Yine alevler sardı ülkeyi…
Ormanlar yanıyor, dağlar kararıyor, kuşlar susuyor, sincaplar kaçamıyor…
Ve ekranda tanıdık cümle:
“Çok şükür, can kaybı yok.”
Sormak istiyorum:
Kimin canı? Kimin yok?
Ormanda yanarak ölen bir kaplumbağa “can” değil mi?
Yuvası alev alan bir kuşun canı, bizimkinden eksik mi?
Ağaç, ot, çalı, böcek, sincap…
Onlar yoksa biz neyiz?
Toprağın altı da üstü de canla dolu.
Ama biz hâlâ sadece insan ölmediyse rahatlıyoruz.
Bir Ağaç Yandığında Bir Mahalle Yanar
Orman sadece ağaç değildir:
Topraktır, Suyun kaynağıdır, Arının, kuşun, kurdun evidir,
Bize temiz hava, yağmur, gölge veren büyük bir sistemdir.
Ve her yıl, biz bu sistemi göz göre göre yakıyoruz.
Sonra dönüp “çok şükür can kaybı yok” diyerek işin içinden sıyrılıyoruz.
Yok öyle.
Bu cümle, bu halkı kandıramaz artık.
Orman yanınca sadece ağaçlar değil, vicdan da yanıyor.
Belediyeler Ne Yapabilir? “Bizim uçağımız yok” Demek Yeterli mi?
Elbette belediyeler yangın söndürme uçağı alamaz.
Ama başka şeyler yapabilirler:
Ormana yakın mahalleler, parklar, kırsal yerleşim alanlarına, belediyenin İtfaiye veya Kırsal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde “Yangın Dron Timi” kurabilirler,
Termal kameraya sahip en az 1 veya 2 dron alınır.
Eğitim için 1 haftalık sertifikalı dron eğitimi alınır,
Dron uçuşları için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden uçuş izni alınır (belediyeler için kolaydır).
Vatandaşların yangın ihbarları ile eş zamanlı izleme başlatılır.
Biz tüm bunlar yerine KONSER YAPMAYI yeğliyoruz ne yazık ki!
Yangının en kritik zamanı ilk 15 dakikadır.
O 15 dakikada fark edilirse söndürülür.
Ama biz fark etmiyoruz, fark etmek istemiyoruz.
Koskoca orman yanıyor, biz hâlâ “kimin canı gitti” diye bakıyoruz.
Oysa orman, her şeyin canı.
Can dediğin sadece insan değildir.
Biz daha belediyenin huzur evinde bulunan yaşlılarımızı klimasız bırakıyoruz,
Hangi bilinçten bahsedelim,
Bizlerin insan odaklı ( canlı odaklı) zihniyetimizi değiştirmedikten sonra daha çok ormanlarımız yanar!
Unutmayalım ki;
Bir orman yanarsa sadece ağaç değil, gelecek yanar.
Kuş ölürse ses, sincap ölürse neşe, arı ölürse meyve gider.
Bu ülke hâlâ “çok şükür can kaybı yok” diye rahatlıyorsa,
Asıl kaybımız vicdandır.