x
     
18.05.2013 16:48:08
Okunma: 8852
1 Yorum

Süleyman Gençel
Kocaoğlu’na uygun partner

 

16 Mayıs 2013 tarihli bir haber okudum. “Dünyanın gözü İzmir’de” başlıklı… Haberde şöyle deniliyor: “İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yeni vapur ihalesini kazanan ÖZATA Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven, (ABD bile bizi takip ediyor. Avrupalı bankalar kredi vermek için peşimizde koşuyor. Çünkü kompozit malzeme ile gemi üretiminde çığır açtık) diye konuştu.”

“Herhalde, Özdemir Ataseven’in gemi imalat dışında bir de yağ fabrikası vardır” diye düşündüm.
 
Çünkü ancak bir yağ fabrikatörü bu kadar yağ üretebilir. İşte Ataseven’in incileri:
 
“Havacılık ve uzay teknolojisinde kullanılan karbon kompozit malzeme ile yapılan gemiler, dünya denizcilik sektöründe ilgi odağı.”
 
“Üretim sürecimizi Avrupa’nın her yerinden, Amerika’dan takip ediyorlar. İzmir, bu yatırımı ile dünya denizcilik sektöründe tarih yazacak. Alüminyumu bırakıyorsun, sacı bırakıyorsun ve karbon kompozit malzemeye geçiyorsun. Bu bir çığır açmaktır. 2008 yılından bu yana sektöre krediyi durduran Avrupalı bankalar boşuna gelmedi. Başkan’dan denizcilik için bin kere Allah razı olsun.” 
 
“Ben gerçekten başkan ve ekibini tebrik ediyorum. Bunu keşfetmek çok önemli… Ben tersaneciyim, denizciliğin her yönetiminde varım ama ben keşfedememişim.”
 
!!!!!!!!!
 
Tüm dünyanın gözü bu firmanın üzerinde imiş… 
 
Merak ettim, şirketin web sitesini araştırdım. Bir iki tane kuru yük gemisi, birkaç tane duba ve 10-15 tane tekne. 15 metre kadar hepsi. Şirketin yürüttüğü 3 tane projesi var. Onlar da küçük ölçekli.
 
Şirketin dünya tarafından nasıl izlendiğini merak ettim.
 
Firmanın youtube video sitesine yüklediği reklam çalışmalarının görüntülenme sayısı sadece 100…
 
Firma web sitesine kendisi ile ilgili çıkan haberleri de toplamış. Yabancı dilde 5 haber var. Onların 4’ü İzmir Büyükşehir ihalesini kazanmaları üzerine…
 
Yerel bölümde 25-30 haber var. Çoğu “Çizgi” adlı bir yerel gazetenin haberleri…
 
Dünya bu gelişmeleri başka bir internetten takip ediyor galiba. Bizim internet bunları göstermiyor.
 
Kocaoğlu tam kendine uygun bir partner bulmuş. Laf var, yağ var, iş yok…
 
Geçelim olayın teknik bölümüne…
 
Bize ulaşan bir e-mail i yayınlayacağım.
 
Asağıda Aziz Kocaoğlu'nun TV 35’deki açıklamalarından alıntılar var. İtalik olarak yayınladık.
 
"(Bugünkü teknolojide körfeze en uygun gemileri belirleyelim) diye yola çıktık Portekiz’e gittik. Lizbon’daki ulaşım körfez ulaşımına çok benziyor. Orada incelemelerde bulunduk. En son da kompozit ve katamaran tipi 400–450 kişilik gemileri almanın uygun olduğuna karar verdik."
 
Pardon ama Portekiz'de yolcu taşımacılığında kullanılan karbon gövdeli tekne yok ki. Üstelik hızlı alüminyum tekneleri de 4,5 - 7 mil mesafelerdeki Montijo, Barreiro and Seixal iskelelerine ulaşmakta kullanıyorlar.
 
“Bu gemilere karşı çıkan arkadaşları, İzmir Gemi Mühendisleri Odası ve Türk Loydu dahil olmak üzere toplantıya çağırdık. Neden karşı çıktıklarını benim de başkanlık yaptığım bir toplantıda anlattılar. Biz de bu arkadaşların görüş ve önerilerinin bu gemileri almakta mahsur yaratmayacağı yönünde karar verdik. Bu kararı ben verdim, sorumluluğu üstleniyorum. Alacağımız gemilerin, en az 30-40 sene kullanılması gerekir."
 
Mesele sorumluluğu üstlenmekle kapanıyor mu? Bir hata var ise bizler 5 yıl sonra kimden hesap sorabileceğiz?
 
GMO İzmir Şubesi, nelere karşı çıkıyor
 
1. Hızları gereksiz: İç körfezde hatların uzunluğu 1.3 deniz mili ile 3 deniz mili arasında değişmektedir. Bu kadar kısa mesafeler için seçilecek gemide "gemi hızı"nı parametre olarak almak doğru değildir.
 
2. Pahalı: Şartnamede gemi malzemesi olarak seçilen karbon-elyaf kompozit malzeme son derece pahalı bir seçim olup yurtiçindeki az sayıda sınırlı üretimin dışında çoğunlukla yurtdışından ithal edilmektedir.
 
3. Kırılabilir: Seçilen malzemenin kırılganlığı dikkate alındığında yoğun Körfez trafiğinde meydana gelebilecek bir deniz kazasının seçilen malzeme nedeni ile yol açabileceği kayıplar çok yüksek olabilir.
 
4. İskele maliyeti: Mevcut iskelelerin yenilenmesi, yeni gemilere uygun duruma getirilmek için tadil edilmesi ihtiyacı doğacak.
 
5. Türk Loydu devre dışı: Şartname ile tek ulusal klas kuruluşumuz olan Türk Loydu'nun yapımı denetim görev alabilmesi engellenmiş durumda.
 
Evet e-mail meseleyi anlatıyor. 
 
Özdemir Ataseven’in büyükşehir belediye başkanına yönelik yüceltici sözleri de…
 
Sanırım biz bu gemilerden çok ekmek yiyeceğiz.
 

Etiketler:

Misafir - 19.05.2013 08:46:04

  • Risk
  • Kompozit malzemelerin bir kaza/çarpışma sırasında yırtılmaları, içeriye su alacak şekilde hasar görecek olmaları kesin. Konunun can güvenliği açısından ileri derecede risk taşıyan bu yönü üzerinde kesinlikle durulmalı. Belediye Başkanı nasıl olur da pek çok teknik boyutu olan böyle bir konuda "ben karar verdim, bütün sorumluluğu alıyorum" diye bilir. Bundan daha mesnetsiz bir ifade olabilir mi, burası muz cumhuriyeti mi?
  • Yazarın Diğer Yazıları