x
     
27.10.2013 20:50:00
Okunma: 6123
2 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Gerçekten zor

 
Aziz Kocaoğlu “Ölmüş eşek kuttan korkmaz” deyimini kullandığında, çok şaşırdım. Hemen deyimin anlamını öğrenmek için, google başvurdum. Deyimin anlamı; Kaybedeceği hiçbir şey kalmamış insanın her türlü deliliği yapabileceğini anlatan bir atasözü diye geçmekte.
 
Aziz Başkan'ın kaybedeceği bir şey kalmadı mı? Nerden çıktı şimdi bu söz.
 
Bu keskin çıkışın, satır aralarını iyi incelemek lazım.
 
Anlaşılan Aziz Başkan Ankara’dan beklediğini alamamış olacak ki, bir şekilde sinirlerini boşalttı.
 
Bana kalırsa, Kemal Kılıçdaroğlu “çete davasının” olabilecek sonuçlarını dile getirdi, elbet bizlerden çok daha iyi süreci takip etmekte. Bizlerin bilmediği gelişmelerden de haberdardır.
 
Yeni soruşturmaları dile getirmiş olabilir mi?
 
Yine bizlerin takip edemediği “çete davası” dışındaki davalar olabilir mi?
 
Aziz Başkan’ında süreci izliyorum demesinin ardında bu soruşturmalar ya da, yargılanmalar olabilir mi? 
 
Aziz Başkan kendince bir strateji izliyor olabilir mi? Vali beyi, hükümeti hedef alıp, böylesi bir çıkışın ardından, işte hükümeti valiyi eleştirdi soruşturmalar patladı denilebilinir mi?
 
Eğer böyle ise dâhiyane bir fikir diyemeyeceğim.
 
Aziz Kocaoğlu, 2009 yılında seçimlere 6 ay kala başkanlığını açıkladı. Şimdi ise seçimlere 5 ay kaldı hala bir açıklama yok.
 
Her ne kadar Aziz Başkan, “özgür irademle karar vereceğim.” Dese de.  
 
“Ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle belediye başkanlığına adaylığım konusunda süreci izlemeye bir süre daha devam edeceğim.” Dese de.
 
En niyayetinde, ise gerçekleri kabullenip, “kendisi için kararı genel merkezin vereceğini söyleyerek, süreci izleyeceğim.” Diyerek kendisine yöneltilen soruları şimdilik öteleyebiliyor.
 
Ya yarın ne olacak?
 
CHP Genel Merkezi adayını açıkladığında Aziz Başkan değil ise ne olacak?
 
Gerçekten Aziz Başkan partisi için “canhıraş” çalışacak mı, yoksa veryansın mı yapacak.
 
Bana kalırsa, Kemal Kılıçdaroğlu, Aziz Başkan’ın çekilmesini bekliyor!
 
Lakin Aziz Kocaoğlu çekilmeyi hiç istemiyor!
 
Düşünün bir kere, çalışanlarıyla tartışmalı bir başkan aday yapılmadığında 5 ayı nasıl geçirebilir.
 
Sözleri dinlenir mi?
 
Sokaklarda büyük başkan diye arkasından kaç kişi koşar?
 
Gerçekten çok zor bir durum. 
 
Kendilerinin yerinde olmayı asla istemezdim, erg gitmeye görsün.
 
Adaylık bilmecesi bu şekilde sürdüğü takdirde, seçimlerde zorlanılır, kim çekilecekse çekilsin, bilelim artık İzmir’in başkan adayını.
 
 
 

Etiketler:

Misafir - 30.10.2013 21:53:51

  • GENÇ35
  • GENÇ35 izmir tcdd liman tasima ihalesi tcdd izmir liman'i için, yillik 70 milyon $'lik yükleme-bosaltma isleri için ihale hazirligi yapiliyor. daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. ihalesiz olarak 15 yilligina reha denizcilik ve raden lojistik isimli 2 sirkete veriliyor. sirketlerin, 15 yilin sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yil daha ise devam edebilecegi sözlesmede yer aliyor. (toplam 30 yil süreli) toplam 2 milyar 100 milyon $'lik is ihalesiz veriliyor. bu firmalardan biri, sözlesme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, digeri de ayni gün kurulusu gerçeklesiyor. bu sirketin büyük hisseli ortaklarindan biri akp'nin bakirköy ilçe baskanligi'ni yapmis olan rahmi genç. sözlesme imzalandiktan sonra bu kisi, hisselerini devredip, ayriliyor. olayin usulsüzlügü dile getirilince, tcdd reha denizciligin sözlesmesini iptal ediyor. bu sirketin genel müdürü de, diyor ki; "tcdd'nin aleyhine dava açtik, davayi tcdd kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun." not: tcdd yapilan islerin usulsüz olmadigini açikliyor.ilahi bir tesadüf! YÜREĞİN YETİYORSA BUNUNLA İLGİLİ YAZILARINIDA GÖRMEK İSTERİM TABİKİ''YANDAŞ DEĞİLSEN''
  • Misafir - 29.10.2013 14:49:25

  • erkin biçim
  • İzmir'in önde gelen işadamlarından Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Salih Esen, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik kamuoyunda çok tartışılacak bir iddiayı gündeme getirdi. Esen, yarın ihalesi yapılacak Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin 4'üncü etap inşası ihalesinde tercih edilen boru tipi nedeniyle İzmirliler'in zararının 14 milyon lira (7 milyon dolar) olacağını öne sürerek, "Acilen bu yanlıştan dönülsün" dedi. Burada kullanılacak 2 metre çapındaki 'polietilen' borunun muadilleriyle arasında 7 milyon dolar gibi ciddi bir fiyat farkı olduğunu öne süren Esen, bu polietilen boru yerine aynı işlevi görecek eşdeğer özellikte koruege, CTP ya da çelik boru kullanılması halinde maliyetin 3-4 milyon lirada (1.5-2 milyon dolar) kalacağını oysa bu şekilde bunun 18 milyon lirayı (9 milyon dolar) bulacağını söyledi. "Sözümüze kulak versinler" İZSU'yla görüştüklerinde bu boruların projeyi hazırlayan firma tarafından istendiğinin söylendiğini belirten Esen, bu firmayla görüştüklerinde ise, "Bizden bu boruları İZSU istedi" cevabı aldıklarını ifade etti. Konuyu aktardığı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da şaşırdığını ifade eden Esen, yine çok konuşulacak bir imada bulunarak, "Bu boruyu şu an Türkiye'de üreten yok. Ancak, bizim duyduğumuz İstanbul'da bir firma, 2 metre çapında polietilen boru üretmek için makine yatırımı yapmış. Biz de kendi kendimize soruyoruz 'nereye satacak' diye. Bunun üzerine böyle bir konu oldu" dedi. Bu işin takipçisi olduğunu vurgulayan Esen, "Bu yanlıştan dönülmediği takdirde her yolu deneyeceğim. Meclis başkanı olduğum için kanaat önderisiniz diyorlar. Öyle ise sözümüze kulak versinler" diye konuştu. Aynı zamanda Esen Plastik firmasının da sahibi olan Esen, bu projeye ürün satmak gibi bir derdinin de bulunmadığını vurguladı. Firma olarak ihaleye çıkan ilanları araştırdıklarını, en son olarak da Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi 4. fazın inşasıyla ilgili çıkan ilanı incelediklerini belirten Esen, şöyle devam etti: "İhale şartnamesinde 2 metre çapında polietilen boru kullanımı yer aldığı görülüyor. Bu boru şu anda Türkiye'de üretilmiyor. Dünyada da çok üreten yok. Sadece İstanbullu bir firma bu boruyu üreteceğini söylüyor. Bunun üzerine bizim arkadaşlar, ilgili dairenin müdürünü arayıp görüşüyorlar. 'Bu borunun nereden çıktığını' soruyorlar. Daire müdürü de bunu projeci firmanın belirlediğini aktarıyor. Ama etik açıdan bu firmanın ismini paylaşamayacağını söylüyor. Sonra olay bana geldi. Ankara'daki projeci firmayı bulduk ve arkadaşlarımızla bir araya geldi. Projeci firmada da polietilen boruya ihtiyaç olmadığını, önerilerinin koruge boru olduğunu aktarıyor. Ve İZSU'nun polietilenli boruyu önerdiğini söylediler." İZSU Genel Müdürü'yle görüştüğünü ve durumu kendisine izah ettiğini ifade eden Esen, İZSU Genel Müdürü'nün de durumdan haberdar olmadığını aktardığını belirterek, "Bununla ilgili bilgisi olması halinde buna karşı çıkacağını söyledi. Daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'yla görüştüm. Durumu ona da anlattım. Polietilen boruyu seçmeleri halinde en az 7 milyon dolarlık artı bir maliyetin ortaya çıkacağını aktardım. Eş değer borularla bu işin 1.5-2 milyon dolara mal olacağını söyledim. Sonuçta 2 bin 663 metrelik, 2 metre çapındaki polietilen borunun maliyeti 9 milyon doları bulacak. Birde İstanbul'dan gelecek. Nakliyesi de oldukça sıkıntılı. Başkan, bunları duyunca şaşırdı ve konunun araştırılması için bürokratlarına talimat verdi. Kendisine de bir rapor sunulmasını istedi" dedi. Bayram sonrası tekrar hem daire başkanı hem de İZSU genel müdürüne bir gelişme olup olmadığını sorduklarını ifade eden Esen, "Daire müdürüyle yüz yüze görüştük. Bu boruda sorun yaşamayacağını düşünüyor. Kullandınız mı dediğimizde de küçük çaplılarını kullandığını söylüyor. Sonuçta büyük çaplısı yok ortada. Üretilse bile test ettirecek laboratuvar bile yok. Ama bir türlü ikna edemedik" şeklinde konuştu. "Her yolu deneyeceğim" İhalenin yarın günü yapılacağını dile getiren Salih Esen, bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "7 milyon dolarlık bir para yanlış bir tercihten dolayı gidiyor. Tabi tek tedarikçi olduğu için de fiyat yükseliyor. Meclis başkanıyım, kanaat önderisiniz diyorlar. Öyle ise sözümüze kulak versinler. Ben bu işin takipçisiyim. Bu yanlıştan dönülmediği takdirde her yolu deneyeceğim. Bana yapılan açıklamalar beni tatmin etmiyor." Alpaslan: Uzmanlar karar verdi Salih Esen'in açıklamalarının ardından Yeni Asır'ın görüştüğü İZSU Genel Müdürü Ahmet Alpaslan da ihaleyi savundu. Alpaslan, "Artık ihalenin durdurulması bu saatten sonra mümkün değil. Böyle bir haber nedeniyle de durdurulmaz. Bu ihale 4. etabın paket halindeki ihalesidir. Boru konusu bu paketin içindedir. İlgili dairedeki uzman arkadaşlarımız, bu konuyu değerlendirip böyle bir tip boruda karar kılmışlar. Kimse durduk yere pahalı boru almak istemez. Ben de bu konunun uzmanı değilim ancak arkadaşlarımız gerekli araştırmasını yapmışlardır. Bu bir ekip işi" dedi. Nivent hanım sizden başka kimse gitmez bu işin üstüne yeter artık izsu dan
  • Yazarın Diğer Yazıları