İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar tarafından verilen resmî yanıtlarda, Çandarlı ve Nebiler bölgelerindeki bazı parsellerin “Dikili Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” kapsamında yer aldığı, planlama yetkisinin de 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğu ifade edildi.
Ancak aynı alanlara ilişkin fiili durum ve pazarlama dili, bu açıklamalarla ciddi biçimde çelişiyor.
Reklamlar Konutu İşaret Ediyor
Söz konusu bölgede yayımlanan tanıtım ve satış ilanlarında:
- “Önce arsa, sonra villa sahibi ol!”
- “%10 peşinat, 30 ay vade”
- “Müstakil tapulu”
- “Konut imarlı”
- “Deniz manzaralı villa”
ifadeleri yer alıyor.
Bu ifadeler, alanın turizm tesisi olarak değil, konut/villa alanı olarak pazarlandığını açıkça ortaya koyuyor.
Turizm Alanıysa Neden Parsel Parsel Satış Var?
Planlama ve şehircilik mevzuatına göre:
- Turizm alanları, otel, tatil köyü, turistik tesis gibi bütüncül ve işletme esaslı kullanımlar için öngörülür.
- Turizm alanlarında parsel parsel satış, müstakil tapu, bireysel konut modeli esas kullanım değildir.
Bu nedenle şu soru kaçınılmaz hale geliyor:
Eğer burası gerçekten turizm alanıysa, neden arsa gibi bölünüp satılıyor, neden villa vaadiyle pazarlanıyor?
Üst Ölçekli Planlar Ne Diyor?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı incelendiğinde, söz konusu alanların önemli bir bölümünün tarım alanı ve orman alanı olarak tanımlandığı görülüyor.
Planlama hiyerarşisine göre:
- Alt ölçekli planlar, üst ölçekli planlara aykırı olamaz.
- Üst planda tarım/orman olan bir alanın, fiilen konut alanına dönüşmesi plan hilesi iddialarını gündeme getirir.
Tarım Görüşü Alınmadı mı?
Yetkili kurumlar, alanın turizm koruma ve gelişim bölgesi olması nedeniyle tarım görüşü alınmasının zorunlu olmadığı yönünde görüş bildirse de, uzmanlara göre burada kritik olan fiili kullanım.
Eğer alan:
- Turizm tesisi olarak işletilmiyor,
- Konut/villa şeklinde bireysel kullanıma açılıyorsa,
- Parsel bazında satış yapılıyorsa,
bu durumda “turizm alanı” gerekçesiyle tarım görüşünün devre dışı bırakılması, yargı denetiminde ciddi sorun oluşturabilir.
Kamu Yararı mı, Rant Modeli mi?
Ortaya çıkan tablo, Çandarlı’da turizm adı altında konutlaşma yapıldığı iddialarını güçlendiriyor.
Uzmanlar, bu tür uygulamaların:
- Tarım alanlarının elden çıkmasına,
- Kıyı ve doğal alanların yapılaşmasına,
- Planlama ilkelerinin aşınmasına
neden olduğunu belirtiyor.
Cevap Bekleyen Soru Net
Tüm bu belgeler ve reklamlar ortadayken kamuoyunun sorduğu soru açık:
Turizm alanı olarak tanımlanan bir yerde, arsa satışı ve villa pazarlaması hangi plan kararına dayanıyor?
Bu soruya verilecek yanıt, yalnızca Çandarlı’yı değil, İzmir genelinde turizm–konut sınırının nasıl aşıldığını da gözler önüne serecek nitelikte.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne sorduğumuz soruları İzmir büyükşehir belediyesine göndermişler.

Büyükşehir belediyesi cevabı;






