Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Pardon Yanlış Oldu!
Yerel medyada, Karşıyaka tramvayı ile ilgili haberi okuyunca, “bu kadar da olmaz artık” diye söylenmekten kendimi alamadım. Önce habere bir bakalım:
“Geçtiğimiz ayda İzmirlilerin “Yeşil tepkisi” nedeniyle Karşıyaka Tramvayı’nda revizyona giden ve hattı sahil şeridinden taşıt yoluna kaydıran İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeniden kritik bir değişiklik kararı aldı. Yol üzerindeki ağaçları ve yeşil alanları korumak için harekete geçen Büyükşehir Belediyesi, tramvayın son durağı olarak belirlenen Alaybey istasyonunu iptal etti. Buna göre, tramvay hattı 1 kilometre daha kısalacak ve Karşıyaka Vapur İskelesi son durak olacak. Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz kış aylarında Mavişehir’de temelini atarak startını verdiği tramvay projesine yine ağaç revizyonu geldi. Karşıyaka sakinlerinin palmiye ağaçlarıyla ilgili tepkisi ve aldığı eylem kararı nedeniyle ağaçları taşıma kararından vazgeçen belediye yönetimi, Karşıyaka Tramvayı için ikinci, toplamda ise 6’ıncı kez proje değişikliğine gitti."
Şaşırtıcı değil mi? Herşey bir yana, hattın az da olsa kısalması ile hizmet düzeyinde de az da olsa bir azalma olacak. Ağaçların kesilmemesi buna karşılık hattın kısalması elbette tercih edilecek bir husus olabilir. Ancak konu artık tramvay şöyleydi, böyleydi den daha çok, neden İBB nin yatırımları hep böyle kör topal gidiyor, sorun nerede, neden bunca yıldan bu yana İzmirliler yetersiz kadrolara mahkum ediliyor noktasına geliyor, benim uzun zamandır örnekleriyle karşılaştıkça bıkmadan usanmadan dillendirmekte olduğum konuya.
Bir CHP Büyükşehir Belediyesinin bu durumda olmasına en çok üzülenler arasındayım. Ama bir yandan da bu beceriksizlik, yetersizlik görüntülerinin İzmir gibi insanlarının büyük çoğunluğunun demokrasiye, cumhuriyete, çağdaş yaşam tarzına inanmış, bu anlamda hoşgörü gösterebilen, bugüne kadar seçimlerde desteğini yine de büyük ölçüde vermiş olan bir kentte ortaya çıkıyor olmasına şükrediyorum. Yine de unutulmasın ki her sabrın bir de sonu vardır.
Bu düzeyde bir projenin bu denli üstünkörü, İzmirlilerin duyarlıklarını anlamadan, kestiremeden yapılmış ve sonuç da yaz boz tahtasına dönüştürülmüş olmasına hiç girmeden, aklıma uzun zamandır takılan ama mühendis olmadığımdan olsa gerek haddimi aşmış mı olurum endişesi ile söyleyemediğim bir görüşümü ortaya koymadan edemeyeceğim.
Bu Karşıyaka tramvayı gerekli miydi? Sorusunu sormak istedim zaman zaman. Sahilyolu trafiğine ve insan taşımasına yararı mı olacak, kalabalık saatlerde sahil yolu trafiğine zararı mı?
Kimleri nereden nereye taşıyacak?
Görünen, yapılmakta olan tramvay esas olarak sahil yolu boyunca sınırlı sayıda İzmirliyi Bostanlı ve Karşıyaka vapur iskelelerine taşıyor olacaktır. Bu vapur iskelelerine erişim ben dahil o yöredeki önemli bir kesim için kabul edilebilir yürüme mesafesi içerisinde bulunmaktadır. Karşı tarafa geçecek olanların bir bölümüne İzban sistemi de bir seçenek oluşturmaktadır. Tramvay yerine otobüsler ile gerçekleştirilecek iyi planlanmış ring seferleri, tramvayın hizmet vereceği tüm İzmirliler için vapur iskelelerine erişmede çok daha uygun bir imkan olabilirdi, ne dersiniz, olamaz mıydı?
Acaba bu konuda bir ulaşım araştırması, fizibilite çalışması yapılmış da bu yatırımın biz İzmirlilere yararlılığı, tramvay yatırımı harcamalarının yerinde olacağı açık olarak ortaya konulmuş mudur? Öyle ya. Bu kadar değiştirilme gereği görülen bir Projenin uygun yatırım olup olmadığının da iyi araştırılıp araştırılmadığını insan merak ediyor doğrusu.