Çiğli Belediyesi’nde 1998 yılından bu yana çözülemeyen,
20 yılı aşkın süredir devam eden,
belediyeyi milyonlarca lira zarara uğratan kat karşılığı inşaat skandalında kritik bir gelişme yaşandı.
Temiz İzmir Derneği adına Danıştay 1. Daire’ye yaptığımız itiraz sonrası
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri bugün bizzat bizi arayarak şu açıklamayı yaptı:
“Dilekçeniz çok kapsamlı hazırlanmış. İncelemeye dahil edeceğimiz başka hususlar var mı?”
Bu arama bile,
yıllardır söylediğimiz, yazdığımız, raporladığımız,
ısrarla kamuoyuna duyurduğumuz kamu zararını artık kimsenin görmezden gelemediğinin göstergesidir.
20 yıldır başlanmayan inşaat, teslim edilmeyen 256 daire, defalarca uzatılan sözleşme!
Daha önce 2024/58 sayılı karar kapsamında bazı kişilere soruşturma izni verilmiş,
bazılarına ise verilmemişti.
Biz ne dedik?
“Bu işte sorumluluk zinciri var.
Yanlışı yapan da var,
denetlemeyen de var,
sözleşmeyi uzatan da var,
cezai şartı uygulamayan da var.”
Ve Danıştay’a sunduğumuz itirazda açıkça belirttik:
- %23 oranla yapılan sözleşmede iki etap tamamlanmış,
belediyenin hakkı olan 102 daire teslim edilmemiş, - Üçüncü etapta belediyeye verilmesi gereken 154 daire için 20 yılı aşkın süredir tek çivi çakılmamış,
- Buna rağmen sözleşme meclis kararı olmadan defalarca uzatılmış,
- Cezai şart hiç uygulanmamış, kamu zararı her geçen gün büyümüş,
- Bu eksik ve kayırıcı işlemlerde rolü olan herkesin soruşturulması gerekirken bazı isimlere soruşturma izni verilmemesi hukuka aykırı.
Mülkiye Müfettişlerine son cevabımız: “Kamu zararı devam ediyor, mevcut yönetim de soruşturmaya dahil edilmeli.”
Müfettişlerin sorusu üzerine açıkça ifade ettik:
“Kamu zararı hâlâ devam etmektedir.
Bu nedenle sadece geçmiş dönem sorumluları değil,
mevcut belediye yönetiminin de soruşturmaya dahil edilmesi gerekmektedir.”
Çünkü zarar son bulmadıkça sorumluluk zinciri de bitmez.
Bu dosya, İzmir’de ‘örtbas edilemeyen yolsuzluklar’ listesine eklendi
Artık top İçişleri Bakanlığındadır.
Çünkü bu dosya:
20 yılı aşan gecikme,
teslim edilmeyen yüzlerce daire,
uygulanmayan cezai şartlar,
meclis onayı olmadan uzatılan sözleşmeler,
belediyenin milyonlarca lira zarara uğratılması
gibi çok ağır bulgular içermektedir.
Ve tüm bu gerçekler artık resmi kayıtlara ve müfettiş tutanaklarına geçmektedir.
Yıllardır süregelen kamu zararını ortaya çıkardığımız için gerçekten mutluyuz.”
Bu dosya üzerine çok emek verdik.
Arşiv taradık, belge topladık, planları, tapu kayıtlarını, meclis kararlarını inceledik,
yıllardır kimsenin elini sürmediği dosyayı açtık.
Sonunda da haklılığımızı kanıtlayan adım geldi.
Temiz İzmir Derneği olarak,
İzmir’in menfaatini korumaya,
kamu zararını ortaya çıkarmaya,
hesap sorulması gereken her dosyanın peşinde olmaya devam edeceğiz.
Bu kez “görmezden gelme” devri bitmiştir.
Çünkü artık herkes görüyor:
Bu dosya kapanmaz!
Bu zarar örtbas edilemez!
Ve İzmir’in hakkı sonsuza kadar yok sayılamaz.
