x
     
17.04.2013 12:22:52
Okunma: 7207
0 Yorum

Süleyman Gençel
Gözümün içine bakarak

 
Bilgin Erünal’ın Karabağlar’da yüzde 10 ortağı olduğu arazinin Büyükşehir ve Karabağlar meclislerince plan değişikliği yapılarak metropolitan aktivite merkezi haline getirilmesine yönelik 17. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Davanın 1 numaralı sanığı Aziz Kocaoğlu’nun ifadesi gerçekten ilginç... 
 
Şöyle diyor Kocaoğlu: “Suçlamaları kabul etmiyorum. İzmir Büyükşehir  Belediyesi Başkanı olarak imar değişikleri ile ilgili parsel sahiplerinden gelen talep üzerine planlamadan sorumlu genel sekreter yardımcısı, imar daire başkanı ve planlama şube müdürü ile değerlendiririz. Uygun ise belediye meclisine sevk ederiz. Bu değerlendirme yapılırken prensip ve geleneğimiz gereği parsel sahiplerinin kim olduğuna bakmayız.”
 
Burada Bilgin Erünal’dan bahsediyoruz Sayın Kocaoğlu. 2004 yılından itibaren büyükşehir belediye meclis üyesi, İzmir CHP’de Alaattin Yüksel, Aziz Kocaoğlu ekibinin önemli isimlerinden biri olan Bilgin Erünal’dan… EXPO nedeniyle Tayland ziyareti için dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın uyarısını dikkate almayan, büyükşehrin kapısı önünde kameralara “Genel merkez ne derse desin, biz Aziz Bey’in arkasındayız” diyen Bilgin Erünal’dan.
 
Üstelik bu alan TMSF’den 2.2 milyon liraya satın alınmış 13.518 metrekarelik devasa bir yer. Sayın belediye başkanı, “Bu adamlar gecekonduların göbeğinde böyle bir plan değişikliği talebini getirmişler de, bitirebilecekler mi, bu kadar paraları var mı, kim bunlar diye sormaz mı?” hiç…
 
Biz devam edelim ifadeye… 
 
Kocaoğlu şöyle devam ediyor: “Şehir plancıları bu değişikliğe olumsuz görüş bildirmiş. Onlar her şeye olumsuz görüş bildiriyor. Onlara kalsak hiçbir şekilde plan değişikliği yapılamaz.”
 
Şimdi de hedefte kendi çalışanları var Kocaoğlu’nun… Tabii ki Aziz Kocaoğlu bir şehir plancısından daha iyi biliyor… 
 
Kocaoğlu’nun son açıklamaları ise gerçekten garip. “İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu döneminde hiç soruşturma açılmadı.  Beşir Atalay döneminde de soruşturma açılmadı. Tüm soruşturmalar İdris Naim Şahin döneminden…”
Şimdi yeni bir suçlu var. O da eski içişleri bakanı İdris Naim Şahin. O kötü bir AKP’li. Diğerleri iyi AKP’liler.
 
Sayın Kocaoğlu arsanın paydaşlarını bilmediğini iddia ediyor. Plan askıda iken bu olayı gündeme taşıyan ilk gazeteci bendim. Benim yazımı okuyup paydaşları öğrendikten sonra itiraz edebilirdiniz.
 
Şimdi diyebilirsiniz, “Ben Süleyman Gençel’in yazılarını hiç okumam. O nedenle bilgi sahibi değilim” diye. Ama unutmayınız ki belediyenin ikinci adamı genel sekreteriniz Ersu Hızır’ı benim yazım nedeniyle görevden aldınız. Bunu da cümle aleme duyurdunuz.
 
Davada yargılanan meclis üyeleri de var.
O dönemin meclis üyesi Saim Katırcıoğlu şöyle diyor. “Ortada bir suç varsa o dönemin imar komisyonuna imar daire başkanına belediye başkanına aittir. Bu aykırılık hususunu bu kişilerin bildiğini daha sonra öğrendim. Meclise karşı hile yapmışlardır.”
 
Diğer meclis üyesi Ertuğrul Aksoydan ise dönemin meclisteki tek şehir plancısı üyesi. Şöyle diyor ifadesinde: "İmar komisyonu gibi ihtisaslaşmış komisyonlar uzman kişilerden oluşmaz. Genellikle belediye başkanları kendilerine yakın isimleri buralara atar. Bilgin Erünal 2004 sonrası büyükşehir meclis üyesidir. Bir dönem imar komisyonunda görev aldı. Partiden ceza aldığı için 2009 seçimlerinde meclis üyesi olamadı. Daha sonra meclis kararı ile başdanışmanlığa atandı. Bilgin Erünal’ın yüzde 10 hissesi manidardır.”
 
Beni asıl dehşete düşüren Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün ifade oldu. “Burada 8 kat izni verdik. Daha fazla kata izin de verebilirdik. Paydaşları tanımıyorum.”
 
Sayın Kürüm’e bir telefon görüşmesi hatırlatacağım. Planın Karabağlar Belediyesi’nde oylanmadan bir gece önce yaptığım görüşme. Kaydı yok. Zaten olsa da gizli kayıt olduğu için kullanılamaz.
 
Süleyman Gençel: Yarın Bilgin’in kararını oylayacakmışsınız. Bence reddedin. Başınız ağrıyacak.
 
Sıtkı Kürüm: Nasıl reddedelim Süleyman. Yukarıdaki başımda boza pişiriyor. Sürekli arıyor.
 
Süleyman Gençel: Nasıl yani. Kocaoğlu bizzat mı arıyor?
 
Sıtkı Kürüm: Evet. Reddedersek diğer işlerimiz yürümez. Belediye olarak büyükşehire elimiz mahkum. Bir şey alamayız yoksa.
 
Süleyman Gençel: Sav grubunun düştüğü duruma bakın. Hani siz Kocaoğlu – Yüksel grubuna karşı idiniz. Şimdi adamların ekmeğine yağ sürüyorsunuz.
 
Durum ortada. Kocaoğlu ve meclis üyeleri yargılanmaya başladı. Ancak plan hala yürürlükte.
 
Temiz İzmir Derneği tüzel bir kişilik olarak yarın planı durdurmak için bölge idare mahkemesine başvuruda bulunuyor.
 
 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları