Bu gün bir okuyucumuz bir mesaj yollamış;
“Nivent hanım, kent belleği için durak yaparken, belediyenin belleği olan bürokratların hepsini görevden aldı, yerlerine şehri, Büyükşehir Belediyesini hiç tanımayan liyâkatsiz kişileri getirdi. Buca Cezaevinin plânıyla ilgili davayı kazandıkları halde, bellek olmadığından, yarısını bakanlığa verip imara açalım diye demeç verip gaflar yapıyor. Benzeri daha ne gaflar yapıyor.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz günlerde “kent belleği” vurgusuyla 2,5 milyon liraya klimalı durak yaptı.
Ama ne ironidir ki, belediyenin asıl belleği olan tecrübeli bürokratların hepsi görevden alındı.
Yerlerine kimler getirildi?
- Şehri tanımayan,
- Belediyenin geçmişini bilmeyen,
- Liyakatten uzak isimler.
Sonuç? Belediye hem belleğini kaybetti hem de yönetim aklını.
Buca Cezaevi Planında Büyük Gaf
En çarpıcı örneklerden biri Buca Cezaevi planı.
Büyükşehir Belediyesi bu davayı kazanmışken, bugün çıkan açıklamalara bakıyoruz:
“Arsanın yarısını bakanlığa verelim, imara açalım” diyen bir belediye yönetimi!
Kazandığı davayı bile hatırlamayan, belleksiz bir yönetim anlayışı…
Kendi hakkını savunamayan, kentin geleceğini masa başında heba eden bir zihniyet.
Daha Kaç Gaf Yaşanacak?
Buca Cezaevi meselesi sadece bir örnek.
Son dönemde peş peşe gaflar, yanlış beyanlar, hatalı uygulamalar gündeme geliyor.
Ama asıl sorun şu:
Kent belleğini yok sayarsanız, hafızasız kalırsınız.
Kent belleğini yaşatmak, klimalı durak yapmakla değil; şehrin bürokratlarını, hafızasını ve tecrübesini korumakla olur.
İzmir’in dününü bilenleri yok sayarsanız, yarınını da kaybedersiniz.
Ne zaman gerekeni yapacaksınız?
Neredeyse yolun yarısına geldiniz?
Bu gidişle bir dönem daha HAYAL OLUR!!!