x
     
03.04.2015 00:58:47
Okunma: 4524
2 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Hergün bir yaşıma giriyorum.

 

Geçtiğimiz gün, BİMER’E yapmış olduğum şikayet üzerine, DSİ’den bir yetkili aradı. 

“Yapmış olduğunuz şikayet üzerine” arıyorum dedi.
 
“Şikayete konu olan yer neresi.” Dedi.
 
Alionbaşı Deresi dedim.
 
“O dere nerede” dedi.
 
Bende Narlıdere Sanayi Sitesinin hemen orada dedim.

“Gösterebilir misiniz” dedi.
 
Bende yeri tarif ettim ve telefonu kapatır kapatmaz hemen cep telefonumda çıkan numarayı geri aradım.  Gerçekten DSİ’den mi arandım diye.
 
Evet arayan numara DSİ idi. 
 
Ertesi gün tekrar arandım, oraya gidildiği ve Asma Bahçe inşaattan bir yetkili ile birlikte derelerin gezildiği ve böyle bir şey olmadığı söylendi.
 
O zaman bizim sitemizde yayınlanan videoyu seyretmelerini istedim.
 
Telefonu kapadıktan sonra maillerime bakayım dedim, bu kez Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden gelen mail ile şaşkınlığım daha da arttı.
 
Gelen mailin özünde yer alan “İl Müdürlüğümüz çevre denetim elemanları tarafından bahse konu inşaat sahası ve çevresi denetlenmiş ve yapılan işlemlere dair alınan resmi izin / onayların İl Müdürlüğümüze iletilmesi istenilmiştir.”
 
Yazıyı tekrar tekrar okudum, inşaat sahası denetlenmiş ve yapılan işlemlerin resmi yazışmaları var mıdır diye belge istemişler.
 
Böyle bir şey olabilir mi diye, hemen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilisi ile görüştüm. Derelere hafriyat dökmek için, resmi izin belgesi alındığında dökülebiliyor mu, diye sordum.
 
Aldığım yanıt, hafriyat döküm yönetmeliğindeki madde oldu. Bunun üzerine telefonun ucundaki kişiye sordum, şu an internetiniz açık mı? 
 
"Evet açık."
 
O halde Gaze-temiz.com girin ve “yetkilileri sürekli uyardık” haberini tıklayın ve yayınladığımız video izleyin.
 
Derin bir sessizlik oldu ve telefonun ucundaki ses “teşekkür ederim gereği yapılacaktır” dedi.
 
 
Benim anlamakta zorlandığım o kadar çok şey var ki, her gün böyle birçok olayla karşılaşıyoruz. Her gün öyle ihbarlar alıyoruz ki her seferinde “yok artık bir yaşıma daha girdim”  diye bir deyim var ya.
 
Vaktinden evvel yaşlandım, her günde bir yaş alınmaz ki.
  
Evet, olay dedim de merak ettiğim bir konu da geçtiğimiz gün, 2. Etap Optimum AVM ÇED Kararına itiraz için İdare Mahkemesine dava açmak için gittiğimde, mahkemeye gelmişken birde İstinye Park İzmir ÇED Davası için, bizden başka bir kişi daha dava açtığından dava dosyaları birleştirilme kararı verildiğini sizlerle paylaşmıştık. Acaba kim dava açtı diye mahkeme kalemine gittim.
 
Aklımda, Mimarlar Odası ya da Şehir Plancıları Odası vardı. Ne yazık ki yanılmıştım sadece ilçesini seven duyarlı bir bayan açmış. Adı bende saklı, kendilerini kutluyorum.
 
Gelecek yazımda, İzmir Valiliğinden inşat firmaları için oy çokluğu ile 3 inşaat firmasına, 24 saat çalışma izni alan firmalardan bahsedeceğim.
 
Bunlardan birisi Optimum AVM daha ruhsat almadı ve ÇED Kararı İptal davası sürmekte.
 
Narlıdere’de 2. İnönü Mahallesi’nde Temiş İnşaat tarafından yapılan Yüksek Vadi Projesi’nde yaşanan kayma ve istinat duvarı problemi nedeniyle inşaatın süresinin uzatılması istendi. Bu konuda bir hayli ilginç detaylardan bahsedeceğim.
 
Oyçokluğu ile alınan 3. Karar ise bir hayli ilginç, imar planları yargı sürecine takılan Mavişehir’de Cengiz İnşaat tarafından yapılması planlanan 268 daire 33 dükkandan oluşan proje için Cumartesi Pazar da dahil tüm günler 24 saat çalışma talebinde bulunmuş. Hayırdır plan onaylandı da bizlerin haberi yok mu?
 

Etiketler:

Misafir - 07.04.2015 13:36:59

  • misafir
  • yahu ne kadar atıyorsunuz ve hep aynı yanlışın içindesiniz. 2 inonu mahallesinde yüksek vadi projesi mi var. daha ismini bilmediğiniz yere laf uzatıyorsunuz. cesamin özkan da bilmeden yorum yazmış. komiksiniz ya
  • Cesamin ÖZKAN - 03.04.2015 23:23:30

  • YASALAR KARŞISINDA BU GÜN EĞER BELGELİ OLARAK SUÇ İŞLİYORLARSA BU SUÇLAR ASLA CEZASIZ KALMAZ.TIPKI ÖDENMEYEN KAMU BORÇLARININ FAİZİ İLE TAHSİLİ GİBİ.
  • Bu gün merkezi yönetim ile yere yönetimlerde özellikle inşaat sektöründe halka rağmen, halkın kamunun yararına karşın iş ve eylemler içerisinde bulunanların işlemiş oldukları suçlar asla kayıt dışında olmaz ve şimdi değilse günü geldiğinde hesabı sorulur.Zaten ayrıca bu bilimsel olarakta dinsel olarakta bir şekilde ilgililerinin bir yerlerinde patlar. Yani adalet bir şekilde tecelli eder. Bakın bunu göreceksiniz bu işler içinde olupta halkın gazabını üzerlerine alanlar er yada geç hak ettikleri acıları mutlaka yaşayacaklardır. Oysaki bir boğaz bir can ne aç kalır ne açıkta işte bu doymaz bilmezlerdeki can bir şekilde infilak ederek elde olanlarıda ne ağız tadıyla yer nede mürüvetini görür. Öyle bir takım ayak oyunları ile iş yapıp köşe dönmeler maliyetsiz kalmaz. Her şeyin bir oluşumu maliyeti vardır.Diyalektiği bilenler bunu çok iyi görürler. Eğer hem diyalektiği hemde dinin bilenler çok daha iyi görürler.
  • Yazarın Diğer Yazıları