x
     
24.10.2016 19:17:01
Okunma: 4528
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Helal olsun. Kıskananlar çatlasın!

 
İstinye Park yapılsın diye, Konak Belediyesi, Karabağlar Belediyesi kamulaştırmadan elde edilen parsellerini gözünü kırpmadan sattı.
 
Aziz Kocaoğlu bu durum karşısında, “her iki belediyenin başına talih kuşu kondu” dedi.
 
Halkın pazaryeri gitti!
 
9 Eylül Vergi Dairesi gitti!
 
Çeşme Otobüs Durakları gitti!
 
Kimse ne oluyor diyemedi.
 
Aziz Başkan’a mikrofon uzattıklarında, “benden önce planlanmış ben ne yapayım” dedi.
 
Balçova Belediye Başkanına soruldu, o da hemen hemen aynı cevabı verdi.
 
Temiz İzmir Derneği dava açtı, İzmir adına KEŞİF PARASINI kendi cebinden ödedi, 
 
Bilirkişi Raporunda;
 
“Dava konusu proje alanı ve çevresi için trafik yükünün kestirimine ve bu trafik yükünün oluşturacağı hava ve gürültü kirliğinin niceliksel kestirimine ilişkin bilimsel sayılabilecek modelleme çalışma yapılmadığı; dava konusu “Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı”nın alınmasında, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin bilimsel bir zemine dayandırılmamış olması gerekçesi ile Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğu, görüşüne varmıştır.”  
 
AYKIRIDIR DENDİ!
 
TRAFİK BU YÜKÜ KALDIRMAZ DENDİ!
 
Konu mahkemedeyken, Balçova Belediyesi İnşaat Ruhsatını verdi.
 
Kimseye verilmeyen emsal verildi, 302 Bin metrekare inşaat izni!
 
Helal olsun kıskananlar çatlasın!
 
Buraya kadar imar planı, kamulaştırma, emsal fazlalığı, kişiye özel uygulamalar, vs vs.
 
Lakin geçen gün bir tweet aldım;
 
"Derinlik çok fazla ise bölgede denize doğru yeraltı suyu akışı çok yüksek olduğundan Fahrettin Altay metro istasyonunda bir süre sonra yeraltı suyu sızıntılarında artış gözlenebilir.

Zaten drenaj ve izolasyon problemi olan istasyon daha da riskli hale gelebilir Bu konuya dikkat çekmenizde fayda var Nivent Hanım

Yeraltı su seviyesi o bölgede çok yüksektir. Yeraltı suyu akışı denize doğru devam ederken inşaatın temel alt kotu metro istasyonu alt kotuna yakın ise, bir başka deyişle İstinye park inşaatı yol seviyesinden 15 mt ve daha fazla ķazı yaparak bütün alanda betonarme perde ile bölgedeki denize doğru yeraltı su akışını engeller ve suyun önünde bir kalkan vazifesi görüp denize doğru gidemeyen sular inşaatın çevresinde özel drenaj tedbiri alınmaması halinde Üçkuyular metro istasyonunda su sızmalarında artış olması kaçınılmazdır."
 
Tüm bu yazışmalar üzerine,Koskoca belediye bunu düşünmedi mi? diye sordum.
 
Twitter cevabında;

"Koskoca belediye dediğiniz yerler kolay imza atan kendini geliştiremeyecek mühendislerle dolduruldu maalesef"
 
Peki, yatırımcı nasıl cesaret ediyor. Diye de ilave ettim.

"Yatırımcı kendi inşaatını güvenliğini düşünür. Üçkuyular metro inşaatında izolasyon ve drenaj sorunu olduğunu düşünüp inşaatın istasyona verebileceği zarara odaklanmaz Bunu düşünmesi gereken Büyükşehir belediyesi."
 
Bu twitter mesajı karşısında  hem çok şaşırdım hem de panikledim.
 
Aldığım mesajda yazılı olanlar çok  karışık bir mekanizmayı (sistemi) iyi anlamayı ve detaylı analizler ile incelenmesini gerektiğine inanıyorum.  Farklı varsayımlara dayalı farklı analizler bir tehlikeli durum  olasılığını işaret ederse o zaman da konu, tehlikeli  durumlar oluşmaması için yapılması gerekenler olarak daha detaylı incelenmeli, gerekli önlemler belirlenerek projeye dahil edilmelidir.
 
Bu konuda olabilecek en sağlıklı yaklaşım, İBB'nin yükleniciden, zemin yapıları, yeraltı yapılarında zemin etkileri analizleri ve zemin yapılarının projelendirilmeleri konusunda çok deneyimli uzmanların konuyu incelemelerini talep etmesidir. Gerekirse proje çerçevesinde değişiklikler yapılmalıdır. 
 
Elbet bunları İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyordur ama ben yinede bir inceleme istettim sorumluluğum gereği.
 

 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları