x
     

Sayın Bakan, Hiçbir hizmet, insan yaşamı..,

26 Haziran 2017 Pazartesi , 23:52
Okunma: 2786
0 Yorum

kadar öncelik ve önem taşımaz..,

 

Medyada çıkan haberlere göre;

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Başbakan’a gönderdiği imar düzenleme taslağı yürürlüğe girerse inşaat ruhsatı olmadan kazı yapılabilecek, baz istasyonları için ruhsat şartı kaldırılacak."
 
Haberin tamamını sizlerle paylaşmadan evvel BAZ İSTASYONLARI ile ilgili açıklamalarımız;
 
İzmir ilinde, hastane, AVM hatta okulların tepelerinde baz istasyonlarını görüyoruz.
 
İnsanların, yoğun olarak kullandıkları bu tesislerin, çatı katlarında baz istasyonlarına karşıyız.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hangi gerekçe ile ruhsat şartını kaldırdı bilemiyoruz.
 
Yargıtay 4.Hukuk Dairesi konuyu değerlendirirken;

 “..,sağlanan yararla verilen zararın dengelenmesi genel bir hukuk kuralıdır. Yarar, haberleşmeyi amaçlamaktadır. Zararın ise, insan sağlığı ve yaşamı ile ilgili olduğu gözetildiğinde, ikinci değere önem verilmesi gerekmektedir.”
 
Evet zaman iletişim çağı ancak İnsan Sağlığı mı yoksa teknolojimi, bir yandan hastanelerde insan sağlığı denilecek sonrasında çatılarında koskoca baz istasyonları kurulacak!
 
Biz şimdi hangisine inanalım?
 
YARGITAY 4. Hukuk Dairesi
E:2008/1554
K:2008/11727
T:13.10.2008
İSTASYONLARININ ÇEVREYE ZARAR VERMESİ 
BAZ 
Hiçbir hizmet, insan yaşamı kadar öncelik ve önem taşımaz. Diğer bir anlatımla, yararlı bir hizmetin karşılığı olarak insanın ölümü uygun bir sonuç olarak kabul edilemez. İnsan yaşamında tehlike yaratan bir hizmetin, kişi yaşamı önüne geçilmesi ve ona üstünlük tanınması doğru bir yaklaşım olarak düşünülemez. Kaldı ki somut olayda, bu hizmetin aynı yerde verilmesinde zorunluluk olduğu da söylenemez.
 
Muhtemelen fazla bir giderle de olsa, başka bir yerde aynı sonuçları sağlayacak bir istasyonun kurulması ve hizmet vermesi olanaklıdır. Bu nedenle davalının bu yöndeki savunma ve itirazları da yerinde değildir. Bir diğer konu da; bu tür tesislerin yerleşimin yoğun olduğu yerlere yakın kurulmasıdır. Kendilerinin de bu teknik kuralı gözeterek kurulacak yeri belirlemiş olmasıdır. Davalılara konuşmacılara sağlanan yarar bakımından bu belirleme doğru olabilir. Ancak tesisin böyle bir yerde ve bu konumu ile kullanılmasının da özellikle yakın çevresine zarar verdiği de açıktır.
 
Bu bakımdan, bu tesisten üçüncü kişilerle birlikte davacı da yararlanmış olsa, sağlanan yararla verilen zararın dengelenmesi genel bir hukuk kuralıdır. Yarar, haberleşmeyi amaçlamaktadır. Zararın ise, insan sağlığı ve yaşamı ile ilgili olduğu gözetildiğinde, ikinci değere önem verilmesi gerekmektedir. Bir istasyon yönetmeliğe uygun olarak çalıştırılsa dahi, zarar verdiği takdirde yönetmeliğe uygun olduğundan söz edilerek zarar verenin sorumluluktan kurtulması kullanıma devam edilmesi sonucunu doğurmaz.
 
Yönetmeliğe uygun değilse, zaten hukuka aykırılık gerçekleşmiş olacaktır. Yukarıdan beri açıklanan dosyadaki tüm bilgi, belge ve bilirkişi raporlarına göre kullanılan istasyonun konumu itibariyle uzun sürede kişi ve çevreye zarar verdiği, bu nitelikteki bir istasyonun halen bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncalı bulunduğu, bunun daha uygun ve yerleşim çevresinden daha uzakta kurulması gereklidir. Bu belirlemeler itibariyle dar anlamda ve para ile ölçülebilen bir zarar yok ise de, çevre binalarda ve bu bağlamda davacıların oturmakta olduğu binada yaşayanlar için sağlık bakımından büyük endişeler taşıdığı, bu yerde oturanların psikolojik olarak yaşamını olumsuz biçimde etkilemekte ve bunun da psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yaratacağı, bu haliyle de yaşamdaki sağlık değerleri düşünüldüğünde o yerde oturmanın olumsuz hale geleceği göz önünde tutulduğunda, davacının, zarar gördüğü kabul edilmeli ve davanın kabulüne karar verilmelidir.” 
 
Sayın Bakana soruyoruz, insan sağlığımı yoksa iletişim mi? 
 
Medyada çıkan haberin devamı;
 
İnşaat ruhsatı olmadan kazı izni verilebilecek
 
Yönetmelikle, inşaat ruhsatı beklenmeden kazı izin belgesi verilebilecek. Ancak kazı sahasında kazık, palplanş, istinat duvarı ve benzeri uygulamaların olması durumunda, bu yapıların projelerinin onaylanması ve ruhsatlandırılması zorunlu hale gelecek.
 
Baz istasyonları için ruhsat şartı kaldırıldı
Düzenleme, elektronik haberleşme istasyonlarındaki ruhsat şartının kaldırılmasını da kapsıyor. Buna göre, özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda, fenni mesuliyeti üstlenilmek, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan güvenlik sertifikası alınmak kaydıyla, yer seçim belgesiyle, ayrıca ruhsat alınmasına gerek kalmadan elektronik haberleşme istasyonu kurulabilecek.
 
Bunun yanı sıra güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemlerinin uygulamasında ruhsata ilişkin yenilikler getirildi. Bu kapsamda, bina kabuğunun yalıtımı ve pencere değişimi, binanın kendi ihtiyacı için olan ve taşıyıcı sistemi etkilemeyen güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemlerinin uygulaması ruhsata tabi olmayacak.

Stüdyo dairelere izin yok
 
Düzenlemeler arasında, 1+0 stüdyo dairelerin bundan sonra imar projelerine dahil edilmemesi, yeni tip konut projelerinde en küçük dairenin 1+1 ve minimum 28 metrekare olarak tasarlanması da yer alıyor.
 
kaynak; Gerçek Gündem