Süleyman Gençel
İktidar şaşılığı
AKP Genel Başkanı seçim sathına girdi. Attığı her adımı hesaplıyor ve partisinin oy oranını yukarıda tutmayı hedefliyor.
Aslında yerel seçim değil onu ilgilendiren. Asıl derdi, yerel seçim sonrası başlayacak Anayasa süreci, referandum ve cumhurbaşkanlığı seçimi…
Erdoğan güçlü yetkilerle donanmış cumhurbaşkanlığı peşinde. Bunun için her tür taktiğe başvuruyor, halkı şaşırtmaya devam ediyor.
En büyük silahı toplumu kutuplaştırması… Elindeki yüzde 49’u bu şekilde tutmak hatta yüzde 51’e taşımak derdinde...
Gezi olaylarındaki sert tutumu Anadolu’da yaşayan muhafazakarlara bir mesajdı. Sokağa dökülenleri çapulcu olarak nitelendirerek, diğerlerini onlardan ayırdı.
Ardından kamuda türban sorununu gündeme taşıdı. Milletvekillerine de türban giydirterek Meclis’e gönderdi. Bu çerçevede yine Anadolu’daki muhafazakar oyları hedefledi.
Ardından kızlı erkekli kalınan evleri kamuoyuna tartıştırttı. Yine hedefte muhafazakar oylar vardı.
Dersaneler olayında Cemaat ile çatışmaya girdi. Yine bir ötekileştirme politikası izledi…
Bu sefer Güneydoğu’da barış süreci ile gündemde. Barzani üzerinden Güneydoğu’da Kürt oylarını hedefliyor.
Erdoğan siyasi bir taktik izliyor. Ve bunu kendi açısından doğru olarak kabul ediyor.
Ancak bu konuda muhalefet Erdoğan’ın izlediği kutuplaştırma sürecinde onun tuzağına düştü mü? Başbakanın “İşte bunu da istemiyorlar” noktasına geldiler mi?
Tayyip Erdoğan’ın istediği olmadı.
CHP türban konusunda eski tutumundan sıyrıldı ve tartışma ortada kaldı.
BDP Barzani konusunda hata yapmadı… Barzani’yi dışlamak yerine kucak açtı ve Erdoğan’ın kutuplaşma politikasına bir anlamda engel oldu. Güneydoğu’da AKP’ye gidebilecek Kürt oylarına engel koydu.
Cemaat konusu ise ayrı bir durum… Bu işin neden bu kadar kaşındığını anlamadım.
Rant kavgası mı? Onu da bilemedim…
Bu kadar gürültüden sonra Erdoğan’ın güçlü cumhurbaşkanlığı projesi tutar mı?
Görünen o ki, başbakanın çevresi bu kez yanlış bilgilendiriyor Erdoğan’ı… Yani bir iktidar körlüğü var ortada.
Yanlış bilgilendirme derken Yiğit Bulut’un son tespitinden yola çıkıyorum.
“Yunanlılar Türkiye’ye bağlanmak istiyor…”
Eğer başdanışman bu tespiti ciddi ciddi Erdoğan’a söylediyse ve başbakan buna inandıysa gerçekten bir iktidar körlüğünden emin olabilirim.
İktidar her şeyi biliyor olabilir. Ama Yunanistan’ı benim kadar iyi bilemez.
Ve daha iki gün önce bir Yunan kanalında telefonla katıldığım canlı yayında Erdoğan için söylenenleri duymasam, Yunan medyasında Türkiye Başbakanı üzerine yapılan tespitleri kendi dillerinden okumasam, sosyal medyada yazılanları izlemesem beni de inandırabilirlerdi.
Bu benim tespit ettiğim bir şaşılık.
Eğer diğer adımlarda aynı şaşılık var ise, bunu sonucu sandıkta net biçimde görülür.
Seçim denince muhalefetin özellikle ana muhalefetin yapması gereken çok şey var.
Türkiye’de oy kullanmayan 9 milyonu sandığa götürmek ana amaç olmalı. Oy kullanmayanların büyük bölümünün sol gelenekten gelenler olduğuna inanıyorum.
O zaman kazanacak adayları iyi saptamak ve yerel seçimlerde Erdoğan’ı geriletmek zorunda Kılıçdaroğlu.
Gezi’yi siyasi bir proje haline getirip insanlara sunmalı…
İşin kolay olmadığı açık…
Yapılabilinir mi?
Onu hep birlikte göreceğiz.
Yapılamaz ise yerel seçim sonrası yeni siyasi oluşumlara hazırlıklı olmamız gerekiyor.