x
     
04.12.2013 00:23:58
Okunma: 6251
2 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
CHP'de neler oluyor

Ben siyasetten anlamam, bildiğiniz gibi yazdığım yazıların büyük çoğunluğu, hangi görüşten, hangi siyasi partiden olursa olsun, yasalara kanunlara aykırı, kamu malını ucuza alıp rant sağlayanlara karşı bir mücadele içerisindeyim.

Ancak iyi bir gözlemciyim.
 
Özellikle yeni kurduğumuz bu sitede, Süleyman Gencel ile beraberken, CHP, AKP, MHP, İşçi Partisinden ve diğer farklı görüşlerden çok sayıda insanın, benim yanımda yaptıkları sohbetleri dinliyor ve gözlemliyorum. Buda yeterince derinlikte olmasa da hatta Süleyman Gencel’e göre sığ gibide olsa, siyasetin sularında fikir sahibi olmama neden oluyor.
 
Bildiğiniz gibi, son 24 saattir İzmir kamuoyunda, İstanbul ve İzmir’in büyükşehir belediye başkan adayları ile ilgili yoğun tartışmalar yaşanıyor. Haberlerin, fısıltı gazetelerinin dedikoduların ardı arkası kesilmiyor. Bende dikkatle bunları izlemeye çalışıyorum. Dikkatimi çeken, bazı noktaları bana göre ince ayrıntı gibi gelen, belki siz okuyucularıma göre, normal olan bazı hususları ve gelişmeleri kendime göre yorumlarımı paylaşmak istiyorum.
 
Ülkemim ve yaşadığım kentin son üç dört yıllık geçmişine baktığımda, sunacağım hususları bazı köşe yazarları farklı açılardan ve kendi deneyim ve birikimlerine göre kısmen değerlendirdiklerini gördüm. Ben biraz daha kavrayabildiğim kadarıyla, hem bu yazarların yazdıklarını hem de kendi düşüncelerimi koyarak CHP’de neler oluyor diye anladıklarımı, sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
İlk dikkatimi çeken; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Amerika’dan Mustafa Sarıgül’ün İstanbul büyükşehir belediye başkan adaylığını ilan etmesi gündeme oturdu. Bildiğiniz gibi bu haber ulusal ve yerel medyada geniş yer buldu, ses getirdi.
 
2. dikkatimi çeken; Kılıçdaroğlu’nun Amerika’dan Aziz Kocaoğlu’nun aday olmak isterse İzmir’den CHP’nin İzmir adayı OLABİLECEĞİNİ açıklaması, yine yerel medya ve bazı ulusal yayın organlarında yer aldı.
 
3. dikkatimi çeken; Kılıçdaroğlu’nun Mustafa Sarıgül’ün CHP’den İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı için müracaatı olmadığını bu nedenle, İstanbul adaylığı konusunda sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirterek Sarıgül’ün İstanbul belediye başkan adayı olduğu haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söylemesi yine ulusal ve yerel medyada yer aldı.
 
4. dikkatimi çeken; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile birlikte, Amerika seyahatinde yanında bulunan, İzmir milletvekili  Aytun Çıray’ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile birebir görüşüp, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin yanlış aktarıldığını ifade eden açıklaması, gazetecilerin sorusu üzerine ortaya çıktı. Ancak, nedense bu açıklama sadece yerel medyada yer aldı.
 
5. dikkatimi çeken; Bazı yerel internet sitelerinin, Aziz Kocaoğlu’nun adaylığı ile ilgili Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının yanlış anlaşıldığını söylemesine rağmen, 1. Sırada haber olarak tutulduğu görüldü…… 
 
Bu konu ile ilgili biraz daha uzatmak mümkün, fakat bu tartışmalar neden gündeme geldi, neden böyle hareketlendi; Chp Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin CHP’de aday adaylığı başvurusunun herkes için 2 Eylüle kadar müracaat edilmesi zorunlu demesi, Aziz Kocaoğlu’nun da diğer belediye başkanlarının da bu kategoride değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmişti. Aziz Kocaoğlu’nun adaylık başvurusu yapmadığı için, birçok kişi İzmir Büyükşehir Belediye başkan aday adaylığı için müracaatta bulundu.
 
Adnan Keskin bu açıklamaları hiç yapmamışcasına, yüzde seksen ters bir açıklamayla, Aziz Kocaoğlu ve bazı adaylar için, bu sürenin geçerli olmadığını söylemesi CHP içinde neler oluyor, Adnan keskin’in birbirinden farklı açıklamalarının arkasında yatan neden nedir soruları İzmir’de olduğu gibi, CHP’nin diğer kentlerinde de iç tartışmalara neden olduğu görülüyor.
 
Sn Kılıçdaroğlu’nun tüm kentlerde partisine ancak oyu getirecek, anketlerde 1. Sırada çıkan adaylarla yola devam edeceğini açıklaması, İzmir için son anket sonuçlarının 25 Aralıkta kendisine iletildikten sonra açıklama yapacağı bütün kamuoyunun bilgisinde.
 
Bu arada Aziz Kocaoğlu’nun EXPO oylaması öncesi CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’den adaylık başvurusu için 15 Aralığa kadar süre aldığı haberleri medyada yer aldı. Herhalde, bu haberler üzerine CHP’nin İzmir’deki 13 milletvekilinden 8+1 (Mustafa Balbay) yani 9 milletvekilinin Aziz Kocaoğlu’nun aday yapılmaması yönünde, Amerika gezisi öncesi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile görüşmeleri medyada yer aldı ve bir tartışma başladı. Bu tartışma içerisinde yer almayan Aziz Kocaoğlu’na destek veren, İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, Oğuz Oyan’ın açıklamaları da medyada yer aldı.
 
Hatırlarsanız, Alaattin Yüksel,  Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, hatta sanırım, Oğuz Oyan’da DİYARBAKIR GEZİSİNE destek veren ve Kürt Açılımı konusuna imza koyan milletvekilleri idi. 
 
Mustafa Moroğlu’nun açıklamalarında, dağdan gelip bağdakini kovuyorlar şeklindeki açıklamasının içinde yer alan bu cümle, beni hem şaşırttı hem de, çok üzdü. Nedeni ise, biliyorsunuz Moroğlu’nun işyeri Narlıdere’de, oturduğu ev Balçova’da ama aday olduğu ve milletvekili seçildiği yer, körfezin öbür yakası Karşıyaka bölgesinden, yani 1. Bölgeden aday olması gereken kişi, 2. Bölgeden bir başka adayın üstü çizilerek aday gösterilmiş. Bu olayda, o tarihlerde farklı tartışmalara neden olmuştu.
 
Hatırlarsanız o zaman, CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır ile o zaman ki CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel arasında birbirine zıt hatta, bir ölçüde rencide edici açıklamalara neden olmuştu.
 
4 Aralıkta Kılıçdaroğlu Türkiye’ye dönüyor, aday adayları ile ilgili değerlendirmeleri mutlak kendi ekibiyle yapacak, anketlere bakacak ve nihai sonucu muhtemelen ay sonuna kadar açıklayacaktır. 
 
O zaman şimdi İzmir’le ilgili bu tartışmalar neden alevlendi, niçin bazı yerel medya organlarınca adeta baskın yapılmış gibi sunulmaya çalışılmakta.
 
Dedim ya ben siyasetten pek anlamam, ama bir yandan Diyarbakır Gezisine destek veren 4 milletvekilinin canhıraş bir şekilde Aziz Kocaoğlu’nun yanında yer almaları ve kent ve diğer adaylar üzerinde psikolojik bir hareket gibi aktarılması, düşüncelerimin derinliğinde koca bir soru işareti olarak durmakta. Biliyorsunuz Aziz Kocaoğlu’nun Diyarbakır Gezisinde eski Diyarbakır baro başkanı Sezgin Tanrıkulu’da karşılamıştı. Herhalde o da Aziz Kocaoğlu’nun yeniden aday olmasından yanadır diye düşünüyorum.
 
