x
     
7.01.2021 22:53:50
Okunma: 3081
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Rahmetli Babam "benim sabırlı kızım" derdi.

 

Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016 yılında,
 
Yazdığımız yazılardan dolayı yargılanmaya başladık,
 
2018 yılında mahkeme kararını verdi,
 
İki yıla yakın mahkemeye gittik, geldik,
 
Yazdığımız konudan, o kadar çok emindik ki,
 
Mahkemeyi kaybedeceğimizi hiç düşünmedik bile,
 
Her duruşmada, duruşma hakimine plan notlarını, imar planına uygun olmadığını,
 
Anlatmama karşın, yazdığımız yazıların doğruluğunu ispatlayamadık,
 
Her duruşmada, hakime hanıma, elimdeki resmi sallayarak,
 
 
Bu alana bu kütle nasıl oturtulmuş diye sordum,
 
Mahkeme tarafından bilirkişi marifetiyle konu araştırılsın diye adeta feryat ettim,
 
Dinletemedim,
 
Yerinde inceleme yapmak yerine,
 
Erol Yaraş’ın yazdığımız yazılardan dolayı,
 
Nasıl üzüldüğünü anlatan şahitlere yer verildi,
 
Hiç mahkemeyi kaybetmeyi düşünmedim,
 
Yazdığım yazılardan o kadar emindim ki,
 
Aklıma bile getirmedim,
 
Nasıl emin olduğuma gelince,
 
İzmir Büyükşehir Belediye Narlıdere Belediye Başkanlığına gönderilen 03/06/2016 tarihli ve 74630 sayılı yazıda
 
“ Söz konusu parselde 362 m2 dubleks mesken (bağ evi, çiftlik ve köy evi) için 22.01.2015 tarih ve 5241 sayı ile yapı ruhsatı, 15.10.2015 tarih ve 3584 sayı ile de yapı kullanma izin belgesi düzenlendiği, Yapı ruhsat eki mimari projede ise, toplam inşaat alanı 362 m2 olan bodrum + zemin + 1 katlı betonarme bina (dubleks mesken) haricinde sökülüp takılabilen prefabrik yapı olarak nitelendirilmiş 800 m2 ve 385 m2 inşaat alanına sahip iki adet yapının daha parselde mevcut olduğu, ancak bu yapılara ait yapı ruhsatlarının bulunmadığı,

Ayrıca, 361 m2 inşaat alanına sahip dubleks meskenin yanı sıra söz konusu parselde bulunan 800 m2 ve 385 m2 inşaat alanına sahip iki adet yapı ile birlikte, yukarıda belirtilen Plan Notlarının 6. maddesi kapsamında tarımsal niteliği korunacak alanda bulunan parsellere tanınan inşaat alanı hakkının oldukça aşıldığı, yapıların parsel sathının %5 'inden fazla yer işgal ettiği anlaşılmıştır.”
 
Yazısı var olduğu sürece bu alanda yapılan imalatların yasal olduğuna nasıl inanayım?
 
Sizler inanır mıydınız?
 
Erol Yaraş’ın avukatı İstinaf dilekçemize verdiği cevap gerçekten,
 
ÇOK VAHİM!
 
ISTİNAFA CEVAP;
 
“Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalıların yazdığı tüm yazıların  yalan ve müvekkille ilgisi olmayan bir konuda olduğunu, haberlerin içeriğinin gerçek dışı olduğu konu ile ilgili ne kadar kurum var ise hepsinden gelen yazılarla teyit edildiğini, yerin müvekkile değil eşine ait olduğunu, basın özgürlüğünün mutlak ve sınırsız olmadığını, kişilere yalan haber ile saldırıldığında kişilere manen ve madden zarar verildiğinde öncelikli olanın basın özgürlüğü değil kişilerin korunması gereken mutlak hakları olduğunu, iş bu davanın manevi tazminat talepli bir dava olduğunu, imara aykırılığa ilişkin bir şikayet ya da idari yargıda görülecek iptal davası olmadığını, keşif ısrarının gereksiz ve yersiz olduğunu, reddinin haklı olduğunu, basın özgürlüğünün dokunulmazlığından ve kutsallığından bahseden davalılardan Mutlu Tuncer ve Nivent Kurtuluş'un İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/135 Esas sayılı dosyası ile birden fazla iş adamının şikayeti ile açılan dava da haber ve yazı yolu ile şantaj yaptıkları iddiası ile yargılandıklarını beyan ederek kararın onanmasını istemiştir.”
 
ŞANTAJ Davası sürerken, sanki dava kesinleşmiş gibi kaleme alması başlı başına bir suçtur,
 
Kimse yargılama sonucuna kadar suçlu değildir!
 
Kaldı ki bizler BERAAT ETTİK,
 
Yarın AT ÇİFTLİĞİ konusunu sizlerle paylaşacağım,
 
Tüm evrakları ile o dönemin belediye başkanı ABDUL BATUR tarafından her şeyin uygun olduğunu yazan belgeleri de paylaşacağım,
 
Her daim söylediğim gibi, Yüce Türk Adaletine güveniyorum ve güvenmeye devam edeceğim.
 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları