x
   
30.11.2015 13:48:46
Okunma: 3640
0 Yorum

H.Emre Özer
ARSIZ

 

‘’Siyasetle ilgilenmeyen aydınların kaçınılmaz sonu,cahiller tarafından yönetilmeye razı omaktır’’der Platon.
 
Bu deyişin açıklanacak bir durumu yok,anlayan anlıyor zaten.
 
Sorun  sokaktaki insana; hiçte olumlu bir şey duymazsınız siyaset hakkında.
 
Aslında sorun siyasette değil siyaset yapanlardadır.
 
Öyle tiyniyetler işin içine girmişlerdir ki, bırakın yan yana gelmeyi,insanlığınızdan utanırsınız.
 
Siyaset ,halkınızın yaşam kalitesini yükselmek için düşüncelerinizin hayata geçirilmesidir bir anlamda.
 
Arsız da, siyasete doymak bilmez maddi-manevi açlığını tiyniyetine yakışır biçimde tatmin etmek için girenlerdendir.
 
Arsız, kifayetsiz bir muhteristir aslında,gözü karadır,sol tarfında sadece cüzdan taşıdığından vicdanı yoktu, insan onuruyla bağdaşmayan her şey, ona bu yolda  mübahtır.
 
Arsız,mutlaka iktidarın yanında yerini alır,ne yapar eder yanaşır.
 
Tiyniyeti gereği iktidardaki düştüğünde en ağır küfürleri söylemekten de çekinmez.
 
Onu ne kadar anlatırsan anlat yeni gelenlerin yanında yerini alır.
 
Arsız, ilk bakışta munis,denileni yapan,uzlaşmacı görünür.
 
Çünkü güçlüyle iyi geçinmek zorunda olduğunu bilir ama ne zamanki kendisi güç kazanır, işte o zaman azgınca bir acımasızlıkla karşısındakini ezmeğe,yok etmeğe çalışır,yaşam hakkı vermez, alır.
 
Arsızı her siyasi görüşün içinde görebilirsin,o heryerdedir.Maynuncuk gibi her kapıdan girer.
 
Bir bakmışsın, o partiden girmiş bu partiden çıkmış,o ilçeden girmiş bu ilçeden başka bir şey olmuş.
 
Yetmemiş milletvekilliğine soyunmuş,olmamış,belediye başkanlığı hayalleri kurmaya başlamış.
 
Platon’un yukarıda ki deyişini arsız olarak değiştirelim.
 
Bu durumda arsız tarafından yönetilmeye razı mı olacağız? Hayır olmayacağız!
 
Arsıza hak ettiği yanıtı siyasete girerek ,bizim gibi düşünen insanlarla bir araya gelerek yani örgütlenerek yapacağız,tabiri caizse kötüyle savaşacağız.
 
Siyaseti arsızdan arındırmadığımız sürece ,insan onuruna yakışır şekilde yaşayamıyacağımızı artık anlamak zorundayız.
 
Yine Nazım ustayla bitirelim yazımızı;
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır bağır bağır bağırıyorum
Koşun, kurşun eritmeğe çağırıyorum..."

Etiketler: