İzmir Kordon’da yeni binalar… Gabari kimin keyfine göre?
Kordon’un aynı adasında yükselen binalara bir bakın…
Birisi ince uzun göğe uzanmış, yanındaki daha alçak, onun yanındaki ise “ben az yüksek olayım da çaktırmayayım” modunda. Üç bina, üç ayrı yükseklik… Sanki aynı parsel değil, farklı gezegenler!
Şimdi soruyoruz:
İmar planı tek, gabari tek… Peki bu yükseklik farkı nasıl oluştu?
Plan notları herkes için eşit değil mi?
Bir firmaya 10 kat, diğerine 14, öbürüne 18 kat nasıl çıkıyor?
“Emsal + çekme mesafesi + silüet” nerede devreye girdi?
İzmirlinin gözü önünde yükselen bu yapılar, hafızalara kazınan şu sözü tekrar hatırlatıyor:
“İş bilenin, kılıç kullananın.”
Demek ki iş bilen yükseğe çıkıyor.
Daha iyi bilen? O silueti delin deldiğine…
Kamu yararı mı?
O da asansör boşluğunda kaybolmuş olabilir.
Kordon sahili sadece bir kıyı silueti değil, kentin hafızasıydı.
Bugün ise kim ne koparır yarışının vitrinine dönmüş durumda.
Belediyeye buradan sesleniyoruz:
Bu projelerin ruhsat süreçleri nasıl ilerledi?
Plan notlarında gabari sınırlaması neydi?
Bu farklı yüksekliklere kim, hangi gerekçeyle izin verdi?
Bir yanıt bekliyoruz.
İzmir bekliyor.
En önemlisi büyükşehir belediyesi yükseklik farklarına bakmıyor mu?
İmar planı varsa eşitlik de olur. Eşitlik yoksa, o plan yalnızca ayrıcalığın adıdır.






