Yıllardır Temiz İzmir Derneği olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin meclis gündemlerini titizlikle takip ediyoruz.
Her ay, her dönem, her meclis kararıyla karşımıza parsel bazında yapılan plan değişiklikleri çıkıyor.
İtiraz ediyoruz — dinlemiyorlar.
Gerekçesiz reddediyorlar — dava açıyoruz.
Ama bu kısır döngüyü kırmak, bu keyfiyete kökten bir hukuki son vermek için artık adım atıyoruz:
Belediyelerin kişiye özel parsel bazlı plan uygulamalarını durdurmak için emsal oluşturacak bir dava açacağız.
Bu yalnızca bir plan davası değil, kent hakkının ve kamu yararının savunmasıdır.
Mevzuat ne diyor?
Çok net:
3194 sayılı İmar Kanunu madde 8/b der ki:
“Nazım ve uygulama imar planları bir bütün olarak hazırlanır.”
Yani diyor ki:
“Ey belediyeler! Kent bir puzzle’dır, bir taşı çekersen bütün sistem çöker.”
Ama nerede o bütünlük?
Belediye meclisleri planları artık “parsel parsel” yapıyor.
Bugün bir özel okul alanı, yarın butik AVM, öbür gün bir villa sitesi…
Yargı ne diyor?
Danıştay kararları da yüksek sesle bağırıyor:
“Çevreyle uyumlu olmayan, planlama bütünlüğünü bozan, sadece bir parseli kapsayan plan değişiklikleri hukuka aykırıdır.”
(Emsal: Danıştay 6. Daire E:2013/9111, K:2016/1841)
Kime anlatıyoruz ama?
Bazı belediyeler hukuku, şehircilik ilkelerini değil, sadece dosyaya eklenmiş “yatırımcının ricasını” dikkate alıyor.
Sözüm meclisten dışarı (!)
Bu işler nasıl mı oluyor?
Bir meclis toplantısı,
Belediyenin imar komisyonu önüne düşen “özel plan önerisi”,
Sonra bir sabah bakmışsınız:
Sosyal donatı alanı gitmiş, yerine “ticari tesis” kondurulmuş.
Ve bu tiyatronun adı ne biliyor musunuz?
Kamu Yararı!!!
Oysa halkın faydasına değil, dosyanın ekindeki projenin faydasına hazırlanmış her satır!
Sonda değil, başta soralım: Bu planları kim yapıyor?
Asıl mesele burada!
Belediye başkanları, teknik ekipler ve imar komisyonları bu planlara imza atarken farkında mı?
Farkındalarsa zaten sorun büyük.
Farkında değillerse…
Korkarım dostlar,
Açtığımız davayı KAZANIRSAK!
Bu memlekette artık kimse belediye başkanı olmak istemeyecek.
Çünkü planlar parsel parsel yapılıyor ama
sorumluluk bütün kente yayılıyor.
Ve bir gün biri gelir,
Sorar: “Bu planı neden yaptınız?”
Son Söz:
Kent planlaması, masa başında harita çizmek değil,
geleceği adaletle inşa etmektir.
Ve bu inşada kişiye özel yapılaşmaya, rant kokulu planlara yer yoktur.
Ey belediye başkanları,
Adrese teslim plan yapmayı bırakın!!!