İzmir’in Çeşme ilçesinde, Alaçatı Nohutalan Mahallesi sınırlarında; orman arazisi üzerinde (293 ada, 1 parsel) kurulu taş ocağı, bilinçli ihmaller ve denetimsizlik nedeniyle büyük bir çevre felaketine dönüşmüştür.
Bu taş ocağının üretim dışı bıraktığı moloz ve atıklar, Alaçatı Barajı’nı besleyen Karaköy Deresi’nin doğal yatağını yok etmiş, dere yatağı taş ve hafriyatla kapatılmıştır.
Her yağmurla birlikte bu atıklar baraj gölüne taşınmakta, içme ve kullanma suyu kaynağı olan Alaçatı Barajı sistematik biçimde kirletilmektedir.
Bu yalnızca bir çevre kirliliği değil,
bir su kaynağının, bir ekosistemin ve bir kentin geleceğinin göz göre göre yok edilmesidir.
Türkiye’nin gözbebeği olan Çeşme Yarımadası, rant uğruna kazılmış,
orman örtüsü sökülmüş,
doğal peyzaj paramparça edilmiştir.
Üstelik bu doğa talanı, karayolu ve otoyoldan dahi açıkça görülebilmekte;
yerli ve yabancı turistlere “doğayı koruyamayan bir ülke” manzarası sunulmaktadır.
Bu durum yalnızca çevreye değil, turizme, ekonomiye ve ülkenin itibarına da ağır darbedir.
SORUYORUZ:
• Bir baraj havzası bu kadar açık şekilde kirletilirken kimler susuyor?
• Orman arazisinde bu yıkım sürerken hangi kurumlar görevini yapmıyor?
• Bu vahşi madencilik kimin çıkarına, kimin bilgisi dahilinde sürüyor?
BURADAN AÇIKÇA İLAN EDİYORUZ:
Bu doğa katliamına sessiz kalmayacağız.
• Başta belediyeler,
• Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,
• Orman Genel Müdürlüğü
olmak üzere tüm yetkili kurumlara resmî şikâyet ve başvurular yapılacaktır.
Görevini yapmayan, görmezden gelen ya da bu talana göz yuman yetkililer hakkında
Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacaktır.
Bu mücadele yalnızca Alaçatı’nın değil;
suyunu, toprağını ve geleceğini savunan herkesin mücadelesidir.
Çeşme Yarımadası rant alanı değildir.
Alaçatı Barajı çöplük değildir.
Doğa sahipsiz değildir.
VAHŞİ MADENCİLİĞE DUR DE!
SUYUMA, ORMANIMA, GELECEĞİME DOKUNMA!
