İzmir’in incisi Özdere’de, adeta bir “hukuk müzesine” dönüşen eski adıyla BİEN yeni adıyla, LUCCA Otel dosyası artık sadece bir bina değil; adaletsizliğin betonlaştığı bir abide haline geldi.
Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Planlar iptal edilmiş. Mahkeme demiş ki:
“Bu planlar hukuksuz.”
Peki bina ne yapıyor?
İlaveler son gaz devam ediyor.
Hangi yasa buna izin veriyor?
Hiçbiri.
Ama hangi kurum göz yumuyor?
Hepsi.
İptal edilen plan yürürlükte değildir!
Danıştay ne diyor?
“Bir plan iptal edildiyse, istinaf ya da temyiz süreci uygulanmasını durdurmaz. İdare, kararı DERHAL uygular.”
Ama bizde ne yapılıyor?
İzmir 8. İdare Mahkemesi karar vermiş:
PLAN İPTAL!!!
Menderes Belediyesi diyor ki:
“Ama istinaf var…”
İyi de kanun açık:
İYUK madde 28: “İdare, iptal kararını 30 gün içinde uygulamakla yükümlüdür.”
TCK 184: İmar kirliliğine neden olmak
Kaçak bölümlerin metrekaresi artık binleri aşıyor.
20 bin m²’ye yakın kaçak alan var.
Her metrekare, hukukun üzerine atılmış bir beton parçası.
Ama hala orada.
Hala yapımına devam ediyor,
Hala ışıkları yanıyor.
Peki ya mühür?
Olsa da göstermelik.
Yıkım kararı?
Var ama “uygulanmıyor”.
TCK 257: Görevi kötüye kullanmak
Bir memur mahkeme kararını uygulamıyorsa, bu suçtur.
Anayasa madde 138’e göre:
“Hiçbir makam, yargı kararına karşı direnemez.”
Ama görüyoruz ki bazı makamlar direnmekle kalmıyor, adeta mahkemeye meydan okuyor.
Sorum şu:
Bu kaçak bina neden hala ayakta?
Bu kaçak yapı nasıl elektrik alıyor?
Su nasıl bağlanıyor?
Kim imza attı?
Kim göz yumdu?
Eğer bu ülkede hukuk varsa, bu soruların cevapları olmalı.
Yoksa kimse bu halka “adalet var” masalını anlatmasın.
Son sözüm:
Eğer adalet göklerdeyse, o otel kaçak!!!
Ve unutmayın:
Hukuk geç gelir, ama geldi mi yıkar!
Yıkarken beraberinde başkanı da, bürokratlarını da yıkar!!!
Birazdan yarın büyükşehir belediyesine vereceğim Cumhuriyet Başsavcılığına yapacağım dilekçeyi yayınlayacağım.
