Çeşme Belediye Meclisi’nin önüne gelen son gündem maddeleri, ilçedeki kamu taşınmazlarının ardı ardına satışını içeriyor.
Belediye Kanunu’nun 18. maddesinin (e) bendi dayanak gösterilerek yapılan bu girişim, kamu yararı mı yoksa yeni bir “arsa satış furyası” mı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Punta Mevkii’nde Ardıç Ardıç Satışlar
Gündemin 3. ve 4. maddelerinde yer alan satış talepleri, Ardıç Mahallesi’ndeki 9013 ada 1 parsel üzerinden geliyor.
- Birinci madde: 2.500 m²’lik taşınmazın 41689/125000 hissesi (yaklaşık 833 m²) satışa çıkarılıyor.
- İkinci madde: Aynı adadaki diğer bir taşınmazda 998,48 m²’lik hisse yine satış listesinde.
Yani Punta Mevkii’nde belediye arsaları “dilim dilim” elden çıkarılıyor. Hisseli satışlar genellikle kamu taşınmazlarının rant paylaşımına açık hale gelmesi açısından en riskli yöntem olarak görülüyor.
Alaçatı ve Ilıca Arsaları da Elden Gidiyor
Gündemin 5. maddesi, daha da dikkat çekici.
Belediye, “kamu hizmetinde veya projede değerlendirilemeyecek” bahanesiyle şu arsaları satışa hazırlıyor:
- Alaçatı 4260 ada 1 parsel – 873 m²
- Ilıca 7751 ada 2 parsel – 4.080 m²
- Ilıca 8171 ada 4 parsel – 1.080 m²
Bu arsalar, turizm bölgesi olan Alaçatı ve Ilıca’da milyonlarca liralık piyasa değerine sahip. Üstelik “kamu hizmetinde kullanılamaz” ifadesi, her dönemde satışa kılıf olarak kullanılmış bir klasik.
Ve En Komiği: 6. Madde – “Şeffaflık” Protokolü!
Tüm bu satış maddelerinin hemen ardından gelen 6. madde ise ironinin zirvesi:
“Sosyal yardımların etkinliği ve şeffaflığının artırılması amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ile protokol yapılması…”
Ne tuhaf bir denk geliş değil mi?
Göreve geldiği günden bu yana hangi taşınmazların, kimlere, hangi bedelle satıldığını açıklamayan Lal Denizli yönetimi, şimdi şeffaflık protokolü imzalamaya hazırlanıyor!
Kamuoyunun beklediği şeffaflık;
- satılan arsaların listesi,
- satış bedelleri,
- alıcıların kimliği konusunda olmalıydı, “protokol” tabelasında değil.
Çeşme Belediyesi’nin meclis gündeminde üst üste gelen satış maddeleri, mali kaynak yaratma bahanesiyle kamusal mülklerin hızla elden çıkarıldığı izlenimini güçlendiriyor.
Üstelik Lal Denizli yönetimi, “şeffaflık” kelimesini artık bir pazarlama sloganı gibi kullanıyor — ama gerçek şeffaflık, belediyenin kasasına giren her kuruşu halka açıklamakla olur.
Bilmem anlatabildim mi?
İlerleyen günlerde Kasım ayında meclis gündemine gelen imar planlarını da ele alacağız.