Bildiğiniz gibi Aziz Kocaoğlu ve bürokratları 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı son duruşma 28 Kasımda yapıldı. Bu duruşmada mahkeme heyeti İzban tanıtım filmi konusunda bilirkişi raporunun 8 Ocağa kadar mahkemeye sunulması kararı aldı. Yine benzer şekilde, Katlı Otopark ihalesi ve durak ihalesi bilirkişide. Duruşmanın günüde, 25 Şubata ertelendi. Hatırladığım kadarıyla film konusunda daha önce bilirkişilerce düzenlenen raporların ikisi de, bu konunun ihale aşamasında yer alan kişilere sorumluluk yükler nitelikte. Bu durum CHP Genel Merkezi adayların belirlenme aşamasında hiç dikkate alınmayacak mı?
 
Bana hiç öyle gelmiyor, ama yinede sormak ve sizlerle paylaşmak istedim. Biliyorsunuz takip ettiğim birçok dosya ile ilgili sık, sık adliyeye gidiyorum. Aziz Kocaoğlu’nun tamamında yer aldığı, bir kısmında bürokratları bir kısmında belediye meclis üyelerinin de bulunduğu, yüzün üzerindeki soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığında, bunların çok azı soruşturması tamamlanmış, bir bölümü mahkemeye sevk edilmiş, bir kısmı için takipsizlik verilmiş, bir kısmı da temyiz aşamasında. Yetmişin üzerindeki dosyalar halen devam etmekte.
 
İnşallah bunlar CHP’yi zor durumda bırakmaz. Şimdi diyebilirsiniz ki bugüne kadar hep İzmir’deki belediyelerle uğraştın, şimdi de CHP’yi mi düşünüyorsun. Beni takip edenler bilir ki ben hukuka, kanunlara, yasalara, yönetmeliklere uygun olarak yapılan her projenin, her icraatın yanında oldum, arkasında durdum. Ama bir yeri önce sit içerisinde bir tarla diye satın alacaksın, sonra siti 3. Dereceye çevireceksin, arkasından konut alanı yapacaksın, sonrada ticaret merkezine çevirip rant sağlayacaksın. Bunu bir örnek olarak verdim, böyle bir uygulama yapılırsa uğraşırım. Kamunun hazinenin malından rant sağlayanların yargı önünde hesap vermelerini isterim. Sizler istemez misiniz?
 
Siyasetten çok anlamadığım için Süleyman Gencel yanında, daha henüz yetişmeye çalıştığım için, sürçü ihsan ettiysem af ola.                    
 

Etiketler:

Misafir - 04.12.2013 13:21:37

  • sosyal demokrat
  • merhaba,sanırım ''sürç i lisan'' demek istediniz,sürçü ihsan diye bir şey olmadığını düşünüyorum da.yorumlarınızın çoğuna katılıyorum.CHP Genel merkezi İzmir zor durumda bırakacak vede kendilerini,bir şey yapmamaları,Aziz Beye hizmetlerinden dolayı teşekkür edip,örgütü ve seçmeni daha iyi kucaklayabilen daha geniş bir vizyon sahibi vede bunu hakeden birini aday göstermesini diliyoruz.
  • Misafir - 04.12.2013 04:18:59

  • SELAHATTIN
  • AZIZ KOCAOGLU ALADDIN YUKSELIDE ALIP ARTIK CEKILMELI.IZMIR HALKI,BELEDIYE CALISANLARI,ENGELLILER,CHP ORGUTU VE EN ONEMLISI IZMIR MILLETVEKILLERI AZIZ KOCAOGLUNU ARTIK GORMEK ISTEMIYOR.KEMAL KILCTAROGLU BUNA RAHMEN AZIZ BEYI ADAY GOSTERIRSE KENDI BILIR AZIZ BEY ADAY GOSTERILIRSE OY KULLANMAYACAK COK AYDIN INSAN TANIYORUM,CUNKU KIMSE IZMIR HALKINI APTAL YERINE KOYAMAZ.
  • Yazarın Diğer Yazıları