"Talih Kuşu Kondu" demişti!
Boşuna Dememişler, "Yanlış hesap Bağdat'tan döner" diye
Üçkuyular Meydanında yapımı devam eden İstinye Park AVM Otel inşaatı, İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde Balçova Arsa Mağdurları İnsani Dayanışma Derneği üyeleri adına, avukat Mustafa Kemal Turhan imar planına aykırı olduğu gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iptal davasını kazandığını basından öğrendik.
Yıllardır İstinye Park Projesi ile ilgili yüzlerce yazı kaleme aldık,
Bu alanda 287.811,55 metrekare inşaat yapılamaz dedik,
Aziz Başkan “Her iki belediyenin başına talih kuşu kondu” dedi.
Şaka gibi açıklamaydı,
İstinye Park önce vatandaşın elinden, PAZAR YERİNİ aldı!
Sonrasın da Çeşme, Seferihisar, Urla otobüs garajını aldı!
İstinye Park’ın ilk ÇED Tarihi 10.12.2014
ÇED Gerekli Değildir Kararına karşı davamızı açtık,
12.12.2014 tarihli “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali istemiyle İzmir Valiliği’ne karşı açılan davada Bilirkişi Heyeti raporunda;
“Dava konusu proje alanı ve çevresi için trafik yükünün kestirimine ve bu trafik yükünün oluşturacağı hava ve gürültü kirliğinin niceliksel kestirimine ilişkin bilimsel sayılabilecek modelleme çalışma yapılmadığı; dava konusu “Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı”nın alınmasında, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin bilimsel bir zemine dayandırılmamış olması gerekçesi ile Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğu, görüşüne varmıştır.”
Diye karar çıktı,
İstinye Park İzmir Üniversitelerinden oluşan Profesör ve Doçentlerden oluşan bilirkişi raporunu yok sayarak,
Doğuş Gurubu BİLİRKİŞİ RAPORUNA itiraz etti.
İzmir’de üniversiteler yokmuşçasına, İstanbul Teknik Üniversitesi ile Pamukkale Üniversitesi'nden iki ayrı bilimsel mütalaa (uzman raporu) alınarak mahkeme dosyasına sunuldu.
Ve KAZANDIĞIMIZ DAVAYI KAYBETTİK!
Sonrasında birde baktık ki,
2. ÇED Süreci askıya alınmış,
Tekrar yüzlerce sayfayı bir bir inceledim,
ÇED Dosyasında olan eksiklikleri bir bir bakanlığa bildirdim,
Askı sürecinde, kapsamlı bir rapor sundum,
Dikkate alınmadı,
Karşımızda büyük bir gurup vardı,
Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı ile konuşmalarımda,
“Bu dosyanın arkasında X var! Bu dosya sizi de beni yakar” dedi
O tarihlerde, onlarca yazı yazdım, “ÇED Gerekli Değildir ya da Çevresel Etkisi Değerlendirmesi kararı alınamaz. Daha önce ÇED Gerekli Değildir kararı alınan bir yerde 24 B Maddesi gereğince ÇED Raporu hazırlanması kararı verilmişse ve İstinye Park 24 B Maddesi gereği Çevresel Etki Değerlendirme müracaatı yaptığı an 1. ÇED Kararı hükümsüz kalır” dedim.
Ama ne yazık ki, 2. ÇED süreci başladığı günden bu güne İstinye Park İnşaatı hiç durmadı.
En nihayetinde, bakanlıkta farkına vardı,
İnşaatın durdurulması için “İdari Yaptırım Tutanağı” kararı çıktı. Bu kararı elden Balçova Belediyesi, Balçova Kaymakamlığı ve İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne uygulanması için aynı gün elden dilekçemi verdim.
İstinye Park hemen, İdari Yaptırım Tutanağı kararına “şirketin avukatı tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verilen 12.07.2017 tarih ve 34290 kayıt numaralı dilekçeyle; Bakanlık tarafından verilen idari yaptırım/tedbir kararının hatalı olduğu..,” hakkında dilekçe verdi.
Bir şirket avukatının "İdari Yaptırım Tutanağı hatalı" demesiyle karar askıya alındı!
Güç böyle bir şey dedik,
Baktı önünde kimse duramıyor,
Beton Santralini, inşaat alanına kurdu!
Buraya bu Beton Santralini Kuramazsınız dedik,
Büyükşehir, Balçova Belediyesi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden ses çıkmadı!
İlk Ruhsat Tarihi 31.12.2014 yılın son günü verildi,
2. ÇED Süreci geçildi,
Hiçbir soruşturmadan netice alamadık, derken
Bir de baktık, kökten plan iptal olmuş,
Yazımızın başında dediğimiz gibi, Yanlış hesap Bağdat’tan döndü!
Peki bundan sonra ne olur derseniz, HİÇBİR ŞEY OLMAZ,
Biz bunu daha önce yaşadık, önce ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesi canhıraş çalışmaları yapar,
Yatırımcının önündeki taşlar birer birer kalkar!