GEREKEN BİR YAZI
İZMİR TİCARET ODASI KAYITLARINDAKİ EMVÂL-İ METRÛKE TİCARETİ...
Bugünlerde yaşadığımız birçok toplumsal sorunun, geçmişte yaşanmış ipuçları ya da nedenleri olduğuna inanırım… İşte bugünkü yazımda dile getirmeye çalıştığım İzmir Ticaret Odası meclis kararları da, bugün yaşadığımız ve mücadele etmeye çalıştığımız önemli kentsel sorunların nedenini, niçinini ortaya koyuyor diye düşünüyor ve bu nedenle kentin gündemine taşımaya çalışıyorum…
“Basmane Çukuru” sorununa neden olan Güçbirliği fiyaskosu, kamu alacakları bir türlü tahsil edilemeyen Konak Pier, belediyeye gelir getirmeyen Hilton İzmir Oteli yatırımı, imara açılmak istenen İnciraltı, Gediz Deltası’nın yağması ile ortaya çıkan Mavişehir, kentsel dönüşüm adına ortaya konulan soylulaştırma çalışmaları, İzmir’in ünlü bir “saadet zincirleri” diyarı olması, İzmir’i 1922 İzmir Yangını’ndan çok daha fazla ölçüde yok eden kıyı yağması, EGS, Kipa ve İzmir Air gibi çok ortaklı girişim fiyaskoları, Çeşme Turizm Projesi, TARKEM isimli şirketin kamu kaynaklarını kullanarak yapmaya çalıştığı soylulaştırma çabaları, kendi cebindekini kullanma yerine vatandaşın ve esnafın cebindeki paraya göz diken Tarihi Kemeraltı Gayrimenkul Yatım Fonu gibi birçok önemli toplumsal sorunun altında, gündeme getirmek istediğim meclis kararlarına konu olan bir açgözlülüğün, bir yağma, yıkma, soyma ve kamu kaynaklarını kullanarak kısa günde köşe dönme düşüncesinin yattığını düşünüyorum…
Bu durum tespitinde, -tabii ki- İzmir’in, kapitülasyonlar sayesinde Anadolu'yu sömürüp elde edilen artı değerin dışarıya pompalandığı o eski Levant günlerini anımsatan üreten bir kent olmaktan çok, sahip olduğunu satıp tüketen ve kazancını arsa/arazi/dükkân/daire; yani taşınmaz mal rantı ile iç ve dış ticaretten kaynaklanan komisyon gelirlerine dayamış bir ticaret kenti olma özelliğinin önemli bir yere sahip olduğunu biliyorum… İşte o nedenle, son yıllarda açıklanmasından titizlikle kaçınılan “En Fazla Vergi Veren 100 Mükellef” listesinin 2019 ve ondan önceki yıllar sıralamasında, 100 mükelleften % 75’inin sahip olduğu büyük arsa, arazi, dükkân ve konut kiralarını toplayıp bunun açıklanmasını istemediği için listelerde “Adının Açıklanmasını İstemeyen Mükellef” kaydı ile kendini gizlediğini biliyoruz…