Aylar önce Konak belediyesi Bilgi Edinme Birimine yazdığımız yazıyı ve cevabı tekrar Konak Belediyesine yazdık,
Cevap verilir mi verilmez mi bilemiyoruz,
Soru cevapları yazımızın sonunda sizlerle paylaşacağız,
Devlet dairesine bir dilekçe verirsiniz…
Soru açık, net ve belgelerle desteklidir.
Cevabı da öyle olmalıdır değil mi?
Ama hayır.
Bize gelen cevap, kelimelerin yer değiştirdiği, hiçbir şey söyleyip her şeyi söylemiş gibi yapan bir “bürokrasi dili” örneğidir.
Hani şu herkesin okuduğunda sinirlendiği ama kimsenin tam olarak ne dediğini anlayamadığı türden…
Neden mi böyle?
Çünkü bu ülkede bazıları hâlâ “vatandaşa bilgi vermek” yerine “onu oyalamanın” bir devlet refleksi olduğunu sanıyor.
Oysa bilgi istemek bir lütuf değilde cevabını verir. Hem de açık, net, gerekçeli olarak!”
Ama gelin görün ki bazı kaymakamlıklar, bazı kurumlar bu işi hâlâ bir angarya sanıyor.
Sorulara yanıt vermiyorlar.
Verdikleri yanıtlar ise tam bir “Cevap veriyormuş gibi yapıp hiçbir şey söylememe sanatı”.
Çünkü ne zaman net bir cevap verseler, ardından bir görev, bir sorumluluk, bir hesap verme ihtimali doğacak.
Ve belli ki en büyük korkuları bu.
Ben sordum:
— O binanın yapı kullanım belgesi var mı?
— İtfaiye raporu alınmış mı?
— O ruhsat hangi kıvraklıkla verildi, sorusu anayasal bir haktır.
Anayasa’nın 74. maddesi, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 3071 sayılı Dilekçe Hakkı Kanunu açık açık diyor ki:
“Vatandaş soru sorar, devlet cevap verir!!!
Gelen cevap mı?
Dolanbaşlı cümleler, kaçamak ifadeler ve bolca “gereği yapılmaktadır” klişesi.
Gereği yapılmıyor Nilüfer Hanım sizi göreve davet ediyoruz!!!
Halbuki sorular basitti.
Ama belli ki bazı cevaplar kâğıt üzerinde değil, mahkeme salonlarında verilecek.
Çünkü bir vatandaşın “bu bina kaçak mı?” sorusuna susan bir kamu görevlisi, sadece sorudan değil, suskunluğundan da yargılanır.
Unutmasınlar:
Devlet; halkına karşı değil, halkı için vardır.
Soru sormak nasıl bir haksa, cevap vermek de bir görevdir.
Ve bazı görevler ertelenemez, kaçışı yoktur!
Bilmem anlatabildim mi?