x
     
05.08.2020 20:53:03
Okunma: 5273
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Sayın Cumhurbaşkanım

 

 

Siz 2003 yılında ulusa seslendiğinizde, 

“..,yeni hükümetin ilk olarak halkın beklentilerini karşılayacağını ve devletin itibarını yükselteceğini söylemiştiniz,
 
O konuşmanızı bugünkü gibi hatırlıyorum,
 
O tarihte basında çıkan haberlerle anılarımızı tazeleyelim,
 
“Başbakan Erdoğan, Başbakanlık makam katının bulunduğu koridorda gerçekleştirilen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, 59. Cumhuriyet Hükümeti'nin bütün vatandaşların hükümeti olacağını, hiçbir ayrımcılığa ve gerginliğe prim vermeyeceğini söyledi.
 
“..,Onun için biz, bu güven meselesini çok önemsiyoruz. Milletin AK Parti’ye gösterdiği güven, aslında kendine duyduğu güvendir. Çünkü AK Parti iktidarı, özünde esasında milletin iktidarıdır. Millet, kendi iktidarı ortaya çıktığı zaman ona işte böyle güveniyor. Yani, aslında ortaya çıkan, derinden harekete geçen, milletin özgüvenidir. Bize düşen, milletin bu özgüvenini boşa çıkarmamaktır. Bizim işimiz bu özgüvenin yolunu açmak, milletin önünü tıkayan engelleri ortadan kaldırmak, milletin elini, kolunu bağlayan bütün bürokratik zincirleri, ayağa takılan bütün çağdışı prangaları teker teker söküp atmaktır.”
 
Bir insanın devletine güvenmesi gerçekten çok önemli,
 
Benim için devlet her şeyden önce gelir, Ben bu şiar ile büyüdüm,
 
Hayatımın hiç evresinde, bu güveni yitirmemiştim,
 
Her yazımda, Devletime ve Türk Adaletine güveniyorum dedim,
 
Yanılmış olmam yerine, inanın ölmeyi tercih ederdim,
 
Güven gerçekten çok ama çok önemli,
 
Bugün muhtarlıktan, Danıştay Birinci  Dairesine yaptığım itiraz reddedildiğine dair belge elime geçti,
 
Reddedilmesi mümkün olmayan itiraz reddedildi,
 
Savunmama ek olarak İzmir Büyükşehir Belediyesinden gelen yazıyı da koymama rağmen,

“Müşteki tarafından elektronik posta yoluyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına yapılan 18/05/2016 tarihli başvuru üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Narlıdere Belediye Başkanlığından şikayet konusu taşınmaz ile ilgili bilgi ve belgeler, yazışmalar ile temin edilerek yerinde inceleme yapıldığı, İzmir Büyükşehir Belediye Narlıdere Belediye Başkanlığına gönderilen 03/06/2016 tarihli ve 74630 sayılı yazıda “ Söz konusu parselde 362 m2 dubleks mesken (bağ evi, çiftlik ve köy evi) için 22.01.2015 tarih ve 5241 sayı ile yapı ruhsatı, 15.10.2015 tarih ve 3584 sayı ile de yapı kullanma izin belgesi düzenlendiği, Yapı ruhsat eki mimari projede ise, toplam inşaat alanı 362 m2 olan bodrum + zemin + 1 katlı betonarme bina (dubleks mesken) haricinde sökülüp takılabilen prefabrik yapı olarak nitelendirilmiş 800 m2 ve 385 m2 inşaat alanına sahip iki adet yapının daha parselde mevcut olduğu, ancak bu yapılara ait yapı ruhsatlarının bulunmadığı,”

“Plan Notlarının 6. maddesi kapsamında tarımsal niteliği korunacak alanda bulunan parsellere tanınan inşaat alanı hakkının oldukça aşıldığı, yapıların parsel sathının %5 'inden fazla yer işgal ettiği anlaşılmıştır.”
 
Sayın Cumhurbaşkanım siz bu yazıdan ne anlıyorsunuz?
 
İnşaat hakkının aşıldığı, yapı ruhsatlarının olmadığını, İBB’nin Genel Sekreter Yardımcısı imzası ile tarafıma yollandığı halde,
 
İçişleri, Bakanlığı müfettişine ifade vermeye gittiğimde ise,

“..,hanımefendi şikayete konu belgelerde haklısınız hiç merak etmeyin..,”
 
Dedikten sonra ne oldu da, soruşturma izni verilmemesine yönelik bir rapor tanzim edildi?
 
Danıştay Dairesine yaptığım itirazda, tüm belgeleri koymama karşın nasıl böylesi bir karar verildiğini inanın anlamakta zorlanıyorum,
 
Sayın Cumhurbaşkanım ülkemi şikayet etmek istemiyorum,
 
İnsan Hakları Mahkemesine gittiğimde skandal olacak bir karar çıkacağına o kadar çok eminim ki,
 
Devlet olarak bu skandal kararın peşine düşün ki,
 
Ben ve benim gibiler tekrar devletine güvensin,
 
Konuyu İçişleri Bakan yardımcılarının her birine tek tek e-mail çektim,
 
İzmir’de çirkin olaylar oluyor diye yazdım,
 
Bir dönüş bile yapılmadı,
 
Sadece bu olay mı ne yazık ki değil,
 
Kısaca anlatayım, anlatayım ki İzmir’de neler oluyor anlayın,
 
Narlıdere eski Belediye Başkanı Görevi Kötüye kullanmaktan yargılandı ceza aldı, 6 yıldır, Yargıtay’da
 
Bu nasıl bir çelişkidir?

6 yıldır bir karar onanmaz mı?
 
İktidarınıza yakın işadamının imara aykırılıklarını yazdım diye,
 
Hayatımda duymadığım hakarete maruz kaldım,
 
Küstahça “sen neyine güveniyorsun” diye sordu,
 
Allah’ıma güveniyorum diye cevaplayınca,
 
“Senin Allah’ını…,” yapayım denildi,
 
AK Parti İzmir teşkilatı hiçbir tepki vermedi,
 
Mahkeme nasıl sonuçlandı derseniz,
 
Hiçbir duruşmaya tenezzül edip gelmeyen, İktidara yakın işadamınız için,
 
Duruşma hakiminin verdiği kararda, "duruşmalardaki iyi halinden dolayı" ceza indirimi yaptı,

AHLAH'A KÜFÜR EDİLMESİNİ dava konusu bile yapmadı!
 
Siz olsanız, Adalete hala güveniyorum diyebilir misiniz?
 
Hiç zannetmiyorum!
 
Yine aynı yandaş işadamınız, yazdığım yazılardan dolayı,
 
Bana ve iki gazeteci arkadaşıma, İFTİRA ATTI,
 
Sucumuz ŞANTAJ
 
Muhterem Savcı bizleri bir ay boyunca Rüşvet Sucuyla dinlemeye alındık,
 
Bizler kamu görevlisi olmamamıza rağmen rüşvet sucuyla dinlenildik,
 
Dinleme sonucunda “hiçbir suç unsuruna rastlanılmamıştır” denilmesine karşın,
 
Ortada delil yokken 2 yıla yakın yargılandık,
 
Beraat ettik!
 
Sadece bunlar diyebilmeyi çok isterdim,
 
Lakin keşke bu kadar olsaydı,
 
2006 yılında, BİMER’i hayata geçirdiniz,
 
Kararnamenizde aynen şu cümleleri kullandınız,
 
“..,yurttaşların yönetime ilişkin şikayet, talep, görüş ve önerilerini kolayca iletebilmelerine yönelik iyi işleyen, hızlı ve etkin bir sistemin kurulması, yönetimin başarısı için olduğu kadar, demokrasinin sağlıklı bir biçimde işlemesi açısından da vazgeçilmez bir gerekliliktir. Bu şikayet, talep, görüş ve önerilerin derhal işleme alınıp değerlendirilmesi, sonuçlandırılması ve ilgilisine süratle cevap verilmesi de aynı derecede önem taşımaktadır…,”
 
Şimdilerde Bimer Cimer oldu olmasına da, soruların cevapları ne yazık ki verilmiyor,
 
Verilse dahi konuya ilişkin cevap verilmediğinde, sorularımı tekrarladığımda ise,

“Mükerrer başvuru olduğundan kayda alınamamıştır” denilmekte,
 
Bilmem kendimi ifade edebildim mi, Sayın Cumhurbaşkanım,
 
Ne yazık ki kadrolarınızda, önemli eksiklikler var,
 
Ülkemi çok sevmemiş olsam bir gün bile burada yaşamam!
 
Biliyorum ki bu yazımın gereği yapılmayacak,
 
Ancak şunu bilin ki, asla ama asla inandığım yoldan vazgeçmeyeceğim,
 
Hani derler ya RANTIN Partisi olmazmış 
  
Allah size bu kadrolarla sabır versin.

 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları