Menderes Belediyesi’nin 2024 yılında yaptığı bir satış, ilçede büyük tartışmalara yol açtı.
İddialara göre;
- Gölova Mahallesi Köycivarı Mevkii 150 ada 61 parsel sayılı, 1.558,45 m² büyüklüğündeki taşınmaz, 4.600.000 TL bedelle satıldı.
- Ancak satışa esas dosyada imar durumu bulunmuyordu.
- Köy içi imarına sahip olan bu alan, “tarla” olarak gösterilip satıldı.
- Oysa imar hakkı dikkate alınsaydı, parsel tevhit ve cephe koşullarıyla bölünebilir, çok sayıda arsa elde edilebilir ve belediye daha yüksek gelir sağlayabilirdi.
- Belediyenin kendi eliyle yapabileceği parselasyon yerine, taşınmazın bu şekilde satılması “kamu zararı” iddialarını gündeme taşıdı.
Öte yandan, taşınmazı satın alanların bölme işlemi için belediyeye başvurdukları, ancak iddialara göre belediye yetkililerinin, “ortam biraz durulsun, sonra yaparız” diyerek süreci beklettiği ileri sürülüyor.
Bu iddiaların doğruluğu halinde, belediyenin ciddi bir kamu zararı yaratmış olabileceği konuşuluyor.
Son günlerde Menderes Belediyesi’nde denetim yapan Sayıştay müfettişlerinin bu iddiaların incelemesi için dilekçe yazdık.
T.C. MENDERES KAYMAKAMLIĞINA
(Aracılığıyla Sayıştay Başkanlığı’na)
Konu: Menderes Belediyesi tarafından yapılan taşınmaz satışına ilişkin kamu zararı iddialarının incelenmesi talebidir. Menderes belediyesinde denetim yapan Sayıştay Denetçilerine iletilmek üzere.
Açıklamalar:
Menderes Belediyesi tarafından Gölova Mahallesi Köycivarı Mevkii 150 ada 61 parsel sayılı, 1.558,45 m² yüzölçümlü taşınmazın, 2024 yılında 4.600.000 TL bedelle satıldığı öğrenilmiştir.
Kamuoyuna yansıyan iddialar aşağıdaki gibidir:
- Taşınmaz köy içi imarlı alan kapsamında olmasına rağmen, satış sırasında imar durumu dosyaya eklenmemiştir.
- Taşınmaz “tarla” vasfıyla satılmıştır. Oysa imar mevzuatına göre tevhit ve cephe koşulları sağlandığında bu alan parçalanarak çok sayıda arsa elde edilebilmektedir.
- Belediyenin kendisi parselasyon ve satış işlemi yapsaydı, satıştan çok daha yüksek bir gelir elde edilebilecekken, bu şekilde yapılan satışın kamu zararı doğurduğu ileri sürülmektedir.
- Taşınmazı satın alanların bölme işlemi için belediyeye başvurdukları, ancak “kamu zararı ortaya çıkmasın” gerekçesiyle işlem yapılmadığı iddia edilmektedir.
- İddialara göre belediye yetkilileri, “biraz ortalık durulsun sonra yaparız” diyerek gecikmeye sebep olmaktadır.
Sonuç ve Talep:
Belirtilen hususlar, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılıp kullanılmadığı konusunda ciddi tereddütler yaratmaktadır. İddiaların doğruluğu halinde, kamu zararı doğmuş olabileceği değerlendirilmektedir.
Bu nedenle; söz konusu taşınmazın satışıyla ilgili sürecin Sayıştay denetçileri tarafından incelenmesini, kamu zararı olup olmadığının ortaya çıkarılmasını ve varsa sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Temiz İzmir Derneği adına Nivent Kurtuluş

