1. Haberler
  2. Karşıyaka
  3. Zübeyde Hanım’ın Adına Mühür, Kadın Girişimcinin Emeğine Darbe!”

Zübeyde Hanım’ın Adına Mühür, Kadın Girişimcinin Emeğine Darbe!”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

KADIN GİRİŞİMCİYE YAŞATILANLAR !!!

Ben bir kadın girişimciyim.

Devlet desteği almadan, kendi olanaklarımla sekiz yıl önce “Zübeyde Hanım Homes” (Zübeyde Hanımın Evi)  isimli otelimi kurdum.

Birçok engellemeler olmasına rağmen otelimi 2025 yılının Nisan ayına  kadar getirebildim.

Asıl müşteri kitlemiz, “yurtdışından gelen yabancı turistler” oldu.

Yabancı turistlere hizmet ettiğimiz için ülkemize döviz kazandırdık.

Sekiz yıllık turizm faaliyetimiz Nisan 2025‘te durduruldu.

Karşıyaka Belediyesi ve İzmir BŞ Belediyesi tarafından otelimin çalışma ruhsatı iptal edildi !!!

Otelde yabancı turistler varken otelimiz kapatıldı.

Turizm mevsiminin başlangıcında, içeride yabancı turistler kaldığı sırada, ruhsatı olan bir otel neden kapatılır ki? Sorusu kafamı sürekli tırmalamaktadır.

Çeşitli ihtimaller üzerinde dururken geçmişte yaşadığımız bir olayın bu kapatmada etkili olduğunu düşünmeye başladım.

17.8.2021 tarihinde bir müteaahit tarafından otelimin bitişiğinde bulunan 1900 yıllardan kalma üç tarihi ev (tarihi ve kültürel varlık) yıkılmak istendiğinde bu yıkımı durdurmuş ve tarihi evlerin yıkılıp yok edilmesinin önüne geçmiştim.

Yıkım girişimini engellemem gazetelere şu şekilde yansımıştı:

( https://www.gundemebakis.com/is-makinesinin-onune-gecip-tarihi-3-binanin-yikilmasina-engel-oldu-helal-olsun-sana )

Yukarıdaki fotoğrafı sunulan tarihi ve kültürel üç yapının yıkılıp yok edilmesinin önüne geçtikten sonra turizm işletmeme ve bana yapılmayan kalmadı !!!

-Sokakta başka yer yokmuş gibi otelimin giriş kapısının tam önüne çöp konteynırı kondu.

-Otelimin giriş kapısının önüne 6 ay boyunca bir araç park edilip, çekilmedi.

-Zabıta görevlileri tarafından bir ara her gün gelinip, çöp konteynırının yerinde olup olmadığı, müşteri olup olmadığı  kontrol edildi.

-Çöp konteynırına   hayvan leşleri atılarak, çevrenin ve otel müşterilerinin pis bir koku içinde kalması sağlandı.

-Çöp konteynırı adeta otelimin demirbaşıymış gibi davranılarak yeri değiştirilmedi, ticari faaliyetim engellendi.

-Çevrede oturan komşular tarafıma karşı kışkırtıldı.

-Otelde turistler kalırken elektrikleri kesildi. Elektriği kesen personelin bizim sokaktan sorumlu/görevli olmadığı ortaya çıktı!!!

– En sonunda da otelimin var olan ruhsatı iptal edilerek, turizm faaliyeti yapmam durduruldu.

Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen  misafirlerimizin konakladığı apart tarzı işletmem sadece yaz sezonunda yoğunluğu olan dört daireden oluşmaktadır.

Çalışma ruhsatımızın iptali ile tüm rezervasyonlarımızı iptal etmek ve  doğan zararları karşılamak zorunda kaldık.

Alman misafirlerimiz içerideyken, otelimizin kapısının mühürlenmesi, kapatılması olacak iş midir? Nerede kaldı dünyaca tanınan konukseverliğimiz?

İşletmemin isminin Zübeyde Hanım olmasından ötürü Zübeyde Hanıma layık olmaya çalışarak, işimizi titizlikle yaptık.

Bu bina Atatürk’ün arkadaşı kurtuluş savaşı üst düzey komutanlarından (dedem) Albay Ali Şükrü Ünlüoğlu’na aittir.

Anıt mezarda saygı duruşunda bulunan başkanlarımıza, hatta genel başkanımıza da sesleniyorum:

Yakıştı mı Zübeyde Hanım isminin bulunduğu kapıya mühür vurup, her gün zabıta memuru göndermek?

Yangına uygun değil, denmiş.

Biz itfaiye uygunluğu almıştık. ”Neyin yangına  uygun olmadığı” sorusunun yanıtı yok.

Cevap alamadığımız için, onların isteğine uygun hale getirmemiz de olanaksız haldedir.

Aslında uygun olmayan itfaiye araçlarının bile geçişine olanak vermeyen, sağlı sollu park etmiş araçların varlığıdır.

 Geçişe olanak vermeyen yollar yüzünden geçtiğimiz Ekim ayında bir vatandaş evinde yanarak ölmüştür. O gün gecikmeli de olsa, geçişi sağlayan tek nokta otelimizin önünde bulunan  dubalar olmuştur.

Bu ölüm olayından sonra  bir Ukome yasağı getirildi. Sokağın soluna (otelimin bulundu) tarafa araç park yasağı getirildi. Bu yasak,  dubalarla desteklenmediği için de sokağımızda trafik akışı özellikle akşam saatlerinde neredeyse durma noktasına getirildi.

 Karşıyaka belediyesi tarafından trafiğin akmasını sağlamak için sekiz yıl önce konan dubaları, bu kez Büyükşehir ekipleri parçalayarak  söküp, attı.

Aynı sokakta yolun karşısında sağ tarafa bulunan dubalara ise dokunulmadı.

Ukome kararıyla yolun sonuna park yasağı getirildiği halde yolun solunda bulunan (otelimin önünde duran) dubalar sökülüp atıldı. Park yasağı  olmayan yolun sağında bulunan dubalara dokunulmadı. Park yasağı olan sol taraftaki mi yoksa park etmenin serbest olduğu sağ taraftaki dubalar sökülmeliydi?

Tarafıma karşı kötü niyetli yaklaşım sergilendiğinin bundan daha iyi kanıtı olabilir mi?

 Aslında bezdirme politikasıyla, ruhsat iptali yapmadan işletmemin kendiliğinden kapanması için uğraşılmıştı. Bu planı, misafirlerimiz otelime daha çok sahiplenerek bozdu.

Baktılar olmuyor, tam da ruhsatı aldığım tarihe denk getirerek, Yaz sezonun başında yani Nisan ayında otelimi kapattılar. 1  Mayıs’a da, mühürlü girmiş olduk.

Sonrasında, neredeyse her gün zabıta geldi. Artık sökecek bir duba vb. de kalmamıştı!!!

Bir keresinde, düzmece müşteri yollayıp, (kapıyı açmadığımız, müşteri kabul etmediğimiz halde) arkadan zabıtaların koşmaya başladığını bile izledik.

Zabıtaların içeri girip, iç kapıları da mühürlemek istediklerini gördük ve yaşadık.

Avukatımı çağırdım. İkametim burada olduğu için vazgeçtiler.

Şimdi sürekli telefonumu sarhoşlar arıyor ve rezervasyon yaptırmak istiyorlar.

Huzurumuz kalmadı.

Parti ayırmaksızın, desteğinizi bekliyorum.

Teslime Ünlüoğlu 15.8.2025 Karşıyaka/İZMİR

Teslime hanımın yazısına bir kadın olarak yorumum;
Bir kadın girişimci, sekiz yıl emek verdiği otelinde, üstelik Zübeyde Hanım adını taşıyan bir işletmede, tarihi koruduğu için adeta cezalandırılıyor. Turizm sezonunun başında, içeride yabancı turistler varken kapısına mühür vuruluyor. Bu, sadece bir işletmenin değil; emeğin, alın terinin, kadın onurunun mühürlenmesidir.

Peki, soruyorum: Tarihi binaları yıkımdan kurtarmak suç mu? Yoksa İzmir’de “yanlış” insanlara dokunmak mı en büyük suç? Belediyeler, kamu gücünü işletmeleri bezdirmek için mi kullanır? Zübeyde Hanım’ın adını gururla taşıyan bir kapıya mühür vurmak hangi vicdana sığar?

Nivent Kurtuluş

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
33
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Zübeyde Hanım’ın Adına Mühür, Kadın Girişimcinin Emeğine Darbe!”
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gaze-temiz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!