Süleyman Gençel
CHP’nin Rasputin’i ve kırılan cevizler
Siyasette aile kavramı önemlidir. Aile bazen insanı vezir, bazen de rezil edebilir. Türk siyasi tarihi bu tür örneklerle dolu maalesef...
Şimdi kaleme alacağım rezaletin tüm unsurları ile ortaya dökülmesi, bizim üzerimizden olmamalı. Bizler gazeteci olarak, yasalara, kamu vicdanına karşı dikkatli hareket etmek, kişilik haklarına saygılı olmak zorundayız.
Bu nedenle bize dinletilen bir telefon görüşmesi kaydının tamamını hiçbir şekilde deşifre etmeyiz.
Ancak bu aşamada kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve aysbergin görünen yüzünün altındaki derinliği de doğru algılamamız gerekiyor. Ya da bunun üzerinden yapılmak istenen siyaseti...
Hikaye, kamuoyunda son aylarda çok tartışılan ve mağdur edebiyatı üzerinden politikaya damga vuran bir isim üzerine.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun erkek kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, bahsettiğimiz isim.
Telefon kaydını alan şahıs bilin ki Celal Kılıçdaroğlu’nun yakın bir arkadaşı. Konuşmadaki samimiyet bu izlenimi bize net biçimde veriyor.
Bir kişinin özel yaşamı bizi ilgilendirmez. Hem de hiç ilgilendirmez. Ancak bu özel yaşam kamuya maloluyor, Türkiye’de bir dönem siyaset bu kişinin yaşamı üzerinden şekilleniyor ise o özel yaşam bir anda kamusal yaşam konumuna döner.
Öncelikle siyasi noktaya değinelim. Çünkü bu nokta herkesi ilgilendiriyor. Celal Kılıçdaroğlu’nun belediye meclis üyeliği adaylığını açıkladığını sağır sultan biliyor. Ağabeyi de bu olaydan haberdar olup kendisini arıyor ve adaylığını erken açıklandığını, bir süre daha beklemesi gerektiğinin altını çiziyor. Bunu Celal Kılıçdaroğlu telefonda arkadaşına şahsen ifade ediyor.
Celal Kılıçdaroğlu daha önce de aynı şahsın yanında ağabeyi ile nasıl konuştuğunu, ağabeyi ile sürekli ilişki içinde olduğunu yine aynı şahsa hatırlatıyor.
Yazımızın başında belirttik. Aile, siyaset hayatında önemlidir.
Gelelim işin en zor yerine… Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşine neden Rasputin yakıştırması yaptığımıza… Hani bize bekçi Celal olarak tanıtılan erkek kardeşten bahsediyoruz.
Bizi hiç ilgilendirmiyor Kocaeli'ndeki nikahlı eşi, İzmir’de imam nikahlı ikinci eşi (bir alevi nasıl imam nikahlı oluyorsa) ve telefonda pek de hoş olmayan sıfatlar ile bahsettiği diğer 3 kadın. İsimleri ve hatta birinin şerefli bir mesleği icra eden eşinin mesleği üzerinden yapılan tartışma...
Bunların arasında bizi ilgilendiren eski bir belediye başkanının eşi ile ilgili yaşadıkları ve bunu telefon ile konuştuğu kişiye anlatması.
Nasıl tanıştıklarından tutun, kaldıkları otelin ismine kadar. Telefondaki şahıs görüşmeyi kısa kesmese odada yaşananlar da kayda girecek.
Ey facebook… Sen nelere kadirsin… Kimleri, kimlerle tanıştırıyorsun.
Peki, hakkında bu kadar konuşulan eski eş siyasete girebilir mi?
Celal Kılıçdaroğlu’na göre girebilir.
Tek şartla ama… Kesenin ağzını açar ise…
Kime?
Tabii ki Celal Kılıçdaroğlu'na...
Bir röportajında yukarıda yazdıklarımıza uygun tespitlerde bulunuyor Celal Kılıçdaroğlu.
Röportajda aynen şunlar yazıyordu: “Bekçi Celal’in aldığı aile terbiyesinin bir başka örneğine, röportaj sırasında da şahit olduk. Sigarasını yakmak isteyen bayan arkadaşımıza izin vermedi: Kadınlar baş tacımız. Hiçbir kadına sigarasını yaktıramam. Ailesinin bütün kahrını çeken, çocuklarımızı yetiştiren kadınların şiddet görmesini de dayanamıyorum. Kadına el kalkar mı?”
Doğru; Celal Kılıçdaroğlu kadınları el üstünde tutuyor. Ancak nerede ve nasıl el üstünde tuttuğu ayrı bir tartışma konusu.
Bir tarafta mağdur olarak gündeme gelen, "Millet götürüyor, Kılıçdaroğlu’nun kardeşinin hiçbir şeyi yok. Bak adam işçi imiş” söylemlerinin öne çıkarılması, diğer tarafta Rasputin havasında bir genel başkan kardeşi… Üstelik bunları telefonda fütursuzca dile getirebilecek kadar sığ.
Hangisine inanalım?
Siyaseten yorumlara mı, yoksa bizzat duyduklarımıza mı?
Şimdi yukarıda yazımın başlığına bakarak “Süleyman anlamadığımız dilde şeyler yazıyor” diyebilirsiniz. Biraz netleştirelim.
Rasputin, Rusya Çarlığı döneminde yaşayan Ortodoks bir papazdı. Saraydaki en güçlü insanlardan biriydi. İri cüssesi, karizmatik yaşam tarzı, kadınlara, içkiye düşkünlüğü dilden dile dolaşırdı.
Bakalım ahlak timsali Kemal Kılıçdaroğlu'nu ya da Kılıçdaroğlu ailesini yere göğe sığdıramayanlar, CHP Genel Başkanı'nın kardeşinin kendi deyimi ile "İzmir'de kırdığı cevizleri" nasıl açıklayacaklar?
Bunun üzerine gidildiği taktirde bize dinletilen kaydın, 2 yıl önce Deniz Baykal'a yapıldığı gibi birileri tarafından internet ortamı üzerinden nasıl dağıtılabileceğini kimse unutmasın.
Ve çok rica edeceğim. Lütfen, elinize, siyasi emellerinize, özellikle uçkurunuza sahip olun. Türkiye ciddi bir kaosta. Bu süreçte tartışmanın siyasetin, ideolojinin dışına taşınmasına izin vermeyin.
Ne çekti bu parti şu uçkurdan...