Gelen yazıyı olduğu gibi yayınlıyoruz,
Cemil Tugay cevap verirse yayınlarız,
“BİR BORDROYLA KURTULAMAZSIN!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, günlerdir halkı yanıltmaya, emekçiyi itibarsızlaştırmaya ve kendi yönetim krizini manipülasyonla örtmeye çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir bordro paylaştı.
“Belediye-İş üyesi işçiler 132 bin TL maaş alıyor” dedi.
Gerçekleri ters yüz ederek kamuoyunu kandırmaya kalktı.
Ama o bordro, ne yazık ki gerçekleri değil, kendi çarpıtma siyasetini gösteriyor.
Çünkü Cemil Tugay’ın örnek gösterdiği o bordro, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İZSU) Genel Müdürü’nün şoförüne ait.
Üstelik bordroda şu detaylar var:
156 saat fazla mesai
8 Pazar mesaisi
2 bayram çalışması
Yani neredeyse iki işçinin emeği kadar çalışılmış, yorgunluğun, uykusuzluğun ve ağır mesainin bordrosu bu.
Ama Cemil Tugay, bunu sanki her işçinin maaşıymış gibi sunarak hem halkı kandırıyor, hem de işçileri hedef tahtasına koyuyor.
Bu, ahlaki bir çöküş ve açıkça bir kamuoyunu yanıltma operasyonudur.
Gerçekler elimizde.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZBETON, İZDOĞA ve İZULAŞ gibi şirketlerde çalışan yüzlerce işçinin maaşları 55 ila 65 bin TL arasında değişiyor.
Yani Cemil Tugay’ın ısrarla tekrarladığı “132 bin TL maaş” iddiası, tekil, istisnai ve manipülatif bir örnekten ibaret.
Bu yazıyla birlikte, o üç şirkette çalışan işçilerin gerçek bordrolarını kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Yani artık kimse “bilgisizlikten” değil, yalnızca tercihten yana yalanın yanında durabilir.
Ayrıca bilinmelidir ki, bu gerçekler yalnızca bizim iddiamız değil.
Belediye-İş Sendikası da konuyla ilgili açık bir çağrı yaptı:
Eğer Belediye-İş üyesi işçilerin aldığı en düşük işçi maaşının 132 bin TL olduğunda ısrarcıysanız. Tamam o zaman gelin. İddia ettiğiniz 132 bin TL’yi 90 bin olarak kabul edelim, Eylül’deki enflasyon zammından da vazgeçelim.
Şimdi top Cemil Tugay’da.
Ama görünen o ki, kendisi gerçeklerin değil, algının başkanı olmakta kararlı.
Oysa bu şehir algıyla değil, emekle ayakta duruyor.
Ve biz o emeğin nasıl sömürüldüğünü, nasıl inkâr edildiğini, nasıl aşağılandığını belge belge ortaya koyuyoruz.
Cemil Tugay’a sesleniyoruz:
Bir bordroyla bu gerçeği örtemezsiniz.
Bir bordroyla İzmir halkını kandıramazsınız.
Bir bordroyla işçiyi susturamazsınız.
Çünkü o bordrolardan alın teri damlıyor.
Ve sizin yanıltmalarınıza artık hiçbir emekçi inanmıyor!”


