Süleyman Gençel
Gündoğdu değerlendirmesi..
Aslında 300 Spartalı idik… Diyeceksiniz ki “daha az kişi vardı alanda…” Bir bölümü çevre kafelerdeydi.. Alanın boş olması, gerek parti yönetimi gerekse de büyükşehrin fişlemesinden çekinip alana girmediler.
Biz 1500 kişi hesabı yaparken çeşitli gruplarla dirsek temasındaydık. Ancak üstlerine öyle bir baskı kuruldu ki, alana gelmeye cesaret edemediler…
İktidara karşı mücadele her zaman zordur. Tıpkı bugün laik kesiminin AKP iktidarından bir türlü kurtulamadığını görüp, “Her şey bunların elinde… Güç, para… Medya da onlara çalışıyor…” dediği gibi…
Biz hiçbir çıkar gözetmeksizin sadece kendi düşüncelerimizi ifade etmek istedik. Alanda dövizleri ile yürüyen herkese özellikle teşekkür etmek isterim. Asıl demokrat onlar, siyasi hesapları olmaksızın hareket ettiler… Ve onlardaki cesarete ayrıca hayranlık duyulması lazım…
Alana inmeden önce sosyal medyadan taarruza da uğradık, “AKP’ye destek oluyoruz” diye.
İşçi Partili olmakla bile suçlandık…
Hatta bazıları işi ileri götürüp, “Bunlar AKP’lileri toplayıp gelecek. Ellerine CHP bayrakları verecekler” yorumunda bulundular.
Oysa son derece naif bir hareketti, özünde başka hesaplar yoktu.
Aslında gelmeyenlerin hesabı çoktu.
Diğer partilerin Gündoğdu’ya ilgi göstermesini beklemiyorduk. Sonuçta bu eylem parti içi ilişki olarak algılandı.
Aynı algı Gezi gençliği ile de ilgiliydi.
Belki de tek hatamız oydu. Gençliğe mücadelenin onlar için olduğunu yeterince anlatamadık. Onların düşüncelerine uygun bir belediye başkanı istediğimizi, aslında bunun parti içi hizip olmadığını vurgulayamadık.
Ama biz çıktık. Adam gibi nerede olduğumuzu ve ne istediğimizi net biçimde ifade ettik.
Bunda sonra Kocaoğlu’na muhalefet edeceklerin önce sahadaki insanların kalbini kazanmaları ve onlardan özür dilemeleri gerekiyor.
Bu özür manzumesinin ilk patlayacağı yer de ilçe adaylarının belirlendiği gün olacak.
CHP Genel Merkezi de bunu iyi bildiği için ilçe adaylıkları açıklamasını olabildiğince uzatıyor.
Çünkü biliyorlar ki isimler açıklandığı gün küçük çaplı da olsa bir fırtına kopacak.
Biz ne yapacağız bundan sonra?
Tabii ki muhalefete devam…
Çıkara dayanmayan, özgür ve özverili…
Ülke başka bir yere doğru kayıyor. Geçmişte kullanılan siyasi çözümlerle bunun üstesinden gelmek de zor olacak.
Yeni modeller oluşturup, geliştirmekte yarar var. Bu çürümüşlüğü yok edebilmek için.
Ben alandaki muhalif arkadaşlarıma inanıyor ve güveniyorum.