x
     
21.10.2015 00:08:44
Okunma: 4694
6 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
İzmirliler adına davayı açıyoruz!

 
Evet tüh tüh, vah vah demeyeceğimizi, yazılarımızda belirttik.
 
Yargılama giderleri, faiz derken, İzmir Büyükşehir Belediye kasasından sadece faiz ve mahkeme masraflarına giden 94 Milyon TL.
 
Bahse konu para İzmirlilerin parası, kamulaştırma hatası yapanlar şimdi ne düşünüyorlar, vay be nasıl hata mı yaptık diyorlar?
 
Bu kadar basit bir olay değil. Allah aşkına sizler gece gizlicemi el atıyorsunuz, vatandaş küçücük bahçe duvarlarını bile yaparken önce aplikasyon krokisi çizdiriyorlar sınırlarını işaretliyorlar, ya siz ne yapıyorsunuz?
 
Pardon yanlış yaptık mı diyorsunuz?
 
Kamulaştırmasız el attığınız zamanda, Genel Sekreter Yardımcısı Muhittin Selvitopu değil miydi, kendileri harita mühendisi nasıl olurda bu hata yapılabildi?
 
Koskoca belediyede, plan proje yapılırken yerinde keşif yapılmıyor mu, aplikasyon krokisi hatalı olabilir mi?
 
Bu soruları sabaha kadar çoğaltabiliriz. Yetkililer, henüz işin başındayken, öngöremediler mi böylesi bir hatayı yaptılar?
 
Dedim ya, bu hatayı bir İzmirli olarak kabul etmiyor ve araştırıyorum!

DANIŞTAY: "VATANDAŞ İDARENİN UĞRADIĞI ZARAR İÇİN MEMURA RÜCU EDEBİLİR" - 21/10/2008 
 
Danıştay 5. Dairesi Türk idari sistemini derinden etkileyecek tarihi bir karar verdi. Emsal niteliğindeki karara göre “devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare bir zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından ödenmesini idare istemezse vatandaşlar isteyebilecek.”
 
Bu vatandaş ben olacağım her halde.
 
Danıştay 5. Dairesi`nde görüşüldü. Danıştay tarihi bir karara imza attı. Danıştay kararında, devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare bir zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından ödenmesi temel bir kural olduğunun altını çizdi. 
 
Kararda şöyle denildi: `Rücu kurumunun işletilmesi, kamu görevlisinin kişisel kusurunun doğurduğu zararların yine kendisi tarafından karşılanmasını ve yargı kararının uygulanmaması ya da etkisiz bırakılması gibi hukuka aykırı eylem ve işlemlerden titizlikle kaçınılmasını amaçlar. Rücu mekanizmasının işletilmesi, kamu kurumunun yetkileri arasında bulunmakla birlikte, idarenin bunu kendiliğinden yapmadığı durumlarda, yurttaşların bunu sağlamak amacıyla idareye başvurmalarına bir engel bulunmamaktadır. 
 
Kamu hizmeti görevlilerinin kişisel kusurundan kaynaklanan zararın karşılığı olarak ulusal ya da uluslararası bir mahkemece hükmedilen tazminat devlet tarafından zarara uğrayan kişiye ödendikten sonra ilgili kamu kurumu tarafından sorumlu personele rücu edilmemesi, bu yükün toplum üzerinde bırakılması anlamına geleceğinden, her yurttaş ve özellikle kamu görevlilerinin kişisel kusuru nedeniyle zarara uğrayıp yargısal süreci başlatmış olan yurttaşlar, ilgili personele rücu edilmesini sağlamak amacıyla idareye başvurabilir ve bu başvurularının reddi üzerine de dava açma hakkını kullanabilirler. 
 
Kamu hizmeti görevlilerinin hukuka aykırı eylem ve işlemlerinden ve kendi kusurlarından doğan zararı toplum ödemek zorunda değildir.` Kararda, `Kamu hizmeti görevlilerinin kişisel kusurundan kaynaklanan zararın karşılığı olarak ulusal ya da uluslararası bir Mahkemece hükmedilen tazminat devlet tarafından zarara uğrayan kişiye ödendikten sonra ilgili kamu kurumu tarafından sorumlu personele rücu edilmemesi, bu yükün toplum üzerinde bırakılması anlamına geleceğinden, her yurttaş ve özellikle kamu görevlilerinin kişisel kusuru nedeniyle zarara uğrayıp yargısal süreci başlatmış olan yurttaşlar, ilgili personele rücu edilmesini sağlamak amacıyla idareye başvurabilir ve bu başvurularının reddi üzerine de dava açma hakkını kullanabilirler. Kamu hizmeti görevlilerinin hukuka aykırı eylem ve işlemlerinden ve kendi kusurlarından doğan zararı toplum ödemek zorunda değildir` denildi.
 
Bu konuda, vakit geçirmeden davayı İzmirliler adına açacağız, 5. Danıştay Dairesi'nin dediği gibi, kamu kurumu tarafından sorumlu personele rücu edilmemesi, bu yükün toplum üzerinde bırakılması anlamına geleceğinden bu davayı açmak farz oldu bizim için.
 
Gelişmelerden sizleri haberdar edeceğiz.
 

 

Etiketler:

Misafir - 22.10.2015 23:41:46

  • Cesamin ÖZKAN
  • Temiz İzmir Derneğinin İzmir için yaptığı görev çok önemli. Ancak ulusal bazda bu ülkenin altını üstüne getiren zihniyet o kadar tehlikeli bir duruma ülkeyi soktu ki bu öncelikle İzmirli halkımız tarafından mücadelede önceliği asla unutmamalıdır. İzmirdeki CHP yapısı ve Aziz Kocaoğlu bu bağlamda ülkenin başına bela olan AKP iktidarına yaptıkları iş ve eylemlerle dolaylı olarak destek sunmaktadırlar. Bizim yaptığımız İzmirdeki bu CHP genleri ve ilkeleri ile ilgisi olmayacak tarzda çalışma içerisinde olan ve o çalışmaları asla halkın yararına olamayan yukarıda sözünü ettiğim kişilere karşı mücadeledir. Bu çok önemli olup İzmir'den bu yapının mutlaka sökülüp atılması gerekmektedir. Bu nedenle Aziz Kocaoğlunun ve İzmir CHP yapısının üretmekte oldukları parti zararlarını bir yandan yok etmek İzmir'de eş zamanlı olarak AKP ile mücadele etmekle anlamlı olmaktadır. CHP ilçe başkanlıkları öyle bir durum yaratmışlardır ki, alan çalışması yapma talebi ve gayreti olan üye arkadaşlara çalışma olanağı tanımama tavrı içerisindedirler. Onlar için tabanda oy artışı önemli olmayıp, mevcut ilçe yapısının muhafazası yani onların hakim olduğu yapının korunması onlar için ülkenin durumundan daha önemli anlamındadır. Bu yapı ile mücadele asla ihmal edilemez.
  • Misafir - 22.10.2015 07:22:08

  • sibel baykal
  • şu akıllı becerikli tuvaletler nerede hakikaten? diye sormayı da unutmayın... epeyce bir masraf edilmişti o tuvaletlere.. hani şu kendi kendini 5 dakika sonra imha eden! şey pardon (!)temizleyen... onun akıllı tuvaletlerimiz rezervuar kapağı üzerine heykelini dikeceğimizi de belirtmeyi unutmayın..!!! ve hep öyle "yad" edeceğimizi bilsin
  • Misafir - 22.10.2015 07:18:13

  • aydın korkmaz
  • adamın adını değiştirmek için de başvurun..saint...................... KAMUZARARIOĞLU
  • Misafir - 21.10.2015 13:08:32

  • Gündüz Kapancıoğlu
  • Bu kararın emsal olarak kullanılacağı büyük bir alan var..yalnız yanlış yapılanlar değil,yapması gerekip de yapmadığı görevleri nedeniyle kamunun uğradığı kayıplar dersek, birçok kurum başta KTVK olmak üzere masaya yatırılabilecek..
  • Misafir - 21.10.2015 05:53:04

  • FETHULLAH DEMİRTAŞ
  • BURADA İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU, İZMİR'İN SAVUNUCUSU, HUKUK DEVLETİNİN VE YASALARIN SAVUNUCUSU ŞEKLİNDE ÇALIŞTIĞINIZI GÖRMEK HEM GURUR VERİCİ HEM DE DİĞER YANDAN ÜZÜCÜ. OLAYLARA SİZ KADAR VAKIF OLAMADIĞIMIZ İÇİN DE AYRICA BAĞIŞLAYIN! İZMİR'İN SİZ'E, DERNEĞİNİZİN MİSYONERLİĞİNE, GAZETENİZİN "TEMİZ" YAYIN ANLAYIŞINA NE KADAR ÇOK İHTİYACI VARMIŞ! SİZ OLMASAYDINIZ BU YAPILANLAR DERSEST EDİLİP GİDECEKTİ DİYE DÜŞÜNMEDEN EDEMİYORUM! VE KİM? BU HAKSIZLIKLARA ENGEL OLMAYA UĞRAŞACAKTI? KİM KİMDEN HESAP SORACAKTI? İSRAFLAR, HESAPSIZ, KİTAPSIZ, İZANSIZ HARCAMALAR, KAMU ZARARLARI NEREDE SON BULACAKTI? FİKRİNDEN UYKULARIM KAÇIYOR.. iZMİR NE ZAMAN UYANIR, BUNLARA NASIL DUR DER BİLEMEMEKLE BİRLİKTE... TEKRAR ÖNÜNÜZDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM NİVENT HANIM! BAĞIMSIZ MİLLET VEKİLİ OLMANIZI DİLİYORUM! SAYGILARIMLA
  • Misafir - 21.10.2015 01:25:33

  • stajyer
  • Sayin kurtuluş belediyeler genel idareden nüfus yani kişi başına her ay ödenek alırlar takdirini. Dolayısıyla devlet bu parayı kamu adına kentli hizmet adına aktarır. Bu parayı liyakati sorgulanmadan soyadı,memleketi,siyasetçiler yakınlığı, veya üst idarecilerle akrabalık vb.iliskileri olduğu için kullanma yetkisi verilen insanlarin hatalarından dolayi sokağa atmak kimsenin haddini değildir. Bu davayı açınız ilk cümlede belirttiğim gerekçelerden dolayi adına genel bütçeden pay ayrılan tüm izmir halkının davaya müdahil olma hakkı bulunmaktadır. Emin olun yalnız kalmazsiniz
  • Yazarın Diğer Yazıları