HİLETON DOSYASI: 37 YILDIR KÂR ETMEYEN ORTAKLIK MI, YOKSA BİR SESSİZ TALAN?
İzmir’in kalbinde bir bina.
Altı belediyenin, üstü holdinglerin.
Sözleşmesi 1987 tarihli, hissesi %23.5 ama kâr: sıfır!
Evet, bahsettiğimiz yer, halk arasında HILTON olarak bilinen, bizce çok daha uygun adıyla HİLETON.
Geçtiğimiz gün İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi, bu 37 yıllık ortaklıktan nihayet çıkmaya karar verdi. Neden mi? Çünkü belediye bu binadan bugüne kadar bir kuruş bile gelir elde edememiş. Şirket zarar etmiş. Otel 2020’den beri kapalı. Kısacası, mülk halkın, keyif başkalarının.
ARSA BİZİM, ÜSTÜ KİMİN?
Bina Konak Basmane’de.
Arsa belediyeye ait. Üstüne otel yapılmış. Belediyeye küçük bir hisse verilmiş (ve onun da bedeli alınmamış).
Nasıl mı?
1987’de yapılan “hissedarlar sözleşmesiyle” üst yapı MNG Holding & Ata İnşaat gibi aktörlere geçmiş.
Ancak kâğıt üzerinde duran bu lüks yapı, belediye için sadece bir “hayalet ortaklık” olmuş.
37 yıldır gelir yok. 2020’den beri bina da yok. Yani ortalıkta artık bir otel de yok ama işin en komik yanı şu:
arsa hâlâ belediyenin.
KAROT TESTİ YAPIN, GERÇEK ORTAYA ÇIKSIN
Şimdi burası çok kritik:
Bu bina yaklaşık 30 yıllık.
Eğer bir karot testi yapılırsa — ki yapılmalı — bina depreme dayanıksız çıkar ve yıkım kararı gelir.
Yani “üst yapı” tamamen ortadan kalkar.
Ve ne olur biliyor musunuz?
Belediye arsa üzerindeki tek malik haline gelir.
İşte bu yüzden karot testi bir kentsel röntgendir.
Gerçeği gösterir.
Ve o gerçeği görmek istemeyenler için çok rahatsız edicidir.
Belki de bu yüzden kapanmıştır otel!
Kim Biliyor???
PEKİ ŞİMDİ NE OLUYOR?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, artık “zararın neresinden dönsek kârdır” diyerek hissesini satma kararı aldı.
Yani %23.5 hisseyi elden çıkaracak.
Hem de yıllardır hiçbir gelir elde etmemiş olmasına rağmen.
Peki bu satış yapılmadan önce:
- Şirketin gerçek değeri belirlendi mi?
- O binanın güncel yapı güvenliği sorgulandı mı?
- Yıkım ihtimali değerlendirilip belediyenin tüm arsayı geri alması yolu araştırıldı mı?
Cevap: Kocaman bir HAYIR.
NEYİ SATIYORSUNUZ?
Halkın malı olan bir arsada yükselen bir yapı 30 yıl sonra belki de çürük.
Üstelik oradaki hisse ile kimseye söz hakkı verilmemiş.
Yani azınlık hisse, sıfır yetki, sıfır gelir.
Peki o zaman soralım:
Ne satıyorsunuz?
Havayı mı?
Çürük binayı mı?
Yoksa 37 yıl boyunca göz yumulmuş bir suskunluk sistemini mi?
BU DOSYA KAPANMAMALI
Bu “Hilton” dosyası, sadece bir hisse satışı meselesi değildir.
Bu, İzmir halkının malı nasıl göz göre göre heba edildiğinin dosyasıdır.
Ve şimdi bu dosyada adımlar çok net olmalı:
- Binaya karot testi yapılmalı
- Yapı riskli çıkarsa yıkım kararı alınmalı
- Belediye arsasının tamamı, artık gerçek sahibi olan halka kalmalı
Unutmayın:
Yıkılırsa kurtuluruz.
Bu sadece bir bina değil, bir sessiz talan modelidir.
Son söz:
1987’de imzalanan sözleşme bitti.
2020’de bina bitti.
Şimdi sıra gerçeklerle yüzleşmekte.
O halde hep birlikte soralım:
Hilton mu? Hileton mu?