Cumhuriyet Halk Partisi’ni kim yıpratıyor dersiniz?
AK Parti mi? Saray mı? Medya mı?
Hayır.
CHP’yi her dönem olduğu gibi yine kendi evlatları, kendi yol arkadaşları yıpratıyor.
Yani Brütüs dışarıda değil, içeride. Hem de baş köşede!
Kurultayı şikayet eden CHP’li.
Şikayet edilen de CHP’li.
Belediyeyi şikayet eden danışman CHP’li, ama bakıyoruz aynı danışmanın yakını yeni dönemde belediye başkan vekili.
Bravo!
Sadakat yok, ilke yok, ama koltukta oturma isteği tam gaz.
Daha da acısı ne biliyor musunuz?
İddialara göre uyuşturucudan ve içki kaçakçılığından sabıkalı ama gelin görün ki belediye başkan yardımcısı yapılıyor.
Sonra?
Baklava kutusunda para alırken yakalanıyor!
Artık halk bile “baklava mıydı, para mıydı?” diye sormuyor.
Çünkü bu tiyatroya inanmaktan çok, bıkmış durumda.
Eski başkan, yeni başkanı şikayet ediyor.
Yeni başkan da eski başkanı içeri yolluyor.
Kardeşim, siz belediye mi yönetiyorsunuz yoksa “İhbar Et ve Yüksel” kulübü mü kurdunuz?
İçinizdeki Truva atlarına, intikam seanslarına, danışman kurnazlıklarına dur demeden, bu parti ne halk nezdinde büyür, ne de iktidara yürür.
Son olarak…
TBMM’de çöp poşeti içinde unutulan 250 bin dolar.
Basına yansıyan iddiaya göre o milletvekili CHP’li V.A.
Ortada bir açıklama var mı? Yok!
Peki siz buna sessiz kalıp halktan “iktidar yürüyüşü” için destek mi bekliyorsunuz?
Bu yazı bir uyarıdır.
“İçimizdeki Brütüsleri temizlemeden, dışarıdaki Sezar’ı yıkamayız.”
Ya bu partiyi gerçekten halkçı, şeffaf ve ilkeli bir çizgiye oturtursunuz,
Ya da birbirinizi kemirip, iktidar umudunu yine 2030’lara postalarsınız.