Bu gün Sayıştay Raporlarında İZENERJİ için yerel medya da bulgulara yer verildi,
FAZLA İŞ RİSKİ PRİMİ ÖDEMELERİ
GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK RAPORLARI
LİYAKAT İLKESİNE AYKIRI HÜKÜMLER
FARKLI ORANLARDA ZAM YAPILMASI
YÖNETİCİ İSTİHDAMINDA HATALI UYGULAMALAR
ÖLÇÜT BELİRLENMEKSİZİN EK ÖDEME
PERSONEL ALIM SÜREÇLERİNDEKİ HATALAR
ARAÇLARIN ŞİRKET İŞLERİ DIŞINDA KULLANILMASI
Kimse 12. maddeden söz etmedi!
BULGU 12: Müteahhitin Şirket ile İmzaladığı Protokol ve Satış Sözleşmesi
Hükümlerine Uymaması
Oysa bu madde SKANDALDI!!!
Olayın Özeti
İZENERJİ, Halkapınar’da bir gayrimenkul almak için bir müteahhitle protokol imzalıyor.
Ancak süreç boyunca:
- Sözleşme ve protokoller yönetim kurulu kararı olmadan imzalanıyor,
- Avans ödemeleri (5.280.000 TL) geri alınmıyor,
- Gayrimenkul üzerinde haciz ve ipotek varken bunlar dikkate alınmıyor,
- Değerleme raporu gerçeğe aykırı biçimde hazırlanıyor,
- Yönetim kurulu üyeleri görev ve özen yükümlülüklerini yerine getirmiyor.
Yani ortada ciddi bir ihmal zinciri ve olası “kamu zararı” var.
2. Usulsüzlüklerin Tespiti
a. Farklı Bedeller – Şeffaf Olmayan Karar Süreci
Aynı gün alınan yönetim kurulu kararı ile imzalanan protokol arasında 720.000 TL fark var.
Bu farkın nasıl ortaya çıktığı açıklanamıyor. Bu, ihale ve satın alma süreçlerinde şeffaflık ilkesine aykırı.
b. Yönetim Kurulu Yetkisi Aşılmış
Sadece 6 üyenin imzaladığı kararlar, diğer 5 üyenin onayı olmadan geçerli sayılmış.
Bu da kolektif yönetim ve temsil ilkesinin ihlali demek.
c. Müteahhit Sürekli Sözünü Tutmamış
Satışın tamamlanması için verilen süreler defalarca uzatılmış, buna rağmen her seferinde yeni avanslar ödenmiş.
Yani “şirket zarara uğrasa da ödeme yapılmış” durumu var.
d. Değerleme Raporu Gerçeğe Aykırı
Hacizli taşınmaz “haciz yokmuş gibi” değerlenmiş. Bu hem kasıtlı yanıltma hem de değer tespiti sahteciliği olarak değerlendirilebilir mi?
e. Yönetim Kurulu Kararları Olmadan İşlem
Protokoller, satış sözleşmeleri ve ek ödemeler için yeni yönetim kurulu kararları alınmamış.
Bu, 6102 sayılı TTK’nın 553. ve 369. maddelerindeki “tedbirli yönetici özeni” yükümlülüğünün açık ihlalidir.
Sayıştay diyor ki:
“Şirketin menfaatlerini gözetme konusunda dikkat ve özen yükümlülüğü gösterilmemiştir.
Şirketin mali kaynakları verimli kullanılmamıştır.
Avans tutarının 5.280.000 TL’ye ulaşması şirkete zarar vermiştir.”
Yani Sayıştay, İZENERJİ yönetimini görevini yapmamakla ve zarara sebep olmakla suçluyor.
2024–2025 Süreci
Belediye, ancak 2024 sonunda müteahhite ihtarname çekmiş.
2025 başında arabulucuya gitmiş ama dava hâlâ açılmamış.
Bu da Sayıştay’ın uyarısının bile bir yıl boyunca uygulanmadığını gösteriyor.
Bu durum, “görevi ihmal” veya “zimmete sebebiyet” olarak değerlendirilebilir.
Kamu zararı oluştuğu açık.
Eğer tahsil edilemezse, TTK 553. maddeye göre yönetim kurulu üyelerinin şahsen sorumluluğu doğar
Bu tablo;
- İZENERJİ’nin yöneticilerinin denetimsiz ve keyfi hareket ettiğini,
- Gayrimenkul satın alma sürecinde şirket menfaatinin değil müteahhitin çıkarının korunduğunu,
- Üstelik Sayıştay raporunun dahi görmezden gelindiğini ortaya koyuyor.
Bu, sadece idari bir hata değil;
“görevi kötüye kullanma, kamu zararına sebebiyet, usulsüz harcama ve denetim zafiyeti” suçlarını oluşturabilecek bir zincirdir.
BU KADAR MI ASIL BOMBA BİRAZDAN !!!



