şeyimizi ortaya koyuyor her şeyden vazgeçip doğruluk adına daha temiz daha yaşanır bir şehir için çabalıyoruz. 
 
Bugün içimizden biri mahkumiyet alsa, kim gelir ziyaretimize?

“Arı kovanına çomak soktular” hatta “hak ettiğini buldular” denilmeyecek mi?
 
Neden kendimizi ateşe atıyoruz? 
 
Bir kişi demeç veriyor mu?  “Bu dernek güzel işler yapıyor” diye!
 
Bu şehrin başkanı TV’lere çıkıyor “o dernek bana 500 kere takmış” diyorsa bizim yapacağımız ne kalıyor?
 
Ve o başkanı baş üstünde taşıyıp, bizleri yerenler adına biz daha ne yapabiliriz?
 
Sorsan herkes İzmir aşığı, o halde ne işin var İstanbul’da insan aşık olduğu yeri bırakır mı? Yazları Çeşme’ye tatile gelip “ay ben İzmir’e aşığım” demekle olmuyor!
 
Gelin Konak Meydanına bir pano asalım, İzmir adına, bugün  ne yaptın diyelim. O pano, on yılda geçse dolmaz değil mi?
 
İzmir için bir şeyler yapılsaydı eğer, her yağmurda seller götürmezdi İzmir’imizi, sele kapılıp ölenler olmazdı değil mi?
 
Mustafa Kemal Bulvarında, bana göre o iğrenç sahil düzenlemesi yapılmazdı değil mi?
 
Pasaporttaki o canım dalga desenli kaldırımları bu halde mi olurdu?
 
Bunlar olurken biri çıkıp hoop kardeşim ne yapıyorsun diye sordu mu?
 
İzmir’deki gecekondulaşma, Eskişehir’de var mı?
 
Bakın Eskişehir’e Amsterdam gibi oldu!
 
Niye İzmir Amsterdam olamadı? 
 
Yılardır Ege Palas Oteli “yıkılsın” diye rahmetlinin ensesinde boza pişirildi, hapse girdi.
 
Sonrasında, ne oldu derseniz, Kordon’da The Port Residence, Punto Residence yapıldı! 
 
Dünyanın neresinde yapılabilirdi? Sorarım sizlere 
 
Bunlar yapılırken İzmirliler neredeydi? 
 
Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası itirazlarını yapıyorlar. İzmirliler arkalarında duruyor mu?
 
Aziz Nesin’in söylediği gibi, “Bir gün bu ülkenin başucuna bir not yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim. çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim"
 
Ne kadar doluymuşum ben bile yazarken şaşırdım. Devam edeceğim.
 

 

Etiketler:

Misafir - 17.02.2017 03:35:05

  • ERSAN EVRAN
  • herkes aldığı ahın vebalini yaşamda öder inanın. inancınızı sağlam tutun, belediye başkanıda, sizin ve birçok izmirlinin ahını alarak, o da büyük bir şekilde vebalini ALLAH çıkaracaktır, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste demiştim bir yazımda. kenan evren ölmeden önce perişan bir yaşlılıkla ölüme gitti, insanlar sadece ölüme yaklaşırken malese bu ülkede vijdanıyla hesaplaşmaya girerek ahını aldığı insanlardan helallik istemeden ,ölmek istemiyor, çok önemli bir vurgudur. bugün ne olduğuna değil yarın ne olabileceğini, ihtimalini yukarda ALLAH VAR ,bu kadar büyük kul hakkına girilmemeli , diyerek,insan olabilme sanatını işleyen okullar yok ama !, insan olmanın tanımıda manasıda yok oluyor ama, herkes çok iyi oynuyor insan görünme oyunlarını, güç elindeyken, ne kadar demokrattır hak tan yanadır bir insan malese ALLAH TA BU noktada sınıyor insanı, kimini sevdikleriyle sınıyor, kiminide mal mülkle sınıyor, belediye başkanınıda, koltukla sınıyor, bu kadar ahlar aldığı halde koltukta böbürlene böbürlene oturuyor,olması, aldığı ahların vebaliyle, onada ayrı bir kazana oturtacak, bir gerçek ilahi adalet sistemi vardır emin olun. ne demiştik alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. yunus derki bir ben var benden içeri diye, insan hızlı giden hayata kapılarak,içerdeki benden uzak arkındalığında olmadan yaşar, bir iki hayatta kayıplar oluduğunda, sezen aksunun dediği gibi içindeki çocuğa sarıl,sana insanı anlatır. sizde hayattaki kayıplarınızın, içerdeki beni yakalamanız, iç sesinizin huzuru için mücadele etmeniz için bir vesile işaret olarak görebilECEĞİNİZ BİR YOLA GİRMİŞSİNİZ.
  • Misafir - 16.02.2017 12:35:03

  • Cesamin Özkan
  • Yaşam devam ediyor daha yapılacak işler var ve yaş kemale erdiğinde acaba bu kentin sokaklarında kim havasını içine doya doya çekerek yürüyebilecek, kim arka sokaklarda veya çıkmaya cesaret edemeyecek veya çıktığında kaç kişi suratlarına tükürecek ve onlar yanlarında torunları ile dolaşma cesareti içinde olamayacak. Çünkü o bebelerin suratlarına da bakamayacaklar çünkü '' Dede sana neden o kişi tükürdü'' dediğinde anlatacakları bir açıklamaları olamayacak.
  • Misafir - 16.02.2017 12:31:31

  • Cesamin Özkan
  • Anlattıklarının bilincinde olarak dik durmayı tercih etmek, yasalara aykırı iş tutanları dahada titrer hale sokuyor. Detayı uzun sürer ama iz bırakma yada iyilikler güzel şeyler biriktirmek aşılamak adına yaptıklarınız zeytin, çınar ağaçlarının büyümesi gibi. Gölgenizin altına sığınan böcekler ise bu gün üzerlerine gittiklerin gibi. Ama ömürleri bir günle sınırlı olanlar cinsinden.
  • Misafir - 15.02.2017 22:46:36

  • Erdal Karademir
  • Yürekli kadın,ne desen haklısın...
  • Yazarın Diğer Yazıları