1. Haberler
  2. Diğer
  3. Deniz Ulaşımı Karaya Oturdu: İZDENİZ’de Alarm Zilleri

Deniz Ulaşımı Karaya Oturdu: İZDENİZ’de Alarm Zilleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

12 Kasım 2025 saat 12.30… İskelede yoğun bir kalabalık… Yolcular sabırsız, vapur anca yarısını alabildi, kalanlar bekliyor. Öfke büyüyor. Personel çaresiz, “şef” aranıyor ama ortada muhatap yok. 25 dakika sonra ancak bir ek sefer konabiliyor. Tek bir günün hikâyesi değil bu; bu, uzun süredir biriken bir yönetim zafiyetinin çarpıcı görüntüsü.

İzmir’de deniz ulaşımı geçmişte hep bir artı olarak konuşulurdu. Şimdi hâlâ vapurlar, hâlâ hatlar var ama “yönetim” diye adlandırabileceğimiz şey yok gibi. Yoğun saatlerde sefer sistemi çökmüş durumda. Üçkuyular–Bostanlı hattında iş çıkışında saatlerce kuyruk var. Bilgi yok, yönlendirme yok, insan bekletiliyor. Karşıyaka–Konak hattında aynı şikâyetler… “Erken kalktı, kapı kapatıldı, yok yer” gibi bir türlü mantığa oturmayan uygulamalarla karşılaşılıyor.

Toplumda “deniz yoluna talep var” kimse inkâr edemez. Ancak talep yüksek olduğunda “zarar ediyoruz” demek yönetimin sorumluluğunun bilinmediğini gösteriyor. Yolcu çok, hatlar aktif, fakat işletme hâlâ zarar ediyor. Bu paradoksun arkasında siyasi atamalar mı, liyakatsizlik mi, yoksa sadece planlama ve uygulama eksikliği mi olduğunu bilemiyoruz; ama sonuç ortada: Ya sistem çalışmıyor, ya “çalıştıranlar” çalışmıyor.

Personel bu yoğunlukta “yolcu öfkesini dindirmeye” çalışıyor. Ama o öfkeyi dindirecek şef yok, üst amir yok, muhatap yok. Herkes sahada yalnız bırakılmış durumda. Kurumsal iletişimin eksikliği, masaya yumruk gibi konan şikâyetlere dönüşüyor. Ve bu yalnızca sabırsız bekleyiş değil; zamanla şehrin “denizle bağlantılı ulaşım güvenilirliği” algısını yitiriyor.

Ayrıca fırtınalı günlerde sefer iptallerini bahaneye çevirmek anlaşılır olabilir ama iyi yönetimler bu riski de önceden planlar. Aktarma otobüsleri, erken duyuru, alternatif güzergâhlar gibi önlemler alınmalı. Ama burada “her şey iptal, bekleyin” mantığı hâkim.

Bir zamanların gurur kaynağı İzmir körfez hattı, bugün şehirli için endişe mekanizmasına dönmüş durumda: “Acaba vapuru kaçırır mıyım?”, “İskelede saatlerce beklersem ne olacak?”, “Vapur kalkmazsa ne yaparım?” gibi sorular bir ulaşım sisteminde olması gereken güveni yansıtmıyor.

Bu durumda yönetimin koltuğunda oturanlar bir kez daha düşünmeli: Bu şehir sadece talep yaratmıyor, aynı zamanda hizmet bekliyor. Kapasiteyi doğru okumak, hatları pik saatlere göre ayarlamak, personeli eğitmek ve yolcuya güven vermek şart. Yoksa vapur yolcuya bakar, yolcu vapura bakar; ama yönetim ve sistem neredeyse yok sayılır hâle gelir.

Ve evet —bu bir siyasi mesele değil; bu bir şehircilik meselesi. Günü geldiğinde yazılıp çizilecek tüm raporların ötesinde gerçek, şu: İzmirli denizde değil, karada bekletiliyor. Yönetim istifa edene kadar ya da sistem değişene kadar bu tablo değişmeyecek gibi görünüyor.

Dicle Şahin

12.11.2025

36
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
1
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Deniz Ulaşımı Karaya Oturdu: İZDENİZ’de Alarm Zilleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gaze-temiz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!