Enerji Maliyeti Hesaplandı mı, Yoksa Günü Kurtaran Bir Çıkış mı?
İzmir’de barajlar alarm verirken ve kent Türkiye’nin suyu en pahalı kullanan illerinden biri haline gelmişken, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın “denizden su arıtma” çıkışı ciddi soruları beraberinde getiriyor.
Sayın Tugay’a sormak gerekiyor:
- Denizden su arıtmanın enerji maliyetini araştırdınız mı?
- Metreküpü 80–100 TL’ye ulaşabilecek bir suyun faturası İzmirliye nasıl yansıyacak?
- Zaten yüksek olan su bedelleri bu yöntemle daha da artmayacak mı?
Uzmanlar açıkça söylüyor:
Denizden su arıtma son çaredir.
Yüksek enerji tüketimi, çevresel riskler ve işletme maliyetleri nedeniyle acil ve ucuz bir çözüm değildir.
Buna rağmen kamuoyuna;
- net bir maliyet hesabı,
- enerji kaynağına ilişkin somut plan,
- pilot uygulama takvimi,
- alternatiflerin neden devreye alınmadığına dair açıklayıcı bir yol haritası sunulmuş değil.
Bir Yıldır Ne Yapıldı?
Cemil Tugay’ın Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günden bu yana:
- Kayıp-kaçak oranlarıyla ilgili somut bir düşüş açıklanmadı,
- Yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımı yaygınlaştırılmadı,
- Arıtılmış suyun tarımda kullanımına dair güçlü bir adım atılmadı.
Bugün gelinen noktada kamuoyuna sunulan şey, “yapacağız, edeceğiz” söylemlerinden ibaret.
Soru Net: Çözüm mü, Zaman Kazanma mı?
İzmir gibi bir kentte su krizinin çözümü:
- pahalı,
- enerjiye bağımlı,
- çevresel riskleri olan
bir yöntemi ilk refleks olarak ortaya koymak mıdır?
Yoksa bu çıkış,
günü kurtarmak için ortaya atılmış,
detayı sonra düşünülmek üzere söylenmiş bir açıklama mıdır?
İzmir artık sihirli formül değil,
şeffaf, hesaplanmış ve uygulanabilir çözümler istiyor.
Bilmem anlatabildim mi?



