Çeşme’nin Reisdere Mahallesi’nde yer alan mera ve doğal alan niteliğindeki Son Koy, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan plan değişiklikleriyle konut ve turizm imarına açıldı.
Önce bölgenin doğal sit derecesi düşürüldü, ardından “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” statüsüne geçirilerek kapı aralandı. Şimdi ise koruma amaçlı olduğu iddia edilen imar planlarıyla alanda;
• Konut,
• Ticaret,
• Turizm,
• Günübirlik tesis alanları
gibi yoğun yapılaşmaya izin veren kullanım kararları getirildi.
Koruma kalkanı kaldırıldı, turizm etiketi ise betonlaşmanın kılıfı haline getirildi.
DOĞAL MİRASIMIZ “BALLI TAKAS” VE “YANDAŞ ZENGİNLEŞTİRME” PROJESİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Bölgenin imara açılmasıyla birlikte bir büyük inşaat firmasının lehine hareket edildiği, arazi değerlerinin “bedava” sayılabilecek yöntemlerle aktarılacağı ya da ballı takaslarla kamu zararına zemin hazırlanacağı yönündeki endişeler güçlenmiştir.
Kamu kaynakları ve doğal alanlarımız, kamu yararı gözetilmeden, özel çıkarlar uğruna heba edilmektedir.
ÇEŞME’NİN SON KALAN KOYU BETONA TESLİM EDİLİYOR
Bu plan hayata geçerse:
• Son koy tamamen betona gömülecek,
• Bölge yeni bir Kuşadası gibi kontrolsüz, yoğun yapılaşmanın içine sürüklenecek,
• Ne turizm değeri, ne doğal çevre, ne de ekolojik denge kalacaktır,
• Çeşme’nin son nefes alan doğal kıyılarından biri geri dönüşü olmayan şekilde kaybedilecektir.
Doğa katledilirken kalkınma yapılmaz. Doğal alan yoksa turizm de yoktur.
KENDİ ELLERİMİZLE ÜLKEMİZİ YOK EDİYORUZ
Bu karar, kamu yararını, çevresel sürdürülebilirliği ve bölgenin doğal dokusunu gözetmemektedir.
Kıyılarımız, meralarımız ve sit alanlarımız rant projelerinin oyuncağı haline getirildiğinde, geleceğimizi kendi ellerimizle yok etmiş oluyoruz.
Bu ülkeye başka düşman gerekmez; doğamızı koruyamadığımız sürece en büyük zararı kendimiz veriyoruz.
Ercüment Şahin
09.12.2025






