Süleyman Gençel
Kılıçdaroğlu'nun stratejisi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başından beri tavrını net olarak ortaya koydu… Kimse anlamadı… Ya da anlamak istemedi…
Stratejisi çok netti.
Aziz Kocaoğlu aday olabilir. Ama tek şartla… Tüm ilçeleri ve belediye meclis üyelerini genel merkez olarak biz belirleriz… Bunun için de adaylığını açıklaması gerekiyor…
Kocaoğlu bu stratejiyi biliyor ve karşı strateji geliştiriyor.
Ben aday adayı olmam. Genel merkez benim adaylığımı açıklasın. Böylece ilçe adaylarının ve meclis üyelerinin belirlenmesinde etkili olayım.
Bu iki strateji hala savaşıyor.
Dün içeride ne konuşuldu… Doğrudan Kocaoğlu’ndan gelen bir bilgi bu:
“Çalışmalar konusunda bir şüphemiz yok. Bir sorun da görmüyoruz. İzmir’e dön ve çalışmalarına devam et. Başarılı belediyecilik hizmetlerini sürdür. Makul zamanda da adaylığını açıkla. Kamuoyuna ilan et. Partinin adayıymış gibi çalışmalarını aksatmadan yürüt…”
İşte bu konuşma Kılıçdaroğlu’nun kendi stratejisini sürdürdüğünün bir göstergesi…
Unutmayalım ki ne kadar yeni lider de olsa önce Deniz Baykal’ı ardından yıkılmaz gibi görünen Önder Sav’ı partiden silen birinden bahsediyoruz.
“Poker face” olarak bilinen birinden.
Kocaoğlu içeride olmazlarını da sıraladı bu arada…
Karşıyaka, Konak, Bornova, Karabağlar, Bayraklı ve Çiğli…
Yani cami duvarına fazla yaslanmış gibi…
Üstelik Kılıçdaroğlu’nun elinde kendi yaptırdığı bir anket var. İlk adaylar ortaya çıktığında…
AKP ile makas Kocaoğlu aday olursa yüzde 6… Tunç Soyer aday olursa yüzde 8… Hakan Tartan aday olursa yüzde 9…
Bu anket diğer adaylar belli olmadan Kılıçdaroğlu’nun kimseye haber vermeden yaptırdığı bir anket…
Şimdi ikincisi yapılıyor, diğer adayları da içeren…
Kocaoğlu’nun aday olması halinde kendi işçisinden bile oy alamayacağı açık. O da bu nedenle çevre ilçelere ve köylere kaçıyor. Kalabalık toplayarak güçlü görünme derdinde… Merkezde bir açıkhava toplantısı yapması halinde yuhalanacağını da iyi biliyor.
Kocaoğlu ilk stratejisinde başarısız olursa onurlu bir geriye çekiliş stratejisi geliştirme peşinde.
Unutmayalım içerisinde kendi siyasi ikballeri için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı öne çıkaran bir grup var. Aday olmaya çalışan belediye bürokratlarından, Kocaoğlu’nun paçasına tutunarak vekil olanlar, yeniden meclis üyeliği hayali ile yaşayanlar Kocaoğlu’nu Kılıçdaroğlu’nun önüne atmaktan kaçınmıyorlar.
Kocaoğlu il başkanının görüşlerini de iletmiş Kılıçdaroğlu’na… İyi de il başkanı ne kadar örgütü temsil ediyor. Öncelikle kendisi aday… Üstelik 14 ilçe başkanı farklı şeyler söylüyor. Diğerleri ise ya Kocaoğlu ile siyaset yapıyor ya da çekindikleri için büyükşehir belediye başkanına karşı tavır geliştiremiyorlar.
Son bir tespit…
Aydın, Ordu ve Mersin belediye başkanlarının yeniden aday olduklarını netleştirmiş bir genel başkan var ortada.
Peki, neden İzmir’i kendisi netleştirmiyor?
Bunu hiç düşünen var mı acaba?
Kocaoğlu bunu düşünmüş ve il başkanı ile bu meseleyi tartışmış…
Hem de şu sözlerle…
“5 yıllık Aydın belediye başkanını hemen açıkladı. Ben 2 dönem İzmir belediye başkanıyım. Üstelik CHP nedeniyle 390 yılla yargılanıyorum. Neden benim adaylığımı açıklamıyor?”
Kendisi de işin farkında ama geri adım atamıyor.
Başka adaylar da var Kılıçdaroğlu ile görüşen. Mesela Hüseyin Aslan... Mesela Hakan Tartan. Her ikisi de Kılçdaroğlu ile görüştüğünde şu soruyu sordular.
"Eğer Aziz Bey ile devam edecekseniz ya da bir başka aday kafanızda oluştu ise biz başvurmayalım. Kendimizi yıpratmayalım."
Kılıçdaroğlu'nun kendilerine verdiği yanıt açıktı...
"Başvurularınızı yapın, çalışmalarınıza devam edin..."
İzmir yeni bir adaya hazırlanmalı…
Ve bu aday sadece İzmir’de belediyecilik yapmayacak.
Yeni bir vizyonla kenti bir üst seviyeye taşıyacak. Partinin oy oranını arttıracak CHP’yi bir model olarak genel seçimlere hazırlayacak, Kılıçdaroğlu’nu başbakanlığa taşıyacak bir aday…