x
     
29.09.2015 11:54:40
Okunma: 3174
0 Yorum

Tahsin Güzel
"Önce Türkiye" diyerek yola çıktık!

 
İyi hadi bakalım hayırlı ve uğurlu olsun.
 
Yazımın başlığı,  CHP’nin 30 Eylül günü seçim bildirgesini açıklayacağı toplantının ana temasıdır.
 
“Önce Türkiye” diyerek yola çıkmışlar, bizleri de (yani seçmenleri) “yoldaşlığa” “yol arkadaşlığına” davet ediyorlar…
 
Hatırlarsınız 7 Haziran Genel Seçimleri münasebetiyle CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da bir toplantıda açıkladığı “Yüzyılın Ekonomi Projesi” ( mega proje) vardı. Bu “Mega Projenin” özünde; “Çin’in Şangay Limanı’ndan gemiye yüklenen ürün Mersin veya İskenderun’a ulaştıktan sonra tren yoluyla ‘Merkez Türkiye’ye gelecek. Ürünler burada depolanacak, işlenecek, ambalajlanacak ve Türkiye’nin çeşitli yerlerine, Avrupa, Rusya, Azerbaycan, İran, Kazakistan ve Türkmenistan’a gönderilecek. Şangay’dan Bakü’ye gönderilen bir mal daha önce 50-55 günde ulaşırken, Merkez Türkiye’den trenle 15 saatte Bakü’ye ulaşacak. Bölge ülkelerinin taşıma maliyeti yüzde 15-20 düşecek.” Temennisi yatıyordu.
 
"Proje 2035'e ayarlıydı. Yani 7 Haziran’da ve 1 Kasım’da oy verecekler boş yere heveslenmesinler, tamamlanması yirmi yıl sürecek proje “sallamasyonda” olsa iyi görünüyor ama neden yirmi yıl, belli değil...
 
Kaldı ki,  bugün Şanghay'dan Bakü'ye bir mal 55 günde gitmiyor... Yine kaldı ki, oradan gönderilecek mal neden önce Türkiye'ye gelecek?
 
Kemal Kılıçdaroğlu, açıkladığı bu “Mega Projeyle” ilgili daha birçok soruya cevap veremezken, 1 Kasım erken seçim münasebetiyle şimdi de kalkmış Türkiye’nin haritasını çıkarttık diyor… Benimle birlikte bir bakın hele haritada neler var:
 
“Bu topraklarda yaşayan herkesin temel haklarının korunduğu, hukukun üstünlüğünün tesis edildiği, hiç kimsenin cinsiyeti, kimliği, inancı, yaşam biçimi veya siyasal görüşü nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı; demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin tam manasıyla anlam bulduğu, toplumsal barışın sağlandığı, emeğin hakkının verildiği, güçlü ekonomi ve sürdürülebilir büyümenin temellerinin atıldığı, bölgesinde itibar ve saygınlık sembolü, birinci sınıf bir demokrasiye sahip bir Türkiye…” 
 
Başta kendi milletvekilleriniz olmak üzere Anayasal ve ilgili yasalar çerçevesinde kimler temel haklarından mahrum? 
 
Mesela haberleşme? Özgürce haberleşen iki insanın konuşmasının yine özgürce (!) dinlendiği bir ülkeyiz. Binlerce kere yasadışı dinleme yapan örgüt hakkında kaç eleştiriniz var, Sayın Kılıçdaroğlu?
  
CHP’yi anlatırken “Dev Çınar, Yeni Filiz, 90 Yıldır Beraberiz” diye bir çalışma yaptınız. Dev Çınar’ın ilk filiz olduğu hem de tek partili dönemde temel hak ve hürriyetler, hukuk üstünlüğü, kimlik, inanç, yaşam biçimi, ayrımcılık vs. nasıldı acaba Sayın Kılıçdaroğlu? Bana ve okuyucularıma CHP’nin bu konulardaki sicilinden biraz bahsedebilir misiniz?
 
Mesela sırf cinsiyet tercihinden dolayı Bülent Ersoy’a sahneyi yasaklayan, Kenen Evren’in bu tutumuna başkaldırdınız mı? Hesap sordunuz mu?
 
Partinizi ve sizi övmekle mükellef Aydın Doğan’ın Yargıtay Ceza Kurulu’nda iki yıldır bekle(tilen)yen “kağıt üçkağıdı” davasını biliyorsunuz. Ceza Genel Kurulu’nun 2013/700 esas sayılı dosya.
Bu dosyanın üç tane gerisinden ve üç tane ilerisindeki dosyaların kararı çıkmış… Karar yazılmış, dosyaları ilgililerine gönderilmiş. Ama Aydın Bey’in dosyası hala bekliyor... Zaman aşımı bekleniyor olmasın sakın?
Ya da, sadece ve sadece internet üzerinden toplanan deliller (!) ile Ak Partiye kapatma davası açılırken PKK terör örgütüyle bağının ayyuka çıktığı HDP için kılını kıpırdatmayan yargıya ne demeli Sayın Kılıçdaroğlu?
  
Burada da o çok sevdiğiniz hukukun üstünlüğünden bahsedebilir miyiz? 
 
Partinizin grup toplantısında sizi protesto eden partilinize karşı kürsüyü yumruklayarak ve bağırarak: 'Atın bunu dışarı" şeklindeki tepkinizi haritanızın neresine yerleştireceğimi bulamadım Sayın Kılıçdaroğlu… Yardımcı olursanız sevinirim.
 
Ak Parti’nin “Haydi Bismillah” adlı seçim şarkısında sırf “Bismillah” geçiyor diye şikâyet etmeniz benin inancıma göstermiş olduğunuz saygıyı mı gösteriyor, inanın bulamıyorum Sayın Kılıçdaroğlu?
 
Bölgesinde itibar ve saygınlık sembolü bir ülkede derken umarım kendi halkını katleden Esed’in saygı duyması değildir Sayın Kılıçdaroğlu?
  
Toplumsal barış!
 
Tam olarak neyi kastediyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu?
 
72 milletten insanın yaşadığı ülkemizde toplumsal bir savaş mı var? Yoksa siz güvenlik güçlerimizin teröristlere yönelik operasyonlarını bir savaş olarak mı görüyorsunuz?
 
İşte burada “BİR DAKİKA” Sayın Kılıçdaroğlu derim ama siz onu “one minute” olarak algılayın…
 
Kalın sağlıcakla.
 

Etiketler: