İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kenti yönetmek yerine CHP örgütünü yönetmeye soyundu.
Şehrin yolları çukur, trafiği keşmekeş, hizmet yerlerde sürünüyor ama Hasbelkader Başkan’ın önceliği bambaşka: parti dizaynı!
Nasıl yapıyor derseniz:
- Belediye personelini istihbarat elemanı gibi kullanıyor,
- “İş”, “yükselme”, “delegelik” vaat ediyor,
- Uzlaşı listelerine el atıyor,
- “Benim listem, senin listen” diyerek örgütü bölüyor.
Amaç çok net: İzmir’de tek söz sahibi olmak!
CHP İzmir örgütüyle arası açık ama “baskı” ve “vaat” ile VHP il örgütünden bile daha güçlü görünmek istiyor.
Şimdi soruyorum:
- CHP Genel Merkezi’nin bu durumdan haberi var mı?
- Belediye çalışanlarını parti oyunlarına alet etmek hangi yasada yazıyor?
- Kenti yönetmeyi beceremeyen bir başkan, örgütü yönetmeye kalkarsa ortaya ne çıkar?
Ortada bir savaş var!
Bir tarafta hizmet bekleyen İzmir halkı, diğer tarafta partiyi şekillendirmeye çalışan bir belediye başkanı.
Unutmayalım, Cemil Tugay’ın meşhur bir sözü var:
“Ben cerrahım, keser atarım.”
E peki ya iş, makam, delegelik vaadiyle peşine taktığı kişileri de bir gün “kesip atarsa” ne olacak?
CHP Genel Merkezi’ne Açık Çağrı
Hasbelkader Başkan İzmir’i değil, kendi siyasi kariyerini dizayn ediyor.
- Örgüt üzerinde baskı,
- Belediyeyi siyasi kadrolaşmaya alet etmek,
- Halkın sırtından koltuğu sağlamlaştırma çabası…
Buna göz yummak CHP’ye yakışır mı?
İzmir halkı memnun değil, güvenmiyor.
Ve Hasbelkader Başkan, hızla yokuş aşağı, bilinmeze doğru gidiyor!
Bilmem farkında mısınız; Hasbelkader Başkan