x
   

Tek Başınıza Değilsiniz..,

20 Ekim 2016 Perşembe , 18:48
Okunma: 3661
2 Yorum

Diyor Mutlu Tuncer!!!

 
Ekinoks Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, Temiz İzmir Derneği'nde yaptığımız çalışma esnasında bir kare fotoğraf çekip kendi facebook sayfasında yayınlamış.
 
Bir dostum bugün beni arayıp "Mutlu Tuncer ne güzel sizleri anlatmış" diye bildirince ilk önce anlayamadım.
 
Eve gelip okuyunca gerçekten çok duygulandım ve sizlerle paylaşma gereği duydum.
 
Mutlu Tuncer'in yazısı; 
 
Biz durduğumuz zaman hedef oluruz... 
 
Durursak; bizim başlattığımız her şey gelir bizi bulur... 
 
Korktuk sanırlar kendi gölgemizden... Üzerimize çullanırlar elbette... 
 
Tek başınıza değilsiniz... 
 
Tek başımıza değiliz... 
 
Tek başımıza kalırsak eğer, yine de tek başımıza değilizdir... 
 
Kocaman bir yürek vardır yanımızda. 
 
Yeter ki; kanmayalım... 
 
Onlar bizi çağırıyorlar... Sesleniyorlar bize... Gelin... Bizimle olun diye... 
 
Çağırdıkları yere gitmiyoruz... Onlardan olmuyoruz... 
 
Olmayacağız... 
 
Ve bizim için son, onların çağırdığı yere gittiğimizde gerçekleşir...
 
Gittik diyelim... Pişman olsak da, dönemeyiz geri...
 
Ve dönsek bile, kendimizi orada bırakırız... 
 
Yılmayacağız... 
 
Bu şehir adımızı belki unutacaktır bir gün ama engellediğimiz her soygun, durdurduğumuz her facia, kurtardığımız her ağaç, bizim ismimizi bağıracaktır. 
 
Kızlar; 
 
Siz yüreği büyük insanlarsınız... 
 
Bu şehir bir gün, bugün alkışladıkları insanları, neden alkışladıklarını sorgulayacaktır. 
 
Ama biz o zaman arkamızı onlara da dönmüş, gidiyor alacağız... 
 
Bakmayacağız alkışçıların yüzlerine de... 
 
Bu onlar için utanç olacak. 
 
Bizim başımız dik, gururumuz dağ gibi, onların seslendiğini duyacağız ama, başımızı çevirip bakmayacağız... 
 
Çünkü onlar da başımızı çevirip bakmamızı bile hak etmemişlerdir. 
 
Teşekkürler Mutlu Tuncer  

 


Kaynak:



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 22.10.2016 12:50:05

  • İzmir kızı
  • İzmir bir avuç ayrıcalıklı zümrenin elinde, basını, sanayisi, ticareti ile günümüze kadar gelmiştir. Netice çoğunluğun hoşnut olduğu bir forma evrilse kimsenin şikayeti de olmayacaktı elbet! ancak öyle olmamıştır! Bu kartel, en az 40 yıllık bir zaman diliminde, İzmir sosyal ve fiziki durumunu şekillendirmiştir. Çok fazla sayıda göç almışsa da, aldığı göç, beyin göçü veya sermaye göçü değildir. Bilakis, iyi eğitimli gençlerinin iş bulamadığı, şehir dışı ya da yurt dışı imkanlara yöneldiği bir kent haline gelmiştir. Aynı şekilde, İzmir içinde varlık sahibi olan kesimin de sermayesinin küçüldüğü gözlemlenmiştir.Batan yok olan birçok büyük şirket olmuştur. Batmayan azınlığınsa büyük ölçüde varlığını yıllarca dışa taşıdığı, yatırımlarını izmir dışına tercih ettiği kaydedilmiştir. dışarıdan gelen sermayeninse, burada yatırım olanağı bulamadığı ve yatırım yapmaktan vazgeçtiği ya da vaz geçmek zorunda bırakıldığı örnekler çoktur. örnek olarak 15 yıl önce büyütülmesine karar verilerek ihale edildiği halde, İzmir limanı rehabilitasyon ihalesine giren alman yatırım kuruluşunun verdiği hukuk mücadelesi ve yatırımdan vazgeçme süreci gösterilebilir. İzmir kökenli Kartel yapı, giderek çok küçük ve güçlü bir zümre haline geldi. İzmirin, kendi zenginleriyle bir derdi olamaz! İzmirin izmirde kazanırken, izmire hiç yatırım yapmayan, gelişimine, güzelleşmesine, güçlenmesine katkı sağlamayan, tam tersine, rekabet ortamının yaratılmasını engelleyip, salt kendi zenginliği ile uğraşan, diğer tüm değerlerini yok sayan zihniyetle sorunu olabilir. ... ki dünyanın en güzel coğrafyası, günden güne çirkinleşmiş, ekonomik açıdan, çevresel kriterler ve yaşam standartları açısından yaşanamaz hale gelmiştir..ve bu zümrenin bu oluşumdaki tutumu yadsınamaz.... orta sınıf izmir insanı naif bir toplumdur. karma kültür sentezi ile oluşmuş yaşam şekline müdahaleyi sevmez. esnek olduğu nispette değerlerine bağlıdır. İzmirli elbet, izmir kartelinin, yeni jenerasyon partnerler ile kurguladığı tezgahı görecek ve hesabını soracaktır. 40 yıl boyunca küçülen şehir, bu kartelin açgözlülüğünün bedelini ödemiştir. bu açgözlülük günümüzde sınırlarına ulaşmış, kendisi gibi sömürü düzenine ortak bulmaksızın devam edemez hale gelmiştir. aranıp da bulunamayacak namzette başka bir açgözlü sömürü grubu, bizim kartelin paralelinde izmiri örümcek ağı gibi sarmaktadır. bunun sebebi, zehirli sarmaşıkta değil! ona yeşereceği habitat sağlayan yerel yapıdadır. her ne ölçüde basını susturarak gerçekler perdelendiyse de, bugün giderek yükselen çığlık, internet gazeteciliği yoluyla günden güne daha fazla yankı bulmakta... otoritelere, yeni yetme sömürü gruplarına ve kentin kendi kemikleşmiş karteline açmazlarını sorgulamakta.. sayıları yüzbinlere ulaşan sivil toplum ve sosyal medya ağlarıyla, sesini daha gür ve güçlü duyurabilmekte... bu ses izmir'in sesidir.
  • Misafir - 20.10.2016 19:29:46

  • METE GÖNENÇ
  • İzmirlilerin duyarsızlığı ,rahatlığı karşısında ben pekde böyle hissetmiyorum açıkçası....
  •