x
     
09.03.2016 20:14:59
Okunma: 3624
6 Yorum

Yasemin Başak Arel
MOLOZ VE HAFRİYAT DAĞLARI ALTINDA YOK OLAN ÇEŞME!

 

Nüfusumuz arttıkça Şehirlerimiz büyümeye İnşaatlar yapılmaya devam edecektir. Büyüyen kentlerin, Coğrafyamızı yok etmesini önlemek amaçla, Çeşitli Çevre Kanunları çıkarılmıştı.

Bunların amacı, büyüyen şehirlerin, hassas dengeleri ve sahip olduğumuz güzellikleri koruyarak büyümeyi planlamaktı. Bu Planlamaları Yerel yönetimler organize etmek ve denetlemekle sorumludur.
 
Çeşme ve Alaçatıda şehir merkezinde açılmış taş ocakları bulunmakta. Alaçatı Sörf Merkezinde mülkiyeti Hazineye ait 1-68-69-198-200 Adada toplam 33.22 hektarlık alan hazineden kiralanıp “taş ocağı” olarak işletilmekteydi. Çeşme Merkezde faaliyet gösteren Taş ocaklarının, Doğal ve Arkeolojik SİT alanları üzerinde işletme ruhsatı alabilmiş olmaları başlı başına bir tartışma konusudur. Bu taş ocaklarının, Şehir merkezinde böyle bir faaliyette bulunamayacağı gerekçesiyle kapatılması talep ediliyordu.
 
15-aralık-2015 tarihinde şehir merkezinde faaliyet gösteren bu alanların, “Hafriyat ve Moloz” döküm alanı olarak kullanılmasını, oyulmuş tepe görünümü doldurulduktan sonra, üzerlerinin ağaçlandırılarak, coğrafyamıza “Yeşil Alan” kazandırılmasını talep ettik. Talebimiz üzerine, Çeşme Belediyesi 12.02.2016 tarih ve 65043165-250-164-1203 sayılı yazısında, yetkinin Büyükşehir Belediyesinde olduğunu bildirmiştir. Bu açıklamaya istinaden, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı imzalı, 
29- Şubat- 2016 tarih ve 5480686-3130302-450 sayılı yazıda, 
 
dilekçemize cevaben;
 
6360 sayılı “Bütünşehir” yasa kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk alanına giren Çeşme İlçe sınırları içinde, “Moloz/Hafriyat Döküm Sahaları” olup olmadığını bilmediklerini, Çeşme İlçe Belediyesince İzmir Büyükşehir Belediyesinden Yasal “döküm sahaları oluşturma hakkında herhangi bir talepte bulunulmadığı” belirtilmiştir.. 
 
Resmi Gazetede 18.03.2004 Tarih 25406 sayılı Genelge ile, İl, İlçe ve Belde Belediyelerinin “Yasal-Ruhsatlı/ Hafriyat ve Moloz Döküm Alanları” oluşturmaları ile ilgili Çevre Kanunu yayınlanmıştı. 
 
2004 tarihinden bugüne Genelgeyi dikkatte almayan tüm Belediye yetkilileri görevlerini açık ve net olarak İhmal etmişlerdir.
 
Türkiye’nin en güzel Turistik İlçelerinden biri olan Çeşme’de Belediye Başkanları Çevre ve Katı Atıklar yönetmeliklerini belirleyen yasalar hakkında, üzerlerine sorumluluk almadan günümüze kadar gelmişlerdir. Anlaşılan o ki, Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği olarak bu konuda resmi bir müracaatta bulunmasaydık, İlçe Belediyemiz ve Büyükşehir Belediyemizin konuyla ilgili kayıtsız tavırları devam edecekti.
 
2004 yılından 2016 ya kadar yapılan ve halen devam eden tüm inşaatlar, moloz ve Hafriyat atıklarıyla Coğrafyamızı, “Çevre katliamı” oluşturacak şekilde kontrolsüzce kirletmektedir.. Bu durum Çevre Kanunlarıyla açıkça tanımlanmış bir SUÇ ise, bu suçun sorumluları, yasanın yürürlüğe girdiği günden itibaren, sorumlu oldukları halde 12 yıldır görevlerini yapmayan Belediye Başkanlarımızdır.

Etiketler:

Misafir - 13.03.2016 18:11:52

  • izmirli
  • Belediye başkanlarını göreve davet ediyoruz.Şehrimiz o kadar güzel ki.Yönetenler neden bunun farkında değil.Her yanlışa göz yumarak giderek kötüye gidiyoruz.Allah sonumuzu hayır etsin.
  • Misafir - 10.03.2016 22:07:36

  • mustafa yüksel
  • devlet neden hiçbirşeye karışmıyor? özerklik ilan edilmiş de haberimiz mi yokmuş? izmirde AKP ve MHP ye oy verenler de yaşıyor, sözde parlamentoya vekil gönderdik, Yerel yönetim CHP deyse bile, meclisin içinde de sürüyle koltuk onlara ait değil, meclis üyeleri, diğer partililer, millet vekilleri ne yapıyor? şimdi diyecekler ki daha seçime zaman var, koltuğumuzun kerevetni görelim, o günler çoktan bitti, zaman değiişti, göz açıp kapayana önümüze düşersiniz, o zaman size söylenecek çok söz var
  • Misafir - 10.03.2016 21:18:32

  • Leyla Günaydın
  • Cumhurbaşkanımızın Gine de konuşmasını dinledim, Gine nin alt ve üst yapısındaki düzenlemeler için yardıma hazır olduğunu anlatıyordu. Katı atıklar bertarafı ve Dönüşüm teknolojilerinden bahsetti. Bir başka ülkede bu söylemlerde bulunabilecek düzeye geldiğimize sevindim. yine de Türkiyenin en büyük şehirlerinde bile halen dönüşemediğimizi yazıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti Cuğrafyasındaki eksikler bitmemişken başka ülkelere bilirkişilik yapmak doğru mu? Gine Cumhurbaşkanı geçen yaz gördük sizin turistik ilçenizi, her yanından akıyordu! derse, ne olur?
  • Misafir - 10.03.2016 12:36:18

  • Cesamin ÖZKAN
  • ISO 9000-9001 gibi ürün standartlarının yeterliliğini ve kalitesini tescilleyen bir uluslararası örgütlenmeye ilave gerekiyor. Oda ülkelerde yönetim kademesinde yer alacak olanların kalitesini belgeleyen bir örgüt. Adı ne olabilir örneğin ''Üstün Görev insanı olabilme Standardı örgütü'' Bu örgüt uluslararası kuruluşların üyelerinden oluşan ve çok mükemmel labaratuvarlara sahip olan, çok donanımlı teknik kadrolarını bünyesinde bulunduran, o kadroların laboratuvar sonuçlarını üst kurula sunan ve o nitelikli üst kurulun onayından sonra belgeyi düzenleyen. Bu örgütün verdiği belgenin tüm ülkeler tarafından tanınması hem zorunlu olmalı hemde örgütün belirlediği kamusal görev alanlarında yer alacaklarda verilen belgenin mutlaka aranması sağlanmalı, tıpkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bağlayıcı kararları gibi bu örgütün çalışması da ülkeleri bağlayıcı olmalıdır. Bakın o zaman dünyanın toplamda yönetim kalitesindeki artışa.Ve daha yaşanır hak adalet ve mutluluk üzerindeki gelişen dünyamıza. Ve birde bu günün sözde yönetimde bulunanların hallerine. Sizce kaç tanesi bu örgütten belge almayı bırakın, kapısına yanaşma cesareti gösterebilir. Bana göre bunların % 95 i kapısının yanına bile yaklaştırılmaz. Bana göre bu örgütün varlığı ve çalışmaları inanın Birleşmiş Milletlerden tutunda bütün uluslar arası kuruluşların işlerini hemen yarıdan fazla azaltır. AİHM tatil yapar, İsviçrenin kara para bankaları sinek avlamaya başlar, bu günün fabrika kapılarında iş başvurusu kuyruğuna girer.
  • Misafir - 10.03.2016 08:08:14

  • Sanem Tanbay
  • Türkiye'yi bataktan bu CHP kurtaracaksa yandı gülüm keten helva.
  • Misafir - 09.03.2016 23:11:15

  • görev aşkı-şule akman
  • hayretler içerisinde yazınızı okudum başak hanım.bu ülkede kim ne görev yapıyor kimin görevi ne demekki bilen ve ona göre çalışan yok.helalolsun vallahi.hele hele chp li belediyelere hiç yakışmıyor.yazıklar olsun
  • Yazarın Diğer Yazıları